“Herkes bildiği işi yapsın” diyen Atalarımıza ithaf olsun, olsun da...
“Acemi nalbant dayısının eşeğinde öğrenirmiş” işi. Bir şekilde öğrenilecek şu içinde bulunduğumuz gündenim kaçınılmaz dersleri.

Sokaklarda yönünü şaşıran rüzgâr misali, zihinlerde de darmadağın bir algı seyrediyor bu günlerde.
Malum gündem de yine bir seçim teranesi.

Seçmen, boş vermişlikle, vurdumduymazlığın arasında gidip geliyor doğrusu. Kararsızlık, karışıklık bozuyor dengeyi. Kimi öfkesini kusuyor, kimi tutuyor yakasından, kimi de etiyle kemiğiyle sahip çıkıyor davasına. Bütünün içinden sanki bir ağacın gövdesinden parçalara bölünen dallar gibi çoğalmakta alternatifler.
Amaç bölgeye, beldeye, ülkeye hizmet etmenin ötesine geçmiş, rakipler üstü bir zaferin peşinde mesai harcatıyor muhataplarına.

Bir parça analiz işin özü; Şöyle ki…

Martın sonuna endekslenmiş bahar beklentisi, hali hazırda yüzümüze vuran belirsizlik ayazının altında ezim ezim eziliyor.

Güven sorununun aşılamadığı bir siyasi yapıda, başarıyı göğüslemek, Deve ile hendek ikilisinden daha az inandırıcı geliyor kulağa.

CHP’ nin kendi iç meselesi olan birbirine tahammülsüzlük döngüsü dışarıya sızmaya devam ettiği sürece, elle tutulur, gözle görülür bir başarı gerçeği de tarih sayfalarına kendini kayıtlayamayacak ne yazık ki.

Cumhuriyetten bu yana yolun başına koydukları, inandıkları ve özümsediklerini söyledikleri ulu önderin henüz yüzünü güldürecekleri bir zafere imza atamadılar. Aldıkları sorumluluğu taşıma noktasında aciz kaldılar.
Ola ki Martın sonunda beklenen bahar geldi diyelim. Sonrasında görevini layıkıyla yapamadığından dem vurduğumuz seçilmişlerin açıkları nasıl kapanacak. Kendi dokusundan olanın iş bilmezliğini gün yüzüne çıkartarak, oradan bir çıkış yolu aralamak düşüncesi, nasıl zihinlerde ki başarısızlık etiketini yırtacak.
Göndermek için dört gözle beklediğiniz seçilmiş yol arkadaşınızın üzerinden, kendi projelerini sunan bir zihniyetin, şapkasını önüne koyarak bir güzel düşünmesi gerekiyor. Böyle bir tavır ile zira gönül verenlerin gönüllerini paramparça ediyorsunuz mütemadiyen.

CHP nin parçalayıcı değil, birleştirici bir mayaya ihtiyacı var. Kan kaybı, şifanın katili olmaya çok müsait zira. Sınıflara ayırmak, kendi damgasını vurmak değil işin özü, halkayı birbirinden kopartmadan başarıyı kucaklamak. Henüz son düzlükte vakit varken, yanlıştan, zarardan dönmek için son fırsat belki de. Aynı gemide, aynı ideolojide olanlara daha sıkı tutunmak gerekiyor sanırım bu günlerde.

Diğer bir gözlem analizi de şöyle.

Bizim geniş aile yedi göbektir MHP’nin çatısı altında vermiştir siyasi mücadelesini. Kökümüz kökenimiz şaşmamıştır, ta ki son döneme kadar. Genç kuşak kendi tercihlerini yapmıştır yeri geldiğinde. Değişim gerektiğine inandıklarında gövdenin bir diğer dalına tutunmuşlardır zaman zaman. Ama kemik yapı her zaman MHP’nin çatısı altında mücadele etmeye devam etmiştir.

Baş koyduğu yoldan kızgınlıklarını, kırgınlıklarını iyileştirip her koşulda vermiştir emeğini desteğini. İstanbul’dan iki dönem bir milletvekilimiz bile çıkmıştır aileden. Görev bilmişler ve kutsamışlardır inançlarını. var olan yanlış anlaşılmalarda bile fedakârlıklar yapılmış, kol kırılıp, yen içinde kalmıştır neticede.
Siyaset ve politika bıçak sırtı bir yolun yolculuğun ağır işidir. Tıkandığı her noktada, durumu kurtarma sanatıdır, akıl yorar, aklı yorar. Mantık, olmaz deneni şartlar her ne gerektiriyorsa oldurur.

Kuralı kaidesi, önceliklerin emrindedir. Başarısızlığı tecrübe olarak gösterme sanatıdır. Deneme yanılma yolculuğunun, bedel ödeyenleri değil, ödetenlerinin başı çektiği bir algı operasyonudur.
İmkânlar ne kadar iyi olursa ve emrinize amade olursa, o kadar hafiflersiniz.

Siyaset bir yarıştır evet bir hizmet yarışımıdır, bir güç savaşımıdır, bunun henüz analizini yapacak bilgi birikimi yok zihinde. Acemi nalbant ve dayısının eşeği yolun başı gibi duruyor şu halde.

Rota şaşıyorsa ve hava şartları henüz soğuk esiyorsa, zamana sığınmak ve kumrulara dalıp gitmek ve ciddi ciddi düşünmek vaktidir. Köklerimiz toprağımızda evet ama yeşeren her dal bizim umuda tutunduğumuz yegâne gerçeğimizdir. Ve ağaçlar dallarıyla şenlenir. değerlenir.

Umarım son düzlük herkesin yolunu yönünü bulmasına fayda sağlar.