Zonguldak Valisi Sayın Erdoğan Bektaş’ın toplantısı gündem oldu.

Vali bey A’dan Z’ye şehrimizin sorunlarını izah etti. Artılarını, eksiklerini açık açık anlattı. Projeleri dile getirdi, peşinden projelerin neden geciktiğini ya da neden değişime uğradığını da lafını esirgemeden gündeme getirdi.

Projelere başlanırken bazı eksikliklere dikkat edilmemesine tepki gösterdi.

Yanlış ya da eksik yapılan projenin, ileride yıkılıp yeniden yapılmak zorunda olduğunu, bunun da devlete ve millete fatura edildiğini açıkladı. Bedelini bizler ödüyoruz yıllarca yapılmayan şeylerin…

Aslına bakarsanız vali beyin saatlerce süren toplantısında çıkan sonuç şu:

-Koordinasyon eksikliği…

-Gelişi güzel, yani günü kurtarma mantığı…

-Plan - proje adı altında, plansızlık, öngörüsüzlük…

-Sahipsizlik, daha doğrusu kendini bu şehre ait hissetme duygusunda körelme…

Benim bu toplantıdan çıkardığım bu… Vali bey hep eleştiriyor, eksik olmuş diyor, yeterince planlanmamış diyor. Sil baştan yapalım diyor. Yapıp yıkmaktansa, geç olsun ama yavaş olsun diyor. 100 yıl beklemişsiniz biraz daha bekleseniz ne çıkar demeye getiriyor… 
Bir açıdan haklı vali bey…

Ama bu şehrin insanlarının daha fazla beklemeye sabrı da kalmadı mecali de kalmadı… İstiyor ki vatandaş, bir an önce yapılsın… İktidar partisinin belediye başkanı kazandı nasıl olsa, bürokrasi de, milletvekili de ellerinde çok daha güçlü irade gösterip zorluklar aşılabilir… Ama değişen bir şey olmadığını görünce üzülüyor insanlar… Haklı olarak bu şehirden bir şey olmaz… diye karamsarlığa düşüyorlar…
 
*** 

Sonuç olarak düne baktığımızda, Zonguldak ilinde atanmışlar(bürokrat) ve seçilmişler(milletvekili, belediye başkanları) işini düzgün yapmamış. Günü kurtarmak için, yapmış olmak için bir takım şeyler yapmışlar ve sorunları günden güne artan bir şehir bırakmışlar bizlere.

Bir de alt yapısı planlanmadan ve 10 yıl sonrası düşünülmeden yapılan projelerin, günü geldiğinde ‘olmamış’ denilerek yeniden yıkılıp yapılmak zorunda kalındığı geçeği var. Bakın 2005 yılından bu yana şehrin ortasında lavuar alanını dahi yapamadık. Kapuz yürüyüş yolu, seyir terası, Filyos projesi, sahil yolu çalışmaları, şehir merkezi yollar...

Daha sayayım mı?

Yeni yönetim seçildi; ama sanki valilikle belediye yer değiştirmiş gibi… Önceki dönem böyleydi, şimdi de böyle gidiyor, gitmemeli… Hala kimse bir şey yapmıyor bu şehir için...

Daha asfaltlama çalışmaları dahi başlamadı…

Neresinden başlasak, hangi sorunu yazsak, nerelere derdimizi anlatsak bilemiyoruz.

Bu şehir bu kadar sahipsiz mi?

İnanmak istemiyoruz…