Eğitim Sen’in 22’nci kuruluş yıldönümü dolayısıyla Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, yazılı basın açıklaması yaptı. 1995’li yıllara uzanan Eğitim Sen tarihinin aslında Türkiye için yürütülen demokrasi ve insanca yaşamın mücadele tarihi olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Kararlı ve mücadeleci kimliğimizden ödün vermeden 22 yılı geride bırakmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenlerin karşısında durarak, fiili-meşru mücadele anlayışıyla okullarda, üniversitelerde, yükseköğretimin diğer alanlarında ve eğitim kurumlarında inşa edilmiştir” dedi. 
Eğitim Sen’in 22’nci kuruluş yıldönümünü kutladığı bugünde yazılı açıklama yapan Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, “Eğitim Sen, haksızlık ve eşitsizliklere karşı adaletin, baskılara karşı demokrasinin, cinsiyet ayrımcılığına karşı kadınların, emperyalizme karşı bağımsızlığın, savaşa ve şiddete karşı her zaman barışın savunucusu olmuştur” dedi. 
Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, “23 Ocak 1995’te başlayan ancak kökleri 1900’lü yılların başına kadar uzanan Eğitim Sen’i tarihi, güvenli bir gelecek, insanca yaşam ve demokratik Türkiye için yürütülen mücadelenin tarihidir.
Eğitim Sen olarak, ülkedeki tüm eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi olarak, her türlü baskı, karalama ve yıpratma kampanyalarına rağmen, kararlı ve mücadeleci kimliğimizden ödün vermeden 22 yılı geride bırakmış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Eğitim Sen’in tarihi, Türkiye Öğretmenler Sendikası (TÖS), Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER), Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, Öğretim Elemanları Sendikası (ÖES) sürecinden aldığı gelenek üzerinden inşa edilmiştir. Eğitim Sen olarak, geçmiş mücadele deneyimlerimizden öğrenerek her türlü tehdit, baskı ve yasaklara rağmen sürdürdüğümüz onurlu yürüyüşümüzde, bizlere rehber olan ilke ve değerlerimizi her koşulda savunmanın ve geleceğe taşıyor olmanın onurunu yaşıyoruz.
Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin birlik, dayanışma ve mücadele örgütü olarak, eğitimi ve toplumsal yaşamı kendi çıkarları doğrultusunda biçimlendirmek isteyenlerin karşısında durarak, fiili-meşru mücadele anlayışıyla okullarda, üniversitelerde, yükseköğretimin diğer alanlarında ve eğitim kurumlarında inşa edilmiştir.
Eğitim Sen, 22 yıllık mücadele tarihinde sadece sendikal hakların değil, aynı zamanda emek, demokrasi ve barış mücadelesinin öznesi olmuş, anti-demokratik uygulamalara, toplum üzerindeki baskılara, her türlü şiddete ve ayrımcılığa karşı mücadele etmiştir. Eğitim Sen’in mücadelesi aynı zamanda, düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması, farklı kimlik ve kültürlerin kendilerini özgürce ifade edebildiği, gerçek anlamda laik ve demokratik bir Türkiye yaratılması mücadelesidir.
Eğitim Sen’in mücadele tarihi diğer bir yönüyle de, emeğin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına, kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesine, özelleştirmelere, esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamaları üzerinden her türlü güvencesizleştirmeye karşı, herkese güvenceli iş, güvenli gelecek mücadelesinin tarihidir.
Eğitim Sen, haksızlık ve eşitsizliklere karşı adaletin, baskılara karşı demokrasinin, cinsiyet ayrımcılığına karşı kadınların, emperyalizme karşı bağımsızlığın, savaşa ve şiddete karşı her zaman barışın savunucusu olmuştur.
Hukuksuz açığa alma ve ihraçlara karşı kararlı mücadelemiz devam edecektir.  
Atatürk ve cumhuriyetin ilk yıllarına ilişkin bilgileri azaltan, Darwin’in ‘evrim teorisi’ni çıkartan; bilime, laikliğe ve aydınlanmaya bayrak açan yeni müfredatı kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir.
Kurulduğu ilk günden bu yana sendikal hakların, demokrasinin, emeğin ve eşit haklar mücadelesinin sesi olan Eğitim Sen’in, 100 yılı aşan mücadele geleneğinin Türkiye’deki tek temsilcisi olarak, geçmişten bugüne taşıdığı değerlerle, eğitim ve bilim emekçilerinin sesi, taleplerinin takipçisi ve kitlesel mücadele örgütü olmayı sürdüreceğinden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Eğitim Sen, eğitim ve bilim emekçilerinin örgütlenme birikimi ve mücadele kararlılığından aldığı güç ve güvenle eşit, özgür, demokratik ve barış içinde bir Türkiye mücadelesini sürdürmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.