Cumhuriyet Halk Partisi Zonguldak İl Başkanı Murat Pulat, yazılı bir açıklama yaparak AKP Zonguldak Milletvekilleri için, “Açıklıkla ifade etmek isterim ki, bu üç vekilin de maskesi düşmüş, Zonguldak düşmanı, işçi düşmanı yüzleri ortaya çıkmıştır. Yüreklerini vekâlet aldığı emekçilere değil de saraya teslim eden bu işçi düşmanlarını kınıyor, onları sizin tertemiz vicdanlarınıza havale ediyorum” dedi.
İşte Murat Pulat’ın AKP’li vekiller hedef alan açıklaması:

“Ülkede ve kentimizde sıcak bir gündemin içinden geçiyoruz. Tek adam rejiminin uygulamaları ülkemizin uluslararası alandaki saygınlığını her geçen gün daha da düşüren uygulamalara imza atıyor. Türkiye, üçüncü sınıf demokrasiye mahkûm olmuş bir muz cumhuriyeti görünümüne bürünüyor. AKP iktidarı uzlaşma, sorunları konunun taraflarıyla birlikte çözme arayışı yerine dayatmayı seçtiği için ülkede her geçen gün gerilimin yükselmesine neden oluyor. Yalnızca son bir haftada yaşananlar bile, bin bir dertle boğuşan ülkemizin nasıl yapay sorunlarla uğraştığını gösteriyor. Kendine muhalif ses istemeyen AKP iktidarı toplumsal muhalefetin sesini tümden kısmak içim olmadık yollara başvuruyor. Tüm hukukçuların yüksek sesli itirazlarına karşın “çoklu Baro” dayatmasında ısrar ediyor. Hepimiz canlı olarak izledik Baro Başkanlarının yasayı protesto amacıyla başlattığı yürüyüşü itibarsızlaştırmak için, kamuoyuna “Henüz bizim kesinleşmiş bir taslağımız” yok mesajı verenler, birkaç gün sonra, TBMM’ye çoklu yasa taslağını sundu. Bu kadar basit konuda bile yalan söyleyen, bunu bir siyaset tarzı haline getiren AKP iktidarının artık meşruiyeti de yoktur.

Hukuk sisteminin ayrılmaz bir parçası olan avukatlarla kavga ede ede çoklu Baro sistemini yasalaştırmak isteyen AKP emekçileri de huzursuz eden adımlar atıyor. Yandaşları da dahil tüm sendikaların “son kalemiz” dediği kıdem tazminatını fona alarak kazanılmış hakları da budamaya çalışıyor. Emekçiler, kendileri için yarınların tek garantisi olan kıdem tazminatına göz diken bu yaklaşıma şiddetle itiraz ediyor. “Kıdem tazminatıma dokunma” diyerek bulduğu her platformda bu girişimi protesto ediyor. Kıdem tazminatının tehlikeye girmesinden endişe eden pek çok emekçi, çıkacak yasadan olumsuz etkilenmemek için erken emekli olmayı tercih ediyor. Tüm emekçileri derin kaygıya sürükleyen bu tasarı derhal geri çekilmeli, mevcut yasada emekçiler lehinde düzenlemeler yapılmalıdır. Özel sektörde çalışıp da kıdem tazminatı hakkından faydalanamayan emekçilerin mağduriyetinin giderilmesi için etkin denetim yapılmalı, kıdem tazminatı meselesi gündemden çıkarılmalıdır.

Sosyal medyaya sansür tartışmaları gündemden hiç düşmüyor. Vatandaşların AKP iktidarının yaptığı adaletsizliklere karşı tepkisini gösterdiği neredeyse tek mecra olan sosyal medya, kendini bilmez birkaç kişinin sorumsuz paylaşımları gerekçe gösterilerek kapatılmak isteniyor. Bu yapıldığı takdirde Türkiye düşünce ve ifade özgürlüğünün son kırıntılarını da kaybetmiş olacak. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, sosyal medyadaki her türlü ahlak dışı, nefret söylemi içeren, cinsiyetçi paylaşımlara kimden gelirse gelsin hep karşı çıktık. Siyasi görüşü, toplumsal pozisyonu, partimizle ilişkisi ne olursa olsun bu saldırılara uğrayan herkesle dayanışma içinde olduk, çirkin ve ahlak dışı ifadeler kullananların cezalandırılmalarını istedik. AKP bunun arkasına sığınıp bir oldubitti ile sosyal medyaya kilit vurmaya çalışıyor. Bu girişime de asla müsaade etmeyeceğiz.

Kentimizde de durum aynı şekilde devam ediyor. AKP yöneticileri büyük bir hırsla Zonguldak halkıyla inatlaşıyor. Binlerce Zonguldaklının feryadına, ülkenin dört bir yanından gelen tepkilere aldırmadan Kız Meslek Lisesini yıkmak için çaba harcıyor. Zonguldak’ın alnına, bir de, “Otopark için okul yıktıran kent” karası çaldırmak isteyenleri sağduyuya davet ediyor, o okulun yıkıntıları altında kalacaklarını ihtar ediyoruz. Böyle bir şey gerçekleştiği takdirde Zonguldak yalnızca bir okulu kaybetmekle kalmayacak ruhunda da derin yaralar açılacaktır.

Tüm itirazlarımıza karşın hastaneyi olmadık yere yaparak kenti neredeyse girilmez çıkılmaz bir yer haline getiren aymazlar şimdi de içinde makine imalatı olan MAKZON’u şehrin gelişim bölgesi içinde olan bir yere yapmak istiyor. Sahip olduğu endüstri mirası nedeniyle bir kültür vadisi olarak da planlanan bölgede bu tesisi kurmaya çalışmak ikinci bir hastane faciasına davetiye çıkarmak anlamına geliyor. O tesis geliştikçe, tıpkı hastane gibi etrafını yakıp yıkmaya başlayacak, kentin kültür varlıkları gibi kimliğini de yok edecektir. Zonguldak Belediyesi yetkililerine sesleniyoruz. İtiraz edenleri “Bunlar da her şeye karşı” suçlamasıyla kamuoyuna şikayet ederek seçtiğiniz hastane yeri, size hâlâ ders olmadı mı? Gelin bu dayatmadan vaz geçin. Başta şehir plancıları olmak üzere ilgili çevrelerle bir araya gelerek, MAKZON’a daha uygun bir yer bulun. Kent de bu abes tartışmadan kurutulup, bölgeyi bir kültür ve turizm vadisi olarak planlasın. Orası kentin cazibe merkezi olsun.

Son olarak da Zonguldaklı madenci kardeşlerime seslenmek istiyorum. Milletvekilimiz Sayın Deniz Yavuzyılmaz, şehit madenci ailelerine kamuda istihdam hakkı tanıyan ancak tarih sınırlaması nedeniyle bu haktan yararlanamayan Zonguldaklı madencilerin mağduriyetlerinin giderilmesi için TBMM’ye yasa teklifi sundu. Çıktığı takdirde, her maden şehidinin ailesinden bir kişi işe girme hakkı kazanacaktı. Teklif aralarında Zonguldak Milletvekilleri Polat Türkmen, Ahmet Çolakoğlu ve Hamdi Uçar’ın da bulunduğu AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.  Açıklıkla ifade etmek isterim ki, bu üç vekilin de maskesi düşmüş, Zonguldak düşmanı, işçi düşmanı yüzleri ortaya çıkmıştır. Yüreklerini vekâlet aldığı emekçilere değil de saraya teslim eden bu işçi düşmanlarını kınıyor, onları sizin tertemiz vicdanlarınıza havale ediyorum. CHP olarak biz dün olduğu gibi bugün de yanınızda olacak, her türlü hak ve menfaatinizi korumak için sizlerle omuz omuza mücadele edeceğiz.”