Vatan-Millet-Sakarya!

Sussun artık şu bed sesli siyaset korosu…

“Milletimizin başı sağ bolsun…”

“Hainler misliyle karşılık bulacaktır…”

“Yine evlatlarımızı peygambere komşu yolluyoruz…”

“Şehitlerimiz şahadet şerbeti içti”

Yok ya…

Çok isteyen varsa önden buyursun!

Allah aşkına kimse bana “vatan-millet-sakarya” edebiyatı yapmasın…

Bugün gazetelerde çarşaf çarşaf terörü lanetleyen kınama mesajları okuyacaksınız…

Terörü lanetlemekle sorun çözülse…

Lanet olsun masum insanların canlarına kıyan ruh hastası katillere…

İyi de, neden biri de çıkıp “Bitsin artık bu acılar…” demez?

Türkiye’de, siyaset adeta terörden besleniyor…

Yoksul halka ölümü hak gören, şehitlerin arkalarından kahramanlık nutukları atan siyasetçilerin çocukları, dizlerinin dibinde paralı askerlik yaptırıyorsa konuşacak çok fazla bir şey de yok aslında…

Devlet vatandaşlarının can güvenliğini korumakla yükümlüdür…

Yaşam hakkı anayasal bir haktır!

Çok uzaklara gitmeye gerek yok…

Geçtiğimiz Cuma günü şehrimize gelen Başbakan Binali Yıldırım için alınan güvenlik önlemlerini gördünüz…

Cuma namazı kılma ihtimali olan camiden, çiçekçilere hatta yoldaki çöp kutularına kadar güvenlik tedbiri alan polis ve özel harekatçılar kargo alanında miting yapılacak diye limandaki gemileri bile tahliye etti…

O kadar abarttılar ki, neredeyse liman içindeki balıkları bile liman dışına çıkaracaklardı…

Peki, ülkenin Başbakanı için uçan kuşa pasaport soran devlet, vatandaşı için aynı hassasiyeti niçin göstermez?

Farkında mısınız, ne zaman bu ülkede benzer terör saldırısı olsun, bir hafta öncesinde Amerika Türkiye’de yaşayan yurttaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulunuyor…

Ama bizim hükümetimiz burnunun dibindeki terör saldırısının istihbaratını alamıyor…

Bir iktidar güvenlik zafiyeti konusunda bu kadar aciz düşer mi?

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın başına Reis-i Cumhur’umuzun “enişte”sini getirmedikten sonra daha çok acılar yaşarız!

Çözüm sürecinde teröristleri Habur sınır kapısında davul zurna ile karşılayan siyasetçiler ve onların destekçileri bakıyorum da bugün terörle mücadele noktasında yapılan en ufak bir eleştiriyi “vatan hainliği” olarak yorumluyor…

PKK’nın ciğerini çoktan sökmesi gerekenler, beceriksizliklerinin üzerini örtmek uğruna kahramanlık nidaları eşliğinde insanların dini ve milli duygularını sömürmeye devam ediyor…

Kendi çocuklarını askere göndermemek için kırk dereden su getiren sözüm ona siyasetçiler, bu ülkede barış isteyenler kadar bu toprakları sevmiyor!

Hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımıza rahmet, acıyı yüreklerinde hisseden anne ve babalara sabır diliyorum…

Korkarım ki, bunlar daha iyi günlerimiz!