Dünyaya o kadar sıkı sıkıya bağlıyız ki…

En ufak bir sarsıntıda gözbebeklerimiz yerinden çıkacak gibi oluyor…

Korkudan titriyoruz…

Perşembe günü İstanbul’da deprem anındaki korku ve panik halleri, çok düşündürücüydü.

Sunucu hanımefendilerin canlı yayın esnasındaki görüntüleri bunun en açık göstergesiydi.

Kolay değil kim ölmek, bu dünyadan göçmek ister ki…

İnsanız, zayıfız, aciziz, zavallıyız aslında…

Bakmayın bazılarının kendini bir şey sandığına siz.

Egosu şişik insanlardan her türlü melanet beklenir…

Ama görün, bir deprem anında insanlar olarak nasıl korktuğumuzu…

Yerimize çöküp kalakaldığımızı…

Hiç hatırımızdan çıkarmamamız lazım.

Şimdi deniyor ki, -Allah korusun- bir zelzele anında hemen yeşil alanlara kaçın!

İyi de kentlerimizde doğru düzgün yeşil alan bırakmadınız ki…

Rant uğruna, daha çok para kazanma hırsı uğruna şehirlerde betonun girmediği yer kalmadı.

Her adım başına, çok sevgili(!) müteahhitlerimiz binaları dikiverdiler.

Hiç birinde yeşil alan yok. Mahalle ve sokak aralarında parklarımız olsaydı, genç yaşlı herkesin gezip toza bileceği… Ve rahat nefes alabileceği yeşil mekanlar…

Bakın, gün geldi nasıl lazım oldu.

Allah muhafaza buyursun, İstanbul’da en ufak bir hadisede nereye kaçacağımızı bilemiyoruz, işte gördünüz!

Haa, yeşil alanlar var tek tük, onlar da mezarlıklarda…

Ne dersin, ne yaparsın.

Sahi, biz, “Yaş kesen baş keser” diyen Ata’ların evlatlarıydık değil mi?

“Kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki fidanı dikiniz!”
buyuran bir dinimiz var diye övünürdük.

Hiç değilse bundan sonra bazı şeylere dikkat edelim.

Zihniyetimizi değiştirelim önce…

Yaşamak ve yaşatmak için yollar bulalım kısaca…

Ve sonra adam gibi çekip gidelim Hak vaki olduğunda…

Belki ancak o zaman geriye hoş bir seda bırakabiliriz.

ZİLZAL SURESİ

Ve deprem kelimesini duyunca hep şu Zilzal Sûresinin ayetleri, aklımda şimşek gibi çakar:
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.

1- Yer o dehşetli sarsıntı ile sarsıldığı,
2- Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
3- Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
4- O gün yer, bütün haberlerini anlatır.
5- Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.
6- O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır.
7- Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.
8- Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.