Bronz çağından kalma ağaç Turpcu’nun ilgi odağı oldu

 

CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, Alaplı Belediye Başkanı Nuri Tekin, Gümeli Belediye Başkanı Ahmet Saydam, CHP Ereğli İlçe Başkanı Sertan Ocakçı, CHP Alaplı İlçe Başkanı Hüseyin Tosun ve beraberindeki partililer 16 Ekim Pazar günü, Alaplı İlçesi, Gümeli Beldesi`nde yer alan Türkiye'nin en yaşlı, dünyanın ise en yaşlı 5 ağacından biri olan 4112 yaşındaki porsuk ağacını ziyaret ettiler. Porsuk ağacının tohumunun ilk filizlendiği zamanın bronz çağı olduğu hesaplanıyor.

 

Basın danışmanlığından yaptığı açıklamasında Yapılan incelemelerde ağacın hala oldukça sağlıklı olduğu ve insanlar tarafından zarar görmediği sürece en az 4.000 yıl daha yaşayabileceğinin konunun uzmanları tarafından dile getirildiğini söyleyen CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, bölgenin içerisinde birçok yaşlı ağacı barındırdığını hatırlatarak, dünyada nadir bulunan anıt niteliğindeki bu tip ağaçların koruma altına alınıp, turlar düzenlenmesinin bölgenin tanıtımı açısından da çok önemli olduğunu söyledi.

 

Turpcu, bunun için; “Gümeli Belediye Başkanı Sayın Ahmet Saydam’ın buraya ziyaretleri kolaylaştırmak ve gelenlerin ihtiyaçlarını görmek için Orman Bakanlığı`ndan taleplerinin hızlı şekilde yerine getirilmesi için başta Bakanlık yetkilileri olmak üzere, Zonguldak Valisi Sayın Ali Kaban'ı, Alaplı Kaymakamı Sayın Altuğ Çağlar’ı ve AKP Zonguldak Milletvekillerini göreve davet ediyorum” dedi.

 

Milletvekili Turpcu, açıklamasının devamında, doğaya müdahale olmadığında, eski çağlardan bugüne hayata tutunmanın simgesi olan 4112 yaşındaki Porsuk ağacının, yöreye ilişkin bundan sonra izlenecek politikaların Karadeniz`in ruhuna uygun olarak “yeşilin içinden, doğayla barışık olarak” olması gerektiğini de bir kez ortaya koyduğunu belirtti.

 

Ekolojinin bir bütün olduğunu da sözlerine ekleyen Milletvekili Turpcu, “Karadeniz baştan başa doğasıyla ve sahip olduğu doğal zenginliklerle bizlere hep cömert davranmıştır. Bunun kıymetini bilmek zorundayız. Bu gerçeğe rağmen, ne yazık ki, sahip olduğumuz doğa zenginliklerimize karşı çok acımasız davranan bir anlayış ortaya çıktı. İnsanlarımız ağaçlarımızı kesmeyin, suyumuzu, toprağımızı, havamızı zehirlemeyin diye adeta feryat etmektedir. Bu sese kulak vermeli, mevcut doğa zenginliklerimizi korumalıyız. Ancak, Zonguldak`ta mevcut termik santral cehenneminin yarattığı olumsuzluklara ek olarak daha fazla hastalık ve ölüm dayatmasıyla karşı karşıyayız. İnsanlarımız kirli hava nedeniyle sağlıklarını, doğamızda dengesini yitirdi. Yeni termik santrallerin faaliyete geçmesi halinde, Zonguldak katlanan bir kirlilik felaketiyle karşı karşıya kalacak, yaşanmaz bir şehir haline gelecektir. Mevcut termik santrallerin bu şekilde devam etmesi mümkün değildir, bu nedenle dünyadaki en iyi örnekler seviyesine acilen getirilmelidir. Bununla birlikte havamızın, suyumuzun, toprağımızın daha fazla kirletilmemesi için yeni termik santrallere karşı hep birlikte mücadele etmek zorundayız. Bu, Zonguldak’ın geleceğine, çevremize ve yaşam haklarımıza sahip çıkma mücadelesidir” ifadelerini kullandı. ​