Şizofren bir toplum olduk…

Herkes birbirine kuşkuyla yaklaşıyor…

Hemen önümüzde park eden yabancı plakalı bir araca canlı bomba…

Esmer tenli biri hele de Kürtçe konuşuyorsa terörist yaftasını yapıştırıveriyoruz…

Tüm bunlar yetmiyormuş gibi şimdide “cemaatçi” avı başladı ülkede…

Sağ-sol çatışmasından çok çekti bu millet…

Ama günün birinde İslamcıların birbirlerine düşeceğini hiç ummazdık…

Güç zehirlenmesi bu olsa gerek!

Cemaat AKP’yi iktidar yapan gücü kendisinde gördü…

AKP ise besleyip büyüttüğü canavarı kontrol etmekte güçlük çekince kellesini koparmaya karar verdi…

AKP’li dostlarımızın sert eleştirilerine…

Yakın dostlarım ve ailemin “en azından bu aralar bir şey yazma” uyarılarına rağmen bu kaos bitene kadar doğru bildiklerimizi yazmaya devam edeceğiz…

Çünkü bugün susanların yarınlarda konuşmaya yüzü olmayacak!

Baksanıza herkes tedirgin…

Yarın sabaha kimler gözaltına alınacak?

Hangi kurumda daha kaç kişi işinden ekmeğinden olacak?

Darbenin rövanşı olacak mı?

Darbe yanlılarının bundan sonraki eylemi ne?

Cumartesi günü şehrimizin en sevilen esnaflarından, güler yüzü ve dürüstlüğüyle tanıdığımız Halk Manavı’nın sahibi Bayram Dursun’un cenazesine katıldım. Bayram Ağabey’i tanıyanlar bilir, normalde kalabalığın avluya sığmaması gerekirdi… Ama uzun yıllar siyaseten aynı kulvarda koştuğu birçok AKP’li arkadaşı cenazesine bile katılmadı korkudan…

Sırf “FETÖCÜ” damgası yememek için!

Çünkü Bayram ağabeyin kardeşi İzzet Dursun cemaat operasyonu sırasında gözaltına alınan işadamları arasındaydı…

Ne İzzet Dursun ne de Bayram ağabeyi eli kanlı darbeci asker çetesiyle bir tutamayız…

Darbecilerin bu ülkeye yaşattığı mezalimi safiyane duygularla bu cemaate destek vermiş insanlara mal etmek ne kadar adil olur?

O zaman cemaatin okullarında çocuklarını okutan, Bank Asya Zonguldak Şubesi’yle çalışan, Zaman Gazetesi abonesi olan binlerce AKP’liyi gözaltına almak zorunda kalırsınız…

Eğer olayı bu pencereden bakarak çözmeye çalışacaksak, peşin peşin söyleyelim bu kafayla daha çok kandırılırsınız!

Bu sıralar kiminle cemaat-hükümet çatışmasını konuşsak, hemen cebimde taşıdığım madeni bir para çıkartıyor, 1 Türk Lirasının arkasında ne olduğunu soruyorum…

Düşünmeden cevap verenler doğal olarak “Atatürk” diyor…

Ama paranın “tura” tarafını çevirdiğimde Fethullah Gülen Cemaati’nin organizasyonuyla yapılan “Uluslar arası Türkçe Olimpiyatları” özel hatıra parasını olduğunu gören şaşırıyor…

Bilenler biliyor ama bilmeyenler için hemen anımsatayım…

Yıl 2012… Merkez Bankası Darphanesi Türkçe Olimpiyatları için hatıra parası basarak piyasaya sürüyordu… Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir cemaatin organizasyonu Atatürk’ün sülieti çıkarılarak paraya koyuluyordu…

Kimin iktidarında? Tabi ki o gün cemaati meşrulaştıran, TSK’yı, Milli Eğitim’i, İçişleri Bakanlığını, birçok genel müdürlüğü ve hatta kamudaki binlerce şeflik kadrosuna kadar Gülen Cemaatine ülke idaresini teslim eden AKP iktidarı…

İşte Türkiye’nin bugün yaşadığı darbe tartışmalarının sırrı aslında tam da bu noktada, 1 Türk Lirası’nın arkasında gizli…

Tüm mesele bu…

Biz kaybedeceğimizi de göze alarak üzerinde “Atatürk” sülieti olan para için her daim “Tura” dedik…

Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği için her T.C. vatandaşına sorulması gereken kritik soru da bu olsa gerek…

 “Yazı mı, tura mı?”