Güzelcihisar’da yapılan katliama bir tepki de mimarlardan

Akıl almaz proje derhal durdurulmalı

TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi lav sütunlarının turizme açılacağı gerekçesiyle boydan boya katledilen Güzelcehisar’da inceleme yaptı. Mimarlar Güzelcehisar’a telafisi mümkün olmayan zararlar verileceğini iddia ederek ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu.

Bartın Valiliği ve İl Özel idare ve İl Kültür Müdürlüğü tarafından Kalkınma Projesi adı altında Bartın ili Güzelcehisar ilçesi kumsalına döşenen ve bir doğa katliamı olan  850 metrelik demir platform yoluna tepki yağmaya devam ediyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Kent İzleme Merkezi, Güzelcehisar’da yerinde teknik inceleme yaptı ve Bartın Valiliği, Bartın İl Özal İdare Genel Sekreteri ve İl Kültür Müdürü ile görüşmelerde  bulundu. Bartın Valiliği’nin, 80 milyon yıllık bir jeolojik oluşum olan ve yeryüzünde sadece birkaç örneğine rastlanan “lav sütunları”nın bulunduğu Güzelcehisar’da “turizm yatırımı” adı altında “sahilde insanları kumda yürütmemek” için projelendirdiğini belirterek, “Yeryüzü harikası bir kıyı bölgemiz ve nadide bir koyun olduğu Güzelcehisar sahili kamu israfı bir yatırım ve akıl almaz bir proje ile karşı karşıya. Bartın Valiliğinin bu proje için 2,3 milyon liraya varan bir yatırım yaptığını görüyoruz. Ölçeksiz, detaysız, ne yapılacağı belli olmayan; böyle bir proje ekosisteme ve kıyılarımıza telafisi mümkün olmayan zararlar verecektir. Bartın Valiliği, derhal garabet bir yapı olarak karşımıza çıkan demir boru yığını projeden vazgeçmeli, 1.derece doğal sit alan olan Güzelcehisar kıyılarından elini çekmelidir” dedi.


SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak, Kent İzleme Merkezi üyelerimiz projeyi yerinde incelemiştir. Danışma kurulu üyesi akademisyenlerimiz de değerlendirmiştir. İhalenin uygulamasını, ihale dosyasını da inceleyerek ve kıyı-deniz jeolojik mirasımıza ve varlık değerlerimize sözde turizm amaçlı proje ile yapılanların dehşet verici olduğunu gözler önüne sermiştir. Mühendislik ve mimarlık bilimine aykırı bir proje söz konusudur. Yapım ihalesinin yürütmesinin yürütmesinin durdurulması ve bu sürecin başından sonuna kadar karar mekanizması içinde bulunan tüm bürokrat ve teknokratlara suç duyurusunda bulunduk. Projenin durdurulması ve ihalenin iptaline ilişkin de dava açtık. Kıyı kenar çizgisinin ihlali konusunda tereddütlerimiz var, incelemelerimiz devam ediyor.  Bu konuda da ilgili tüm resmi birimler hakkında işlem tesis edilmesini sağlayacağız. Kamunun hakkını ve doğamızı korumaya devam edeceğiz” dedi.

GÜZELCEHİSAR BİR DOĞA HARİKASIDIR

Volkanlardan akan lavların soğuyup kristalleşmesi sonucu simetrik bir yapıya dönüşen lav sütunları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumları arasında yer alır ve bu doğa harikasından biri de memleket topraklarımızda Bartın Güzelcehisar’dadır” diyen Candan, şöyle devam etti: “Kıyı-deniz-kumul ve jeolojik formasyonların birleştiği bir doğa harikası olarak ülke topraklarının bir cevheri olan ve Bartın kent merkezine  17 kilometre uzaklıktaki tarih ve doğanın iç içe olduğu Güzelcehisar köyü sahilinde; peyzaj projesi adı altıda yapılanlara söylenecek söz çoktur. Bu proje deniz-kıyı-sahil jeolojik formasyonun yarattığı coğrafik bütünlüğünü ve silüetini bozacak.  Bugün 2.3 milyon, ancak sözleşme bedeli 2.7 milyon liralık projenin keşif artışları ile karşımıza daha ne kadar artı maliyet getireceğini de bilemiyoruz. Demir borularla 6 metreye kadar yükselen yürüyüş platformu, seyir terası adı altında kayaların delik deşik edildiği bağlantı çalışmaları, deniz üzerinde ahşap köprü, festival alanı, yürüyüş yolları ile karşınıza ortaya karışık bir proje çıkıyor. Vali ‘mevcut ekolojik sisteme zarar vermeyecek’ şekilde uygulanacak diyor. Bartın Valisi adeta aklımızla dalga geçiyor.”


PLANLAMA SÜREÇLERİ VE HIZI DA DİKKAT ÇEKİCİ

Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun, 16.12.1988 tarih ve 604 sayılı kararı ile 1.derece doğal sit ilan edilen Güzelcehisar’da 17.01.2003 tarih ve 8377 sayılı kararı ile doğal sit alan sınır düzeltmesi yaptığını da bildiren Candan, şunları kaydetti: “Öncelikle bu sınır değişim ve gerekçelerinin kamuoyuna açıklanması ve burada yaratılmak istenen durumun bir kez daha açığa çıkması gerekmektedir. Sorgulama bu aşamadan başlayacaktır. Bartın İl Kültür Müdürlüğü tarafından onaylanan Ankara 2 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’ndan gelen trajik kararda ‘Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili'nin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi" komisyona geliyor.  16.02.2017 tarihinde askıya çıkan il özel idaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü tarafından hazırlatılan 1/5000 ölçekli KANİP ve 1/1000 ölçekli KANİP,  yine Ankara 2 Nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu’ndan 27.06.2016 tarih ve 300 sayılı kararı ile birlikte doğal sit alan kıyı kenar çizgisinden itibaren kara kısmının planı askıdadır’ ifadelerine yer veriliyor. Ancak plana itirazlarının ardından, plan daha onaylamadan ve halkın görüşleri alınmadan, peyzaj projesi telaşına giriliyor. Buna anlam veremiyoruz. KANİP onaylanmadan Bartın Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıkları Koruma Şube Müdürlüğü kendisi onaylıyor ve 

04.05.2017tarihinde Güzelcehisar Lav Sütunları ve Sahili'nin Turizm ve Rekreasyon Amaçlı Peyzaj Uygulama Projesi"ni Ankara Valiliği Çevre Ve Şehircilik İl Müdürlüğüne bağlı olan Ankara 2 nolu Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonuna gönderiyor. Bu komisyon da projeyi KANİP hükümlerinin kesinleşmesi şartı! ile söz konusu rekreasyon projesi talebinin uygun olduğuna 11.05.2017 tarih ve 354 sayı ile karar veriyor.  Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ise 28.05.2017 de onaylanıyor. Bu telaşenin sebebi nedir? Komisyon bu başvuruyu değerlendirmek için KANİP in kesinleşmesini neden beklememiştir?”


KAMU ZARARI ORTAYA ÇIKACAKTIR

Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Bartın için iktidarın yerel güçleri hızını kesmemiş, 13 Kasım 2017 tarihinde İmar Kanunun 18 Uygulama Planını yapmış ve ilk önce yapılması gereken plan şimdi gelmiş. Orman ve Su İşleri Bakanlığı 8 Kasım 2017 tarihinde Güzelcehisar Bazalt Sütunları “Tabiat Anıtı Yönetim Planı Yapılması İşi” adı altında bir ihaleye daha çıkılmıştır.  Bu yönetim planı, ‘Farklı ölçeklerde hazırlanan bu yürüme yolu ve festival platformları projesine uygun değildir’ derse ne olacaktır ve bir yönetim planı 1. Derece doğal sit ve tabiat anıtı dedikleri yerde bu projeyi entegre edebilecek bir sonuca giderse zaten yanlış yapmış olacaktır. Durum her iki anlamda da kamu zararı doğuracaktır. Kabul ederse doğal alanda telafisi onarılamayacak bir sonuç kabul etmezse ise 3 milyona yakın devlet kaynağı çöpe atılacaktır. Burada sorulması gereken ve altında neler olduğunun sorgulanması gereken birçok konu var. Mimarlar Odası Ankara Şubesi 1. Derece doğal sit alan olan Güzelcehisar lav sütunları ve sahil bandında neler yapılmaya çalışıldığını hukuk önünde sorgulayacaktır.  Kent İzleme Merkezimizin yaptığı görüşmeler, yerinde incelemeler ve edindiği belge ve veriler;  plan ve proje yapım süreçleri ile birlikte  ihale edilme koşullarının oluşmadığını göstermektedir.  Bu proje yeryüzünde birkaç örneği bulunan bir jeolojik oluşum olan bazalt lav sütunları ile birlikte bir deniz-kıyı ekosisteminin kaderini belirleyecek.  1/1000 ölçek olması sebebi ile uygulama projesi niteliğini asla taşımayan bir sözde proje ile 1. Derece sit alanda hareket edilemeyeceğini bilemeyecek kadar teknik bilgiden yoksun bir komisyonla karşı karşıyayız. Bu komisyona bu ülkenin varlıkları nasıl teslim edilmiştir? İncelenecek olan proje bir peyzaj projesidir ve doğal varlıklarımız üzerinde tarihi bir kararı verecek olan komisyonda mimar ve peyzaj mimarı yoktur. Komisyon böylesi bir ihtisas grubundan danışmanlık almayı bile düşünmemiş, kendisini tam yetkili kılmış ancak çok büyük bir hata yapmıştır. Komisyonda inşaat mühendisi, su ürünleri mühendisi( bulunmadı) , şehir plancısı, ziraat mühendisi, avukat, çevre ve orman mühendis bulunmakta iken işin gerçek sahiplerinin bulunmayışı manidardır.  Bu projeye imza atan Bartın Üniversitesi öğretim görevlilerini, meslek etiğine ve saygınlığına, bilimsel doğrulara uygun davranmaya, toplumun tepkilerine neden olan bu projede nasıl imzalarının bulunduğunu kamuoyu ile paylaşmaya davet ediyoruz.”


BİR DOĞA HARİKASI VE YİNE RANT PEŞİNDE KOŞAN İKTİDAR

Candan, Güzelcehisar’a  sahiline lav sütunlarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Bartın iline bağlı Güzelcehisar Köyü’nde, 80 milyon yıl önce volkanlardan akan lavların soğuyup kristalleşmesiyle kaya haline dönüşen bazalt sütunları, geçen Ağustos ayında Türkiye’nin 112'nci tabiat anıtı olarak ilan edildi. Zengin biyo çeşitliliğe sahip sütunların bulunduğu 143 dekarlık alanda kestane, ıhlamur, akçaağaç, defne, gürgen, mersin, kum zambağı, eğrelti otu gibi yüzlerce orman altı bitkisi yer alıyor.Yaban yaşamının tehdit altında olmadığı  hatta bir botanik bilimçisinin endemik bir bitki türü tespit ettiği söylenen bir bölge. Bazalt sütunlarının dünyada diğer örnekleri; Giant's Causeway, Kuzey İrlanda,  Devil's Postpile, Kaliforniya, Narooma Basalt, Narooma, New South Wales, Avustralya, Samson's Ribs, İskoçya, Staffa, İskoçya, Devil's Tower, Wyoming ve Pwisehn Malek, Pohnpei, Mikronezy’da bulunuyor. Lav sütunlarına Anadolu’da Gerede ile Kızılcahamam arasında ve Boyabat civarında rastlanıyor. Ancak görsel anlamda kendini en iyi şekli ile ifade eden lav sütunları Güzelcehisar’dadır. Bu gün yapılmak istenen basiretsiz proje böylesi bir jeolojik oluşum ve kıyı-deniz ekosistemine zarar verilmek istenmektedir. Proje çok şaşırtıcıdır.


BU TABLOYU HİÇ GÖRMEMİŞ,  YAŞAMAMIŞ OLMAK İSTERDİK

Bu gün altyapısı-ulaşımı-doğal varlıkların korunmasına yönelik bir yönetim kararı ve bilinci olmayan bir merkezi idare, 2.3 milyon lirayı bu ucube yola ve platformlar projesine yatırıyor. Toplam sözleşme tutarı 2.669.160Tl olan ihale de bu gün itibari ile % 30 imalat gerçekleşmiş olduğu halde 2 hak ediş düzenlendiği ve 1.737.833. TL sinin ödendiği görülmektedir. En büyük ödeme kalemlerinden bir olan ahşap imalata hiç başlanılmamış hatta terasların bile olmadığı yapım ihalesinde bu miktarın nasıl ödendiği de sorgulanması gereken en önemli konulardan biridir, diyen Candan, "Yapım ihalesinde yürütmenin durdurulması ve bu sürecin başından sonuna kadar içinde bulunan tüm bürokrat ve teknokratların yargı önünde hesap vermesi için her şeyi yapacağız” şeklinde konuştu.