İlişkilerde her bireyin beklentisi farklılık göstersede özünde ilişkilerde; farkedilme, kabul görme ve onaylanma ihtiyaçlarının karşılanması beklenilir. Eleştirilmeden olduğu gibi kabul edilsin, dinlenilsin, fikirleri sorulsun, emekleri görülsün, başarısı takdir edilsin ister insan… bu ihtiyaçların karşılanıyor olması, ikili ilişkileri sağlamlaştırır.
      İnsanlar  ilişkilerinin kendilerine huzur ve mutluluk getireceği düşüncesiyle yola çıkarlar ve bu ihtiyaçların karşılanmadığında yetersizlik hissi, suçluluk hissi, mutsuzluk, huzursuzluk ortaya çımaya başlar ve kendini yetersiz, huzursuz hisseden birey bu duygularını bazen işine, çocuklarına ve ya yakın çevresine yansıtmaya başlar… yani kendisiyle mutlu olmayan dolayısıyla kendisini yaşayamayan kişi, zamanla hem kendini hem de etrafındakileri  tüketmeye başlar…
   Sağlıklı ilişkiler; doğru iletişim, saygı, sevgi, güven, karşılıklı fiziksel beğeni, sadakat üzerine kuruluyken, sağlıksız ilişkilerin temelinde, dinlememe, yargılama, yalan, aşırı kısıtlamalar, sürekli eleştiri, yalnızca bireysel isteklere yönelmek gibi etkenler vardır. 
   Birbirinden farklı aile dinamikleri içerisinde büyümüş, farklı özelliklere sahip, farklı yaraları, farklı zevkleri, farklı yoksunlukları olan iki insanın yakın ilişki içerisinde olup  sağlıklı bir ilişki yürütmeye çalışması tabii ki çok da kolay bir durum değil… fakat bir ilişkinin sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için, önce insan kendini tanımalı önce kendini… kendi eksikliklerini, kendi ihtiyaçlarını görmeli… hayattan ne istediğinin ne beklediğinin farkında olmalı… neye ne kadar tahammül edebileceğinin farkında olmalı…
      İnsan farkında olursa eğer değişim başlar… isteklerini, duygularını, düşüncelerini, ihtiyaçlarını dile getirebildiğinde, sorunların çözümü için iletişim kurmaya başladığında değişim başlar; fakat insan farkına varmazsa  umutsuzluk, huzursuzlukla, birlikte kısır döngüye kapılır, kendisini, etrafındakileri ve ilişkilerini tüketir…
  En büyük yanılgı, direkt karşımızdakinin, yakın çevrenin hatalarına ilişkilerin eksikliklerine odaklanıp… suçlamak… genel bir çerçeveden bakamamak…
    Halbuki bir ilişkiyi güçlü kılacak olan en önemli etken farkındalıktır, insan  önce kendisiyle sağlıklı bir ilişki içerisinde olacak… sonrasını görebilmek, anlamlandırabilmek biraz daha kolay…
   Önce kendimizi tanıyabilmek,kendimizi dinleyebilmek, anlayabilmek temennisiyle…
 
Saygı ve sevgilerimle;
Sultan UNCU