Oldu küçük hanım, bundan sonra ne yazacağımızı size sorarız…

Hatta gazetecilere üzerinde “CHP” logusu olan küçük çipler taktırın da herkes sizin gibi düşünüp, sizin duymak istediklerinizi yazsın…

Müsait zamanınızda gazetecilere “basın ahlakı, etik kuralları” konusunda ders verirseniz hepimiz sizin engin bilgi, tecrübe ve birikimlerinizden faydalanmak isteriz!

Vah CHP’nin düştüğü hallere…

Hafta sonu kendilerini “Cumhuriyetçi Gelecek Hareketi” olarak tanımlayan bir grup CHP üyesi, “demokrasi” vurgusu yaptıkları açıklamada, eğilim yoklamasından çıkan sonuca, genel merkez ve üye iradesine saygı gösterilmesini istedi.

İl ve merkez ilçenin tarafsız olması gerektiğini savundular…

Bu açıklamayı haber yapıp köşesine taşıyan gazeteciler oldu…

Açıklamayı görmezden gelen gazeteler de vardı…

Tersten okuyup aldıkları paranın hakkını vermek için kalemini kiraladığı sahibine yaranma kaygısıyla “liste böyle olmasaydı aynı açıklamayı yapacak mıydınız?” diye soran köşe yazarları da…

İşlerine geldiği zaman “demokrasi” işlerine geldiği zaman “ne demokrasisi?” diyen kiralık kalemlerden bahsediyorum…

İyi de, içerisinde hakaret olmayan, son derece insani ve demokratik bir tepki neden bu kadar rahatsızlık yaratmıştı?

CHP İl Başkanı dururken, İl Başkan Yardımcı Sevcan Özelli neden konuşuyordu?

Bilindiği üzere Özelli, CHP’de görev yapan 4 İl Başkan Yardımcısı’ndan sadece biri…

Peki neden diğerleri değil de Sevcan Özelli cevap veriyordu açıklamaya?

Eğiri oturup doğru konuşmak gerekirse…

İl ve ilçe başkanının 16 adayın yarıştığı seçimde Harun Akın’dan yana açık tavır aldığını sağır sultan bile bilirken, bu ne neyin öfkesi?

Sevcan Özelli’nin bir siyasi parti temsilcisinin kullanmayacağı kadar özensiz ve hırsla yazılmış dünkü açıklamasından sonra bir kez daha görüldü ki, CHP Zonguldak il örgütünde il başkanı yönetimine hakim değildi…

Dün akşam saatlerinde köşe yazımı kaleme almadan evvel CHP İl Başkanı Ertuğrul Koltuk’u telefonla arayıp Sevcan Özelli’nin açıklamasından bilgisi olup olmadığını sordum…

Mizacı gereği polemikten uzak duran Koltuk, yuvarlak cümlelerle sorumu geçiştirmeye çalışsa da bilgisi dahilinde bir demeç olmadığı gün gibi ortadaydı…

Facebook’ta tartıştığı kız arkadaşıyla çekişircesine, alelacele kaleme alınmış açıklamasında gazetecilere “etik” dersi vermeye çalışan Sevcan Özelli’ye “dur” diyemeyen İl Başkanı Ertuğrul Koltuk, “tavşana kaç tazıya tut” diyerek bu süreci aşacağını zannediyorsa çok yanılıyor…

Peki, bu küçük hanım bu cüreti ve cesareti kimden alıyor?

Esasen, bu sorunun cevabını hepimiz biliyoruz da…

Ama o biz kirli sularda hiç yüzmedik, yüzmeyeceğiz de…

Parti disiplininden, tüzükten bahsederek etrafına bilmişlik taslayan Özelli’nin, bir üyenin hangi şartlarda disipline verileceğini de biliyor olması gerekirdi…

Yönetim kurulunun bu yönde bir kararı olmaksızın bu hakkı nereden buluyordu Sevcan Özelli…

Parçaları birleştirdiğinizde bütün ortaya çıkıyor…

CHP ne Özelli’nin tekelinde, ne de ona bu fırsatı verip onun gölgesine saklanarak siyaset yapan zatların…

Özelli’nin haklı olduğu tek şey var…

O da “Cumhuriyetçi gelecek hareketi” olarak ortaya çıkan CHP üyelerinin gerçek niyetlerinin ne olduğunun anlaşılabilmesi daha açık ve meşru zeminde siyaset yapmaları gerçeği…

Kim bilir beki de, Sevcan Hanım’ın “geçmişini” merak ettiği arkadaşların da söyleyeceği bir şeyler vardır Özelli’ye…

3-5 kişi mi, 300-500 kişi mi görelim boylarının uzunluğunu…

                         ***

Dün AKP Zonguldak milletvekilleri adaylarının belirlenmesi için bu kez STK’lar için sandık kuruldu…

Aralarında CHP, MHP ya da diğer siyasi partilere üye insanlar AKP milletvekillerinin kim olması gerektiği konusunda görüş bildirdi…

İlk bakışta demokratik bir tavır olarak algılanabilir…

Ama bugüne kadar defalarca temayül yoklaması yapan, yapılan o temayül yoklamalarından birinci çıkan Halit Gülay ve Celil Uzun’u bırakın aday yapmak listeye bile almayan bir genel merkez, CHP ve MHP’li STK temsilcilerinin seçtiği isimleri mi aday gösterecek?

Partinin kurucu üyelerine bir oyu çok gören AKP, CHP ve MHP’lilerden medet umuyorsa diyecek sözümüz yok!

İleri demokrasi dedikleri bu olsa gerek:)))