ADD yönetimi, Zonguldak Demokrasi Platformu birlikteliği altında 24 Ocak (yarın) Saat:12.30’da Madenci Anıtı’na ve 1 Şubat Cumartesi günü saat 16.00’da Maden Mühendisleri Cemiyeti’nde Emekli Amiral Türker Ertürk’ün konuşmacı olacağı konferansa davet etti.
ADD’nin açıklaması şu şekilde; ““Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına Batı uygarlığı adına bizleri bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldürüldük ey halkım, unutma bizi.
Bir gün mezarımızda güller açacak
Ey halkım, unutma bizi.
Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak
Ey halkım unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz
Şimdi hep birlikteyiz
Ey halkım unutma bizi...”
Bu dizelerin sahibi, Uğur Mumcu; ne hazindir ki, biliyordu kendisinden önce de nice vatanseverleri; halkı için, bağımsızlık için, çağdaş Türkiye için yüreği çarpan, o yola baş koymuş nice yiğitleri acımasızca kalleşçe yok eden karanlık ellerin bir gün kendisine de uzanacağını...
O kanlı ellerin emellerine kavuştuğu günün ardından bu ağıtını bıraktı yüreği yananlara...
Uğur Mumcu, katledildiği güne kadar hep yazdı, hep anlattı, hiç usanmadan korkmadan düşündü, araştırdı, buldu ve gerçekleri halkına duyurabilmek için son nefesine kadar savaştı.
Ne demişti Uğur Mumcu?
Ben Atatürkçüyüm
Ben Cumhuriyetçiyim
Ben Laikim
Ben Anti-Emperyalistim
Ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım
Ben özgürlükçüyüm
Ben insan hakları savunucusuyum
Ben terörün karşısındayım
Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım
Dün sabaha değin, araştırarak yazdığım hiç bir konuyu yalanlayamadınız.
Öyleyse vurun, parçalayın!
Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır!
Böyle dedi ve gereği düşünüldü, kalemi kırıldı. Ama öngöremedikleri bir gerçek vardı,27 yıl önceki Uğur Mumcu neydiyse, şu anda da oydu. Yazdığı kitaplar, anlattığı gerçekler O’ndan sonraki kuşaklar tarafından da okundu, okunmakta... Okundukça da birileri tarafından yazılan senaryoların Mumcu’nun anlattıklarıyla bire bir örtüştüğü ,gösterdiği tehlikenin hedefini nasıl bulduğu artık açık açık görülmekte...
Ama umutsuzluk yok. Yılgınlık yok.
Çünkü biz varız. Bu ülkede Kuva-yi Milliye ruhunu taşıyan binler, yüzbinler, milyonlar var. O ruh ki, emperyalizmi dize getirmiş, dünya üzerindeki mazlum milletlere rehber olmuş, önderlik etmiş.
Ne demişti büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk?
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır.”
Bedenleri yok edebilirsiniz. Ama düşünceleri, ilkeleri, vatanseverlik duygusunu yok edemezsiniz!
Uğur Mumcu, yurtsever emniyet müdürü Gaffar Okkan, Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu başkanımız Muammer Aksoy, aydınlanmacı yazar Abdi İpekçi.. Bütün bu aydın, yurtsever, Atatürkçü yiğitleri o kanlı eller 24 Ocak/1 Şubat karanlığına gömdüler ama kara kışın sonu hep bahardır, bunu da bilmeliler. Onları ve onlar gibi katledilmiş demokrasi savaşçısı nice aydınlarımızı bizler unutmayacağız, unutturmayacağız bunu bilecekler.
Onları hep saygıyla ve minnetle anacağız, anmakla kalmayıp anlayacağız, yeni nesillere anlatacağız. Ki onların aydınlık yarınları için ödenen bedelleri bilsinler, gerekirse bedel ödemeyi de görev bilsinler.
Demokrasi Şehitleri Haftası kapsamında tüm Zonguldaklı demokrasi sevdalısı dostlarımızla Zonguldak Demokrasi Platformu birlikteliği altında 24 Ocak 2020 Cuma günü Saat:12.30’da Madenci Anıtı’nda ve 1 Şubat 2020 Cumartesi günü saat 16.00’da Maden Mühendisleri Cemiyeti’nde Emekli Amiral Türker Ertürk’ün konuşmacı olacağı konferansımızda buluşalım.”
