Zonguldak üzerine yazılmış en değerli romanlardan biri olan Mehmet Seyda’nın Yanartaş’ı, 46 yıl sonra Evrensel Yayınları tarafından yeniden basıldı.

 

Mehmet Seyda'nın bir Zonguldak klasiği sayılan, iki ciltlik, “Yanartaş” adlı romanı, Evrensel Basım Yayın tarafından yeniden basıldı. 1937-1944 yılları arasında önce memur, sonra asker olarak bulunduğu Zonguldak ve çevresindeki gözlemlerinden yola çıkan Seyda, romanında, “yanartaş” olarak tanımladığı kömür madenini, maden emekçilerini, işçilerden yana aydınları, maden şirketini, onun işçiyi, köylüyü ezen yöneticilerinin hikâyesini anlatıyor. İlk baskısı, 1970 yılında yapılan roman ve aynı yıl TRT Roman Yarışması’nda başarı ödülü kazanan “Yanartaş” Türk edebiyatının da önemli eserleri arasında sayılıyor.

 

1828’DEN 1942’YE KADAR HAVZA TARİHİNDEN KESİTLER VAR

Zonguldak madenlerinin tarihsel açıdan başlangıcından günümüze uzanan belgesel romanı niteliği taşıyan roman, 1828 yılında, Uzun Mehmet’in kömürü ilk buluşunun karşılığında bir kahve peykesinde boğdurulmasının hikâyesiyle başlıyor. Madenciliğin ülkemizdeki gelişimi, yasal düzenlemeleri belgesel kıvamında anlatan roman, kömür havzasın önce yabancı, ardından yerli sermaye ve sonrasında da EKİ bürokratlarınca nasıl bir sömürü alanına dönüştürüldüğü son derece başarılı bir dille anlatıyor. Yanartaş, 1828’den 1942 yılına kadar kömür madeni işçilerinin yaşam ve çalışma koşullarından tanıklıklar ve o yılların Zonguldak ve çevresinden zengin gözlemler de içeriyor.

 

AKIN BAKİOĞLU ÖNSÖZÜNÜ YAZDI

Zonguldaklı Sosyolog Akın Bakioğlu’nun ikinci baskıya bir önsöz de yazdığı kitapta, bunların yanı sıra İkinci Dünya Savaşı sürecinde havzada, ülkenin ihtiyaç duyduğu kömürü üretebilmek için uygulanan ve Zonguldaklı köylülerin “mükellefiyet” adı altında zorla çalıştırılması, geçmişte yaşanan grevler, direnişler, işçilerin birlikte davranışını engelleyen davranışlar da anlatılıyor. (Aycan KARADAĞ)