Artık kozalarımızdan çıkma vakti geldi
18 yaş artık yeni bir yol ayrımı
Büyüdük sanki ya 
Hangimiz demedik ki 18 yaşına geleyim de bunu yapacağım şunu yapacağım
Genç delikanlıyız ya, yâda genç kız büyüdük artık 
Eskilerin deyimi ile artık boyumuz erdi 
Lise hayatımızda bitmiş son basamak üniversite hayatı başlamıştır
Yâda kimimiz kısa yoldan hayata atılma telaşına girmiştir tıpkı ben gibi
Olayların yoğun olma nedeni ile çalışma hayatını seçmiştim ben de

Bilemedik büyümenin bu kadar sancılı olduğunu kirleneceğimizi
Birdenbire kendimizi olayların içinde bulduk
Ne kadar acı verici günler yaşadık
Kardeşin kardeşe düşman olduğu
Sağ sol kavgaları
Her gün ama her gün ölümler olaylar olaylar
Serde gençlik de var ya karşılık verdik zaman zaman 
Şimdi aslında anlamsız olduğunu anlıyoruz kanımca yaşlarımız ilerledikçe

Bir sabah darbeye uyandık Hasan Mutlucan türküleri ile
Babam heyecanlı kalkın çocuklar darbe oldu bugün işe gitmek yok
Erenköy; deyim sokak başında rap rap gezen asker postal sesleri
Askeri darbe sıkıyönetim yasağı devam ediyor bir gece babam aniden hastalanıyor
Kalp krizi olduğunu anlıyorum
Sokağa attım kendimi kardeşim ile birlikte
Bir baktım askerler başımızda namlu tamda burnumuzda
Sonrası onların nezaretinde ama sadece bir kişi ile babacım hastanede
Meğer büyümek ne sancılı imiş
Nasılda acıta acıta büyüyormuşuz
Artık hayat siyah beyaz değil sanki
Ha ne dersiniz dostlar yanlış mı düşünüyorum
Yoksa Bir şeyler yanlış mı gitmeye başladı

Teknoloji almış başını gidiyor
Televizyonlarımız renklendi önce sonra sıra sıra kanallar
Nazlı nazlı dönen merdaneli çamaşır makinamda yok artık
Nede olsa tek parmak tuşla yıkanmaya başladı çamaşırlar, bulaşıklar
Eski çalı süpürgeler meşhur gırgır süpürgemizde yok 
Elektrik süpürgemiz var artık

Hızla tembelleşmeye gidiyoruz sanki 
Hani derler ya tam lüküs hayat
Sanki evde yemek yapmak bile zor gelmeye başlamadı mı artık
Fas food yaşantı varken
Hızla kilo almaya başlıyoruz sanki
Bu kadar rahatlık gelmişken hayatımıza

Artık bir yerlere varmak için uzun uzun yürüyüşlere de gerek yok 
Ne de olsa altımızda son model arabalar
Parayı da öğrendik harcamasını da

Plaklar teypler radyo da yok artık cd ler dvd ler aldı yerini
Artık artık geriye dönüş yok her şey değişmeye başiladı takip edemiyorum 
İnadına yinede diyorumki biz çocuğuz çocuk
Resimlerimiz de renklendi, artık anında resmi bize veren makinalarla da tanıştık
Polaroid diyorlar adına
Bebekliğim çocukluğum gençliğim hızla gidiyor artık 
Zamana ayak uydurmak neredeyse imkânsız her gün yeni bir şey çıkıyor
Diyorlar ki zaman gelecek dünyanın ucuyla görüntülü konuşacağız
Yok, canım diyoruz yine de daha da neler mümkünmüş öyle bir şey
Şimdi yaşıyoruz o zamanları neden mutsuzuz yine de

Sonra o da ne markalar ile tanışmaya başladık
Yabancı dergilerde gördüğümüz tüm markalar artık yanı başımızda
Almamak olur mu aç kalmışız sanki tüm yeniliklere
Bir de bakmışız ki sanki İstanbul yabancı bir şehir tüm işyerleri
Yabancı isimlerle bezenmiş
Ağzımızda konuştuğumuz yabancı terimler var artık
Zamana ayak uydurmasak ayıp ama dimi arkadaşlarımız kınar bizi
Sanki yabancı isimler verince işyerleri daha da şenlenecek
İşte unutmaya başladık iyice değerlerimizi
Bugün çıkanı alıyoruz hemen yarın başka bir şey alıyor yerini
Kıyafetler dizi dizi gar dolaplarımızda
Artık tüketim zamanı sanki başka bir dünya başka başka yaşamlar

Bu kadar tüketim olunca tabi bankalar girdi devreye
Nasıl da süslü bir hayat artık reklamlar bile değişti
O bankada bu bankada süslü faizlerle krediler kredi kartları
Bilemedik yavaş yavaş uçurum dibine kadar geldiğimizi

Sanki sevdalıklar bile değişmeye başladı artık
Uzaktan uzağa bakışırken bile utanırdık ya bizler
El ele tutuşmak bile yıldızları tutmak gibiydi ya o zamanlar
Şimdi banklarda parklarda gözümüzün içine baka baka sanki sana ne 
Diyen gençler aldı yerini

Aslında bizler dönemi bitti benlik başladı hayatımızda
En tehlikelisi de bu değilmiş
Hep en iyisi ben olma telaşı benlik kaygısı

Ah ahh büyümek ne kadar da zormuş be babam
Yaşlandığını hastalıklarını yaşıyoruz artık
Yavaş yavaş biliyorum bu yolun sonu gelecek
Diyorum ki babam sen yaşa ben hiç büyümeyeyim yeter ki nefes al 
O bile yeter bana,

Ama olmadı işte biz büyüdük ben büyüdüm bizlerle birlikte
Çok kişi büyüdü. Kaybettik en sevdiklerimizi
Kimi yaşlı kimi genç uğurladık sonsuzluğa
Geriye siyah beyaz resimler kaldı hatıra

Rabbim sevdiklerimizle sınamasın bizleri elimizde kalan büyüklerimizin kıymetini
Değerini yaşayalım diyorum sonuna kadar
Griler olmasın hayatımızda

Yinede diyorum ki biz çocuktuk küçüktük
Masumduk temizdik 
Bizden ibaretti dünyamız
Bizler büyüdük büyüdük
Dünyanın bizden ibaret olmadığını gördük
Ondan mı kirlendi dünya

Sevgilerimle

HÜLYA KÜÇÜKHAS

Zonguldak Nostalji