Dünya, “Fransız mizah dergisinin Paris'teki merkezine silahlı saldırı düzenlendi; 2'si polis 12 kişi öldü, 10 kişi yaralandı.” haberi ile çalkalandı.

İlk bilgiler geldiğinde derginin bulunduğu binaya giren 3 kişinin otomatik silahlarla ile çalışanların üzerine “'Peygamberin intikamını alıyoruz.” diyerek bağırdıktan sonra ateş açtığı ve saldırıdan kaçarken de sokakta karşılaştıkları polisi öldüren saldırganların öldürdüğü polisin de Müslüman çıkması bizi bir kez daha sarstı.

Charlei Hebdo Dergisi 2012 yılında Hz. Muhammed karikatürleri yayınlamış ve tepki toplamıştı. Fransa, karikatüre gösterilen tepki nedeniyle yaklaşık 20 kadar ülkedeki diplomatik temsilciliklerini ve diğer resmi kuruluşlarını geçici süre ile kapatmıştı.

Bu olay tam anlamıyla cinayettir, vahşettir, katliamdır. Savunulacak hiçbir tarafı yok.

11 Eylül’de ikiz kulelere saldırısı ile başlayan Müslümanlardan korku, Afganistan’da Taliban, Suriye’de Işid’le doruğa çıkmıştı. Korkarım bu katliam, bardağı taşıran son damla oldu.

Bu durum işin içinden çıkılamayacak sonuçları doğuracağa benziyor.

Avrupa’da başlayan camilerimize yapılan saldırılar, yakma girişimleri korkularımızı güçlendiriyor.

Bilinmelidir ki, İslam’a olumsuz bakış açısını değiştirmek, yine İslam’a inananlara düşmektedir.          İslam’ın farklı anlayış ve tarikatlarını uygulayanların dahi birbirlerini Allah-ü Ekber diyerek boğazladıkları bir durumda çeşitli bahaneler uydurarak gayri İslamlara vahşet uygulamalarını engellemek çok zor gibi görünüyor.

Üstüne üstlük bazı İslamcı yayın organlarının “Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed’in karikatürünü yayınlayarak Müslümanları kışkırtan dergiye saldırı” propagandaları yapması Müslümanları galeyana getirip vahşeti meşrulaştırmak, yangına körükle gitmek olur. Bundan da en çok samimi Müslümanlar zarar görebilir.

Kitabın ortasından konuşalım.

Çözümün ana unsuru olarak samimi Müslümanları belirlesek de, Pentagon destekli, İsrail’in topyekûn yok etmek üzere masum insanların üzerine boşalttığı bombaların ülkeleri dahi yok edebilecek düzeye geldiğini gören Müslümanların sesiz kalacağını beklemek, sabırları zorlamak olur.

Öyleyse, Yaratılanı sevelim, yaratandan ötürü.

           *                                                         *                                                    *

Çılgın Başkan

Her zaman savunmuşumdur, siyasi partilerin il ve ilçe başkanlarının çalışmalarının başarıya ulaşması partili belediye başkanlarının hizmetlerinden geçer. Belediye başkanları partilerin vitrinleridir. Onların olumlu ya da olumsuz etkileri partilerinin hanelerine yazılır.

Bu anlamda Bülent Kantarcı Mesleği, vizyonu ve projeleri ile CHP’li diğer başkanlardan 10 adım önde gidiyor. Aslında başarılı olacağının ipuçlarını seçim çalışmaları sırasında sunduğu projelerini Çaycuma’lılara tanıtırken vermişti.

Kantarcı, projenin yapılabilir olduğunu söyleyecek kadar cesaretli ve özgüvenli. “Bu benim icat ettiğim bir proje değil” diyebilecek kadar da alçakgönüllü ve samimi.

Başarılar güleç yüzlü başkan.

*                                         *                                              *

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü

Bugün sizin gününüz.

Bu işe kıyısından da olsa bulaşmış bir eğitimci olarak; Sinsi bir kıskançlık, gizli ve derin bir hayranlık duyduğum tüm basın camiasının gününü kutluyorum.

Kaleminizin mürekkebi dolu, fotoğraf makinenizin deklanşörü açık olsun.