Ayakkabısızlıktan Koşamayan Zonguldaklı Maratoncu

 

Atletizm, spor dallarının en asaletlisi, insan mukavemeti ve çağlar içindeki bedensel gelişiminin takibi açısından en mükemmel bir spordur (derecelendirmeler/rekorlar).

 

Bugün (12.11.2017) Vodafone İstanbul Maratonu’nu izliyorum 1984’ten beri olimpiyatları ve Dünya Atletizm Şampiyonalarını izleyen bir atletizm sever olarak..Gözlerim ise ön gruplarda Emre’yi arıyor..Bizim Emre’yi..Emre AŞKAR’ı…Koskoca Zonguldak’ta yetişen ve öne çıkan sadece 2 elit maratoncudan birisi olan Emre Aşkar’ı..Diğeri de 60’ını geçmiş Turgay OĞUZ abimizdir malum.

 

İyice takibe alıp koşmadığına kanat getirince kendisini arıyorum. Bana “ben de senin gibi televizyondan izliyorum, AYAKKABISIZLIKTAN dolayı antrenman da yapamadım, koşamıyorum da” demesin mi! Ön grupta Kenyalılarla, Etiyopyalılarla kapışması gereken atletimiz evde televizyondan izliyormuş bu dev organizasyonu. Tıpkı 50 metre dahi koşmuşluğu olmayan benim yaptığım gibi!

 

Sporun en zor branşlarından birisi atletizm, atletizmin en zor dalı ise maratondur…Atma, atlama vs..dallarda teknik ön plana çıkarken maraton neredeyse tamamen bir dayanıklılık ve güç meselesidir. Bir başka deyişle gülle tama, uzun atlama, yüksek atlama gibi dallarda herkes yarışabilir ve yarışmayı tamamlayabilir. Çok çok düşük bir derece elde etse de bu dalda yarışmış ve yarışmayı tamamlamış olur. Maraton ise bitirmenin bile mesele olduğu  bir daldır. Herkes koşamaz. Düşünün ki ben 40 yaşındayım Emre AŞKAR benim hayatımda tanıdığım ilk ve tek maratoncu, hatta atlettir…

 

Kimdir bu Emre AŞKAR, isterseniz biraz derecelerinden bahsedelim. Bahsedelim ki meselenin vehameti ve trajedinin boyutu adına bir fikir versin bu yazıyı okuyacak olanlara..

2014, 2015, 2016 Vodafone İstanbul Maratonu’nda Türk sporcular içinde ilk 10’da. Genel klasmanda il 25 içinde. Temmuz 2016 Atletizm Federasyonu  masterler pist şampiyonasında 1. Gün 5000 metrede 2., 2. Gün 10000 metrede Türkiye şampiyonu. 2016 Samsun 19 Mayıs Maratonu’nda 3. 2106 Kastamonu İstiklal Maratonu’nda 3…Son dönemdeki bu başarılarının yanında geçmişte kazandığı nice dereceler, kupalar, madalyalar..

 

Neyse başa dönelim..Aradım Emre’yi “neden yoksun” diye başladı anlatmaya..

Tam 8 aydır sponsor/kulüp bulabilmek adına Karabük, Ereğli, Düzce, Bartın, Zonguldak şehirlerinde çalmadık kapı bırakmadığını, fakat bir sonuç elde edemediğini, ayakkabı başta olmak üzere spor malzemesi ve  diğer masrafları için Spor il müdürlüğünün kapısını çaldığında “ödenek yok” cevabını aldığını, resmi makamlarla derdini anlatabilmek için görüşmek üzere gittiğinde kapıda bekletilip eli boş döndüğünü, vali beye derdini anlatmak için de epeyce uğraş vermesine rağmen görüşemediğini bu sebeplerden dolayı aylardır antrenman yapamayıp bu yarışa da hazırlanamadığını uzun uzun anlattı..

 

İşte 2017 Türkiye’sinde futbola milyonlarca lira harcanırken, koşacak ayakkabı bulamadığı için ülkemizde koşulan bu en prestijli koşuyu evde televizyondan izlemek zorunda kalan bir atletin hazin öyküsü..Umarız kulüp bünyesine katıp gerekli desteği sağlamak, sponsor olmak veya başka türlü destek olmak şekillerinden birisiyle elinden tutan birisi olur da 2018 yılı içinde koşulacak yarışlardan boynunda madalyaları ile şehrimize döner bu arkadaşımız….