“Memleketimin yoksunluğuna üzülsem de mağrurluğuna da bir o kadar hayranım, amma velakin.”

İyi ki bu kent deniz kenarına kurulmuş ve iyi ki yeşille mavi kavuşmuş. Yoksa standartlar ölçeğinden bakıldığında batıda yaşıyoruz tesellisiyle övünebileceğimiz hiçbir şeyimiz yokmuş. Hoş bunlara rağmen yine de var diyemiyoruz ama züğürt tesellisi işte.” 

 Deniz soluk aldıran ve iyot kokusunda tazelenebildiğimiz tek lüksümüz mevsim ne olursa olsun. Kıyısında sosyalleşmeye çalışan, elindeki nimetleri başka şansı olmadığından kutsayan kent sakinleri olarak kendi halimizde yuvarlanıp gidiyoruz. 

Yeterli mi peki (?) elbette yeterli değil. Sosyal tesis ve eğlence kültürü fukarası bir kentin gecesine gündüzüne hizmet veren birkaç mekânından başka bir şeyi kalmamış elinde. Oralarda da öncelik işletmeyi ayakta tutabilme çabası, dolayısıyla hizmet kalitesi tamamen ikinci plana atılmış. Birçok yerden şikâyetler geliyor kulağa.

Deniz sezonu olmasına rağmen, elimizde imkanlar olmasına rağmen, insani normlarda yaşanabilecek ne mekan, ne ortam, ne de hijyen var anlayacağınız. Fener mahallesini oldum olası elit bilirdim, Statü olarak kalite ağır basardı zihinlerde, ne yazık ki bu ne görselinde çarpıyor göze, artık, nede yaşam düzeyinde. Konum olarak son günlerde talipleri çoğalmış olsa da eski kalitesinden eser kalmamış. 

Bütün kıyı şeridinde sorun ve yetersizlik var. Deniz ve yeşil geçmişten günümüze bir lütufken bizlere, kirlenmeye yok olmaya terk edilen miraslar bırakıyoruz yarınlara ne yazık ki.

KAPUZ

Kapuz plajındaki duyarsızlık, tesislerin sezona hazırlanamaması nasıl açıklanabilir yetkililerce bilmiyorum. Sadece birkaç ay ile sınırlı sezonun neredeyse ilk dilimini tamamladık, buna rağmen iş makinalarının eşliğinde vatandaş TATİL yapıyor güya.

Hijyen konusu ise ayrı bir ilkellik, üzülerek söylüyorum ki Zonguldak ve çevresinde hijyen kepazeliğin ilk sırasında yer alıyor. Bizim köyün lavaboları bile mukayese edildiğinde Avrupa standartlarında kalır, kıyı şeridindekilerin yanında. Çamaşır suyuyla falan seyahat edesim geliyor yeminle. İnsanımız pis, insanımız duyarsız mazeretinin altına sığınmak faydasız. Evet bunun doğruluğunu kabul ediyorum, bire bir gözlemliyorum da ama bu mazeretin altına sığınanları da kınıyorum. 

Denetleyen ilgilenen hiç kimseyi göremiyorum etrafta, başıboş sorumsuzca davrananların yanına kar kalıyor sadece. Görevlilerin, çalışanların nerelerde olduğunu merak ediyorum, zira hiç biri işinin başında değil. Eğer sorun vatandaşta ise onunda gereği yapılmalı.

Kozlu sahiline gelince, sezon başlamadan yapılan çalışmalar umut vermişti doğrusu. Şehrin göbeğinde yer alan koca bir sahil, iyi işletilirse, gereği yapılırsa vatandaşa faydalı olur umudu taşıyordu. Ancak bir tane görevlinin bile olmadığı yerde, o lavabolarının hali utanç verici. Hayvanı çeksen içine girmez yani, kaldı ki insanlar için yapılmış. Bu konuda herhangi bir şikâyet almıyor mu Belediyeler merak ediyorum, hiçbir iyileşme yok, haftalardır değişen hiçbir şey yok yani.

Ya o sahiller her gittiğimizde mıntıka temizliği yapıyoruz ve etrafımızda duyarsızlıkta sınır tanımayan insan azmanlarıyla boğuşuyoruz. Personel sayısında stok yapan belediyeler, eleman çalıştırma konusunda neden bu kadar aciz kalır ki.  Huzur bozan, çevreyi kirleten, rahatsız edenleri uyaran birkaç kişi neden görevlendiremezler mi? 

Defalarca yazdım yine de yazmaya devam edeceğim. İki erkek evlat, birde eşim, hiç duymadım ağızlarından ne evde ne de özellikle topluluk olan yerlerde karşıda olanın bilmem neresine koyayım gibi küfürleri, argoları. Bu jargonla adamlık mertebesine eriştiğini düşünenleri uyaracak, aile ortamına saygı duymaya davet edecek görevliler neden yok ortalarda. Kozlu Belediyesini bu konuda özellikle Kozlu sahilinde göreve davet ediyorum.

Sahili olan tüm belediyeler bu konuda artık iş başı yapmalıdır. Personel sayısında kadrolarında oldukça fazlalık var, bunu kendileri dile getiriyor. Denetleyici ve hizmet anlayışındaki acizliğin bir an evvel ortadan kaldırılması gerekiyor yetkililerin bilgisine sunuyorum. 

Çoluğuyla çocuğuyla aile olarak kent sakinlerinin eğlenmeye dinlenmeye geldiği yerlerde Belediye olarak gerekli hizmet anlayışını ve denetimini lütfen sağlayınız.

Bu ülkenin her ferdinin insan gibi yaşamaya yaşatılmaya hakkı var. Görev yerlerindeki bilinç acilen oluşmalı.

Çevreyi kim kirletiyor ve çevresini kim rahatsız ediyorsa ceza almalıdır. İnsanca yaşam herkesin hakkıdır, her şeyi siyasetin gölgesine yatırmayalım ve iş başı yapalım.