Sağanak yağış ve fırtınadan en çok etkilenen yerlerden, Karadeniz Ereğli’de incelemelerini sürdüren Milletvekili; tehlikenin yine göz göre göre geldiğini, ilgili Bakanlıkların sel, taşkın ve heyelan tehlikeleri konusunda yıllardır uyardığını ancak Bakanlıklar nezdinde yeterli adımların atılmadığını aktardı.
Yakın geçmişte, özellikle Batı Karadeniz Bölgesi’nde art arda meydana gelen felaketlerden gereken derslerin çıkartmadığını söyleyen Yavuzyılmaz, Hükümetin afetlere yaklaşımının “afetlerin olumsuz etkilerini önlemekten ziyade, afet başa gelince yönetmeye çalışmak” şeklinde olduğunu belirtiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Yıllardır ilgili Bakanlıkları sel, taşkın ve heyelanlar tehlikeleri konusunda uyarıyoruz. ‘Ülkemiz alarm veriyor, Zonguldak alarm veriyor!’ diyoruz. Meclise soru önergeleri sunuyoruz ama ya yanıt alamıyoruz ya da ‘gereken tedbirleri alıyoruz’ yanıtı alıyoruz. Oysa alınan tedbirlerin uygulanamadığı, sadece planlamada kaldığını afetlerde yitirdiğimiz canlarla görüyoruz. Bugün, ülkemiz genelinde sel ve fırtına sonucu 9 vatandaşımızın hayatını kaybettiği açıklandı. Yitirdiğimiz canlarımızın üçü Ereğli’den. Fırtınada batan geminin 11 personeli ise halen kayıp, hayatlarından endişe ediyoruz. Oysa gerekli tedbirler zamanında alınsaydı can kaybımız bu kadar çok olmazdı. Ne yazık ki Hükümetin afet yönetim politikası değişmedikçe her afet bir can pazarına dönüşmeye devam edecek. Afet yönetimi bir disiplin işi, bilim işi. Ülkemizde bir disiplin olarak afet yönetiminin varlığından söz etmek dahi mümkün değil. Oysa ilk önceliğimiz bu olmalı. Türkiye’de bir an önce Afet Bakanlığının kurulması gerekiyor.”
