GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Amele Birliği Danışma Kurulu toplantısında konuştu

‘BEN ATAMAYLA GELMEDİM’

Türkiye’nin ilk sosyal güvenlik kuruluşu olan Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığı’nın 2017 yılı Danışma Kurulu Toplantısı, 27 Ekim 2017 tarihinde ZTSO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Amele Birliği Başkanı Osman Balamir, farkındalık yaratarak çabalarını göstermeye devam edeceklerini ve inançlarını yitirmeyeceklerini söyledi. İş güvenliğini riske atan TTK Torba Yasası karşısında sessiz kalmayacaklarını dile getiren Balamir, ‘Sandığımız türü, adı, Büyüklüğü ve işlevi 1922’den bugüne emeğin korunması amaçlı onurlu bir süreçte bugüne gelmiştir. Bizler sandığın, emeğin varoluşunu tırnaklarıyla kazıyan işçim için, üyemizin sosyal amaçlarını gerçekleştirme de faaliyetlerin devamını sağlamada inancımızı, Türkiye Taş kömürü kurumundaki işçi azalması etkilese de yitirmeyeceğiz. Üyelerimizin mutlu huzurlu olması adına faaliyetlerimiz aksatmadan mükemmelliğin sınırını zorlayarak ayakta kalmaya devam edeceğiz. Ancak işçi azalması ve yeni işçi alınmaması işçi sağlığı ve iş güvenliğini riske ediyorsa sessiz kalamayız. Örgütsel bağımsızlığımızı devam ettirip üretken birey olarak topluma olan duyarlı ile sorumluluklarımız geri farkındalık yaratarak çabamızı gösterecek inancımızı getirmeyeceğiz. Üyelerimizin yaşam evleri olan Amasra, Kdz. Ereğli ve Üniversite ağırlıklı gelişme gösterse de göç, issizlik istihdam sorunu olduğu sürece bu hedefe yönelik projeler ortaya koymalıyız. Konut, iş sağlığı, iş güvenliği hibe projelerini devletimizde katkı vermekti çözüm için ancak bu konuda çalıştayda alınan kararlar hedefini görecek şekilde yönetmelik değişikliğine yansıtılmalıdır. 2000 yılında değişen amele birliği yönetmeliği çok acil hızla günün koşullarına üyelerimizin menfaati doğrultusunda cevap verecek şekilde değiştirmelidir. Bugüne kadar öneriyle tecrübe mükemmelliğin sınırı olmadığı ifadeleriyle tenkit ve yorumlarla yol almamız da bize hedef çizen başta sayın Bakanımıza ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.’ şeklinde konuştu.

Ardından kürsüye çıkan Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun, Zonguldak Maden Havzası’nın sonunu getirecek olan ve madencilere ölümü dayatan bir yasa düzenlemesinin getirilmek istendiğini belirterek, “İşçi alınsın, üretim artsın.Zonguldak göç vermesin.TTK zarar etmesin.Ülkemizin parası dışarıya gitmesin.Zonguldak ve Türkiye ekonomisine hizmet edelim.Türkiye’nin kömüre ihtiyacı var, bölgemizin, demir-çeliklerin, santrallerin kömüre ihtiyacı var.Ama kimse bize, göz göre göre ölümü dayatmasın. Torba yasa tasarısının 58. Maddesi derhal geri çekilmelidir” dedi.

Demirci şöyle konuştu; “Kurtuluş Savaşının devam ettiği yıllarda hiç bir güvencesi olmadan çalışan maden işçilerinin çalışma koşullarını düzenlemek amacıyla kurulanve Türkiye’nin ilk sosyal güvenlik kurumu olan Amelebirliği Biriktirme ve Yardımlaşma Sandığımızın, 2017 yılı Danışma Kurulu Toplantısı’nın hayırlı olmasını diliyorum.’ dedi.

 

SORUN SADECE ZONGULDAK’IN DEĞİL TÜRKİYE’NİN DE SORUNUDUR

 

GMİS olarak maddenin geri çekilmesini ve tasarıdan çıkartılması için çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Demirci, ‘Maden işçileri olarak ve Zonguldak-Bartın-Karabük halkı olarak yine gergin günler yaşıyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun, Zonguldak Maden Havzası’nın sonunu getirecek olan ve biz madencilere ölümü dayatan bir yasa düzenlemesi var.

Torba Yasa Tasarısı’ndaki ilgili kanun maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda iktidar partisi milletvekillerinin oylarıyla kabul edildi. Şimdi Meclis Gündemine gelmesi bekleniyor. Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak bu maddenin geri çekilmesi gerektiğini, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dile getirdik.

Muhalefet partilerini ikna ettik ama iktidar partisini ikna edemedik.

Şimdi bu maddenin Meclis Genel Kurulunda tasarıdan çıkartılması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başkanlar Kurulumuzu topladık, Temsilciler Kurulumuzu topladık, işyerlerimizi ziyaret ederek işçi arkadaşlarımızı bilgilendiriyoruz. Madenci arkadaşlarımız huzursuz. Çok güzel eylem önerileri var. Dün 22 sivil toplum örgütümüzün başkan ve yönetim kurulu üyeleri Genel Maden İşçileri Sendikası’nı ziyaret ederek desteklerini belirttiler ve çeşitli önerilerde bulundular.

Zonguldak Sivil Toplum Örgütleri olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından randevu talebinde bulunduk. 58. maddeye neden karşı olduğumuzu kendilerine de açıklamak istiyoruz.

Muhalefet partilerimiz çeşitli yollardan destek çalışmalarını sürdürüyor.  Huzurlarınızda hepsine teşekkür ediyorum. Bu sorun sadece Zonguldak’ın değilTürkiye’nin de sorunudur.’ dedi

SAMİMİ İSELER İŞÇİ ALINSIN, ÜRETİM ARTSIN 

Zonguldak AKP İl Başkanı ve Milletvekillerinin TTK’nın kapatılmayacağını söylediklerini ama toplantıların hiçbirinde bulunmadıklarını dile getiren Demirci, ‘Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı yeni projelerden, yerli kaynaklarımızı kullanmaktan söz ediyor.Zonguldak Milletvekilleri, kurumun kapatılmayacağını söylüyor.Ama iktidar, 2009 yılından bu yana, hem de TTK Genel Müdürlüğü’nün talebi olmasına rağmen kuruma işçi almıyor.

Norm kadro 14 bin, çalışan işçi sayısı 7 bin 600. Tablo bu.Biz bu tabloyu değiştirmek için değerli milletvekillerimizi de davet ettiğimiz 2 büyük etkinlik düzenledik. 21 Haziran 2016 tarihinde Sendikamızda Taşkömürü ve Demir-Çelik Paneli, 3 Mart 2017 tarihinde Emirgan Otel’de Herşey Zonguldak için adında toplantılarımız oldu. İktidar partisi milletvekilleri gelmediler.

Ben Genel Başkan olarak her ortamda yaşadığımız bu süreci anlatıyorum.

Beni, doğrudan ya da dolaylı olarak “yalancı” konumuna düşürmek isteyenleri şiddetle kınıyorum.

Ahmet Demirci; 10 bin madencinin arasından doğrudan seçilerek bu göreve geldi. Atamayla gelmedi. Zonguldak halkı, bizi de, o ifadeleri kullananları da iyi tanıyor. Bu konuda daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Eğer samimiyseler hemen işçi alınması için çalışma başlatsınlar. Başta iktidar partisi Zonguldak Milletvekilleri olmak üzere bölge milletvekillerimiz ve sivil toplum örgütlerimizle bir araya gelelim. Biz de gerekirse madenci kardeşlerimizle birlikte orada olalım.

Ve hep birlikte bir basın toplantısı yaparak TTK’nın özelleştirilmeyeceğini, kapatılmayacağını, 58. Maddenin tasarıdan çıkartılması gerektiğini söyleyelim. Ve hep beraber TTK’ya işçi alınması için çalışmalarımızı sürdürelim. Bülent Ecevit Üniversitesi Maden –Mühendisliği Bölümü’nün hazırlamış olduğu rapor yolumuzu aydınlatıyor.  Biz inanıyoruz ki bu kurumun teknik kadrolarının deneyimleriyle raporda öngörülen sonuçlardan daha iyi noktalara ulaşılacaktır. İşçi alınsın, üretim artsın.Zonguldak göç vermesin.TTK zarar etmesin. Ülkemizin parası dışarıya gitmesin.Zonguldak ve Türkiye ekonomisine hizmet edelim. Türkiye’nin kömüre ihtiyacı var, bölgemizin, demir-çeliklerin, santrallerin kömüre ihtiyacı var. Ama kimse bize, göz göre göre ölümü dayatmasın.’ şeklinde konuştu.

 

ÜLKEMİZİN VAZGEÇİLEMEZ KURUMLARINA SAHİP ÇIKMAK

HERKESİN GÖREVİDİR

TTK, Gmis ve Amelebirliği kurumlarının herkes tarafından sahip çıkılması gerektiğini ekleyen Demirci, ‘Hepimizin görevi, ülkemizin ve bölgemizin vazgeçilemez kurumlarına her şart altında sahip çıkmaktır. Etle tırnak gibi bütünleşmiş olan Türkiye Taşkömürü Kurumu, Genel Maden İşçileri Sendikası ve Amelebirliğimiz, sadece Zonguldak’ın değil ülkemizin de çok önemli ve değerli kurumlarıdır. Bu kurumlara herkes sahip çıkmalıdır. Tekrar ediyorum yasa tasarısının 58. Maddesi derhal geri çekilmelidir.’ dedi.