Daha önceki yazılarımda Zonguldak Belediyesinin yaptığı güzel  işlerden övgü ile söz etmiş ve eleştirilerimi saklı tuttuğumu söylemiştim. Geçen zaman içinde olumsuzlukların giderilmesi bir yana yeni dökülen daha soğumamış asfaltlar birtakım nedenlerle kesilmeye-sökülmeye başlandı. El insaf. Halbuki baştan söyledik ” Beyler birkaç ay sonra asfaltı sökmemek için iyice düşünün” diye. Amma anlatamadık. Sanki başıboş, herkesin bildiğini yaptığı-uyguladığı bir kentte yaşıyoruz. Mahalle aralarında bazı caddeler ve sokaklar beton parke ile güzelleştirildi, küçük derelerin ıslahı yapıldı. Ama nedense onlarda yeni dökülen asfalt gibi olumsuzluklar hesap edilmeden yapıldı. Sanki yapılanlar hükümet yetkililerinin teftişine hazır olmak için acele yapılmış gibiydi.

*Örneğin Mithatpaşa Mahallesi 69 Sokaktaki beton parke çalışması o semt insanlarına çok güzel bir sürpriz oldu, insanlar birazda olsa kentte yaşamanın güzelliğini gördüler ama bu sevinçleri aynı yerdeki dere ıslah çalışmasının yarım bırakılması sonucu tedirginliğe dönüştü. 69 Sokakta beton asfaltın bittiği dört yol ağzında bulunan dere ıslah çalışması ile ağzı daralan dere yatağı geçtiğimiz haftalarda yağan yağmurla birlikte Ömertarla semtinden gelen çalı-odunlarla kapanıp taşan sular daha döşenmiş parkeleri sökmeye başlayınca bunu gören mahalle sakinleri kendi olanaklarıyla derenin önünde biriken çalı çırpıyı toplayıp menfezi açtılar. Şimdi sormak lazım, her şey iyi güzelde 200 metre yapılan dere ıslah çalışması aynı dere boyunca bir 150 Metre daha gidemez miydi?/.

*Güntepe yoluna yol demek için bin şahit lazım, sanki kırat dağları bombalanmış ve Güntepe yolunda da bu nedenle delik deşik çukurlar olmuş.

*Mahallelerden çöp toplama sorunu: Çöp Konteynırları mikrop yuvası, periyodik olarak ilaçlanma yapılmıyor yaz kış bulundukları çevrede insanlar bu pis kokulara katlanmak zorunda kalıyor. Halbuki birçok yerleşim yerindeki gibi haftanın hangi günlerinde çöplerin alınacağı mahallelerdeki çöp toplanma yerlerine bir tabela ile asılsa ve her konuta bir çöp bidonu verilse fena mı olur?/.

*Kenti çok dağınık pis gösteren ama sanatla kaynaşınca kente renk katacağına inandığım duvarlar var. Bu kentte yaşayan ressamlarımıza olanaklar sağlansa kentimize bir güzellik gelecek/.

*İşçi iken Zabıtalığa geçen Personelin İşçilik Dönemine ait tazminatları neden verilmiyor? Alacaklı olanların, alacaklarını almaları için bir yerlerden torpil mi gerek.

*Mahalle aralarından akan küçük dereciklere ve Üzülmez, Çaydamar derelerine plastik bariyerler konulsa liman içine akan pislik-atıklar neredeyse sıfırlanacak ve her yağmur sonrası kamyonlarca atık liman içine akmayacak/.

*Bazıları için komik gelebilir ama birazda emeklileri ve yaşlıları düşünüyorsanız WC leri On Kuruş yapın.

*Sularımız çok pahalı. Yoksul halk ödemekte zorluk çekiyor. Su tasarrufunu teşvik için her haneye aylık 5 ton su ücretsiz olsun. 5 ton dan yukarısı kademeli olarak artırılsın…

 Nasıl,  çok şey mi isteniyor? İstemlerin hayata geçirilmesinin maliyeti çok mu fazla? *Çok önemli bir şey daha var. Hazır yeri ve zamanı gelmişken halkın sağlığını çok ilgilendiren önemli bir olumsuzluğu da söyleyeyim

Çaydamar-Kokaksu da, Termal tesisinin hemen yanında, eskiden Baraj yapılmadan önce Zonguldak’ın su ihtiyacını karşılayan kaynak su havuzu ile bunu şehre dağıtan Tulumba vardı. Baraj yapıldıktan sonra bu su kapkaç ile yine tulumbalar aracılığı ile baraja basılıyor. Buraya kadar iyi güzel olumsuz bir şey yok. Peki, olumsuzluk yani halkın sağlığını ilgilendiren ne? Cevabını hemen vereyim. Baraja basılan o su havuzunun hemen bir metre önünde bulunan Tuvalet, yani Hela! Bu bir rezalet değil de nedir?/.