Sevgili Nuri Enişte…

Yaşamım boyunca, “İyi bir gazeteci” olarak tanınmaktan önce  “iyi bir insan” olarak anılmak için uğraş sarf ettim…

Biraz da gazeteciliğin cilvesi olsa gerek…

Çoğu zaman ne İsa’ya, ne Musa’ya yaranabildim!

Bazen insan etrafa bakmaktan kendi hatalarını göremezmiş…

İşte o yüzden sen ve senin gibi fikirlerine, adaletine, aklına güvendiğim insanların eleştirilerine kulak verip önerilerini dikkate almaya özen gösterdim…

Kimi zaman ise öfkemize yenildiğimiz de vakadır…

Ama bir kez olsun, isteyerek, bilerek kimsenin canını yakmadım…

Benzer eleştiriler aldığım için…

Ve bu eleştirilerin en samimi olanı sen olduğun için sözünü dinledim ve aylardır sana söz verdiğim gibi o zatı muhteremin “a”sını bile ağzıma almadım…

Ta ki son yaşadığımız olaya kadar!

Gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi olmayan iğrenç ötesi habere ve o fotoğrafa tepki vermeseydim “gazeteci” kimliğimden çok “insan” kimliğimden şüphe ederdim…

Aslında o yazıyı yazarak ona “insan” olduğunu, onunda bir ailesi ve çocukları olduğunu hatırlatmak istedim…

Ve böyle bir haberin, o fotoğrafın bir insanın yaşamında yaratabileceği sonuçları sorgulamasını bekledim…

Ama itiraf etmeliyim ki, yaptığı hatayı fark edip en azından okurlarından, haberin muhatabından özür dilemesini beklemedim…

Zaten o da beni yanıltmadı…

Geri adım atmak yerine yanlışı savunmayı tercih etti…

Savunmakla kalmadı, ona yakışan bir üslupla taarruza geçti…

Halbuki, aramızın en kötü olduğu dönemde bile aile mahremiyetini korumaya, onun için yazılan kırmızı noktalı hikayelere girmemeye özen gösterdim…

Sevgili Nuri Enişte…

İşte yukarıda özetlemeye çalıştığım gerekçelerle belki seninle yaptığımız “centilmenlik anlaşması”na sadık kalamayarak sözümü tutamadım ama bu mesleğe başlarken kendime verdiğim sözün gereği sessiz kalamazdım…

Onun için lütfen bana kızma…

Kimsenin gazeteciliğini sorgulamak gibi maksadım yok…

Ama lütfen sorar mısın, o gazeteci arkadaşımız madem o fotoğrafın yayınlanmasını ahlaki ve yasal buluyor niçin aynı gün köşe yazımı koyduktan birkaç dakika sonra internetten kaldırdı…

Madem bu bir gazetecilik başarısı o fotoğraf ertesi gün niçin gazetede yayınlamadı?

Acaba Basın İlan Kurumu’ndan ilan kesimi cezası alma kaygısı olabilir mi?