Zonguldak Kadın Platformundan Ali Rıza Tığ ve onun kafasındakilere zehir zemberek eleştiri...

“Haddinizi bilin, sizin basitliğiniz bizim inancımızın ancak kavgasını biler”

“Siz kimsiniz ki bir genelevi bir okulla kıyaslayarak kadınların sömürüye direnişini küçümsüyorsunuz?”

“Kadın sömürüsünün en acımasız şekilde yapıldığı, kadının ötekileştirildiği “genelevci” zihinlere karşıyız. Okullar yıkılmaz, yapılır!”

 

Zonguldak Kadın Platformu zehir zemberek bir açıklama yaparak son günlerde gündeme gelen Kız Meslek Lisesinin yıkımı, öğrenci kızlara genelev kadını yakıştırmaları ve okul yıkımı için kalemlerin satılmasını eleştirdi. Eleştirilerden Pusula’nın sahibi Ali Rıza Tığ da nasibini aldı.

Kadın Platformunun açıklamasında aynen şöyle dendi:

"ART niyetinizi biliyoruz, Zihniyetinizi tanıyoruz, Teslim olmuyoruz. Ağzınızdan ve kaleminizden ortaya saçılan pisliği görüyoruz ve uyarıyoruz: Orada bir dur!

1.Gazeteci, gazetecilik mesleğini icra eden; güncel olaylar, akımlar, konular ve kişiler hakkında bilgi toplayıp, olabildiğince tarafsız bir şekilde yayımlamaya gayret gösteren kişidir.

2.Kalemşor, yazılarıyla sürekli olarak başkalarına saldıran gazete yazarı.

Her meslek kendi içinde belli etik kurala bağlı olarak icra edilir; her görevin yerine getirilişi her sosyal konumun doldurulması da öyle. Son yirmi yılda özel bir hızla talan edilen kamu alanları, satılan devredilen kamu yatırımları da göstermektedir ki bu süreci hızlandıracak çalışmalar etiğin dışına çıkılmasını meşrulaştırmıştır. Para kazanma, mevki edinme kaygısıyla hemen her alanda karşımıza çıkan birçok isim de yaptığı işin yerine getirilmesinde araç olarak kullanılan fikirsiz bir ögeden ileri gidemiyor. Para odağına sürüklenen bir sinek sürüsü gibi aynı ritmik hareket ve söylevlerle yaşadığı toplumdan habersiz kendi kültürel ve sosyal değerlerini görmezden gelen bir silaha dönüşüyor. Hem de kendi halkına, yanında yürüdüğü ailesine, gözünün içine baktığı geleceğine rağmen.

Bunun en güncel örneğini de fikirlerini beyan ettiğini düşünen ve sığlaşmaktan başka bir çizgiye kalemini oturtamayan Ali Rıza Tığ bize sundu.  Şimdi kendisinin de tamamen hakim olduğunu düşündüğümüz yukarıda belirtilen iki tanımla durumu şöyle özetleyebiliriz.

İlk tanımda belirtilen bilgi toplama işini sadece iktidar destekçiliği üzerinden yapılandıran Ali Rıza Tığ yine ilk tanımdaki tarafsızlık ilkesinden uzaklaşmış ve ikinci tanımdaki Kalemşorluk tabirine oturmuştur. Kişisel bir fayda için meslek etiğini ayaklar almaktan kaçınmayan tavrı çok kar bırakan bir alış verişin taraflarından biri olduğu fikrini her yazısında hissettirmektedir.

Toplumu var eden ve bir arada tutan her miras o toplumu oluşturanlar tarafından vazgeçilmez kabul edilmelidir. Bir şehir düşünün ki kamu malları için hemen her ay huzursuz ediliyor. Yaklaşık bir yıldır Kız Meslek Lisesinin yıkımı için uğraşan her kimse bunu toplum yararı adıyla süslemekte, yıkıma giden yolda habercilerin kalemlerini kullanmaktadır. Okul yıkılmasın diye mücadele etmek Zonguldak halkının meşru mücadelelerinden biridir.   Bu mücadele kentin ruhunu yok edip tek renkli belleksiz bir coğrafya yaratmaya çalışanlara karşı veriliyor, bu mücadele bu şehir burada nefes almanın nasıl zorlaştığını bile bilmeyecek kadar uzak ve konforlu hayatlarından hayatımıza müdahaleyi sürdürenlere karşı veriliyor. Kar hırsıyla her yere saldırıp kendi zenginlerini yaratmak için kamu alanlarını talan etme cüretini gösterenlere karşı veriliyor. Türkiye’ nin ilk vilayetine yatırım yapılsın, hizmet gelsin diye üç beş isme yakın olmanın meşrulaştırılmasına izin vermeyecekler tarafından, insan kayırmanın kenti kayırmaya götüreceğini söyleyebilecek haysiyetsizliği kabul etmeyenler tarafından veriliyor. Bu yelpazede yan yana düşen her birey ya da tüzel yapının inancıyla tarif ediliyor. Siz kimsiniz ki bir genelevi bir okulla kıyaslayarak kadınların sömürüye direnişini küçümseyecek? Bizler kadının sömürüsünün en acımasız şekilde yapıldığı, kadının ötekileştirildiği “genelevci” zihinlere karşı, bilimle büyüyen kız çocuklarının dayanışmayla kuracağı bir dünyanın gerçekliğine sahip çıkıyoruz.

Devlet eliyle kadın bedeni üzerinden  kazanılan parayı aklamak için bir mücadele verilecekse eminiz siz yine o işi de kişisel kaygı ve menfaatleriniz için kaleminize dolayıp oradan da kar sağlarsınız. Anlamamış gibi yaptığınız noktayı bir kez daha açmak gerekirse:

Okul yapılır, okul yıkılmaz! Gerekçe ne olursa olsun.

Kız Meslek lisesi Zonguldaklı binlerce kadının hayatına dokunmuş, eğitimlerine kültürlerine katkı sağlamış özel bir okuldur. Mimarisiyle şehrin vazgeçilmezidir. Şehrin hafızasının eğitim alanındaki en önemli merkezlerinden biridir. Öğrenmenin, öğretmenin ve tüm bu mücadelenin ardından artık direnişin de kalesidir.

Kız Meslek Lisesi evde kalmaya ve yok sayılmaya itiraz edebilsin diye kız çocukları, yıllardır her gün kapılarını akşama kadar eğitim için açıyor. Kadınlara meslek edindirmede, kız çocuklarını hayata hazırlamada bu kentin en güçlü odağı olarak görev yapıyor. Eksiksiz ve doğru işleyen bu mekanizmanın neresine çomak sokacağınızı bilemiyorsunuz çünkü içimizdeki gücü görüyor ve korkuyorsunuz. Korkun! Kent de bizim okul da!

Annesinin dikiş dikerek okuttuğu kız çocuklarıyız biz. Ellerimizin ve beynimizin eğitilmesiyle yaşam ve anlam bulduk. Hayatı tırnaklarımızla ilmek ilmek genişletiyoruz. Çocuklarımızı bilimsel bilgiler ışığında büyütüyoruz. Muhtaç etmeye çalıştığınız karanlığın karşısında alnımızda nakışlarla el kaldırıyoruz ‘hayır’ diyoruz. Biz bu gücü bu kentin yaşayan bellekleri olmaktan alıyoruz. Mücadelemizin bir parçası olan Kız Meslek Lisesinin savunulması iktidarını kökleştirmek için onu gözünü kırpmadan yok etme girişiminde bulunanlara karşı en güzel cevap oldu/olacak. Kız Meslek Lisesi öğretmenleri, öğrencileri, iş ve meslek atölyeleriyle orada duracak çünkü bu kentin dövülen, sövülen, öldürülen tüm kadınlarına “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz.” dedik biz. Kendi sözünü kendi yüreğinden dökenler anlar bunu, başkasının sözünü söyleyenler değil!

Bu kentin tüm merdivenlerini tek tek yürüyen bizler, o merdivenleri tek tek sayan bizler yükselmek için değil evimize gitmek için kullanıyoruz o yolları ve şehrin göbeğine bağlıyoruz göbeğimizi. Haddinizi bilin, sizin basitliğiniz bizim inancımızın ancak kavgasını biler.
         Kadınlar artık susmayacaklar!"

(Haber merkezi)