Milli Egemenlik Caddesi’nde kafeden çıktıktan sonra hiçbir uyarı levhası olmadan trafiğin çift yönlü verildiği yolda aracın altında kalarak hayatını kaybeden Çağlar Birinci’nin acılı babası Bertan Birinci başlattığı hukuk mücadelesini kazandı

“BEN YANDIM ELLER YANMASIN”

Kent merkezindeki Milli Egemenlik Caddesi üzerinde beş yıl önce yolun karşısına geçmeye çalışan 26 yaşındaki Ziraat Mühendisi oğlunun ölümüne sebebiyet verenlerin ceza almamasına tepki gösteren acılı baba, hukuk mücadelesini kazandıktan sonra olay yerine giderek biran önce önlem alınmasını istedi. 6 Aralık 2011 günü Milli Egemenlik Caddesi’nde Emrah Ö, 67 DE 056 plakalı otomobiliyle saat 00.05 sıralarında yolun karşısına geçmek isteyen 26 yaşındaki ziraat mühendisi Mehmet Çağlar Birinci’ye çarptı. Kanlar içinde yerde kalan genç mühendis, olay yerine gelen ambulansla Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ailenin en büyük evladı olan Çağlar Birinci, hastanede kurtarılamadı.

Zonguldak Belediyesi ve Hazine Müsteşarlığı’nın garantörlüğünde gerçekleştirilen alt yapı kanalizasyon borularının döşendiği mevkide yolun bir bölümü ise çalışmalar sebebiyle kapatılmıştı. Trafiğin iki yönlü olarak sağlanabildiği mevkide hayatını kaybeden Çağlar Birinci için, Baba Bertan Birinci başlattığı hukuk mücadelesinikazandı. Açılan dava kapsamında olayı araştırmak üzere bilirkişi raporuna göre %30 yüklenici firma, %30 Zonguldak Belediyesi, %25 şoför Emrah Ö, %15 ise Mehmet Çağlar Birinci kusurlu bulundu. 2011 yılından bu yana toplam 5 sene süren davada, verilen süre içerisinde bilirkişi raporu tamamlanarak mahkemeye sunuldu.

“ASLİ KUSURLU, SORUMLU KURULUŞ”

Sunulan raporda, kazada hayatını kaybeden Çağlar Birinci ve kendisine çarpan Emrah Ö.’nün tali kusurlu olduğu belirtildi. Raporda ayrıca, yolun karşısında bulunan restoranlara ulaşılması için Zonguldak Belediyesi’nin 2010 yılında üst geçit yapılması kararı verilmesine rağmen geçidin yapılmadığı da yer aldı. Raporda, “Olay yerinde yol için gerekli önlemlerin alınmadığı, yolun dubalarla ayrılmadığı, Zonguldak Belediyesi’nin 5 Mart 2010 tarihli meclis toplantısında üst geçit yapılmasına karar vermesine rağmen yapmadığı belirtilmiş ve olayda ölen yayanın kusuru olmadığı, sanık sürücünün kazayı önleyecek hiçbir davranıştı bulunmadığı belirtilmiştir” denildi.

Raporda ayrıca yolun yapım ve onarımından sorumlu kuruluşun görevini yeterince yerine getirmediğinden asli kusurluğu olduğu belirtildi. Raporda, “Sorumlu kuruluş, bölünmüş yolun bir yarısının trafiğe kapatılmış olduğunu, diğer yarısının gidiş geliş olduğunu sürücü ve yayalara açıkça anlaşılacak şekilde işaretleme yapması, ışıklı, reflektörlü uyarı tabelalarıyla sürücü ve yolcuları uyarması gerekirken işaretlemeleri yeterince yapmamış olmakla görevini yeterince yerine getiremediğinden asli kusurludur” denildi.

BEŞ YIL SONRA OĞLUNUN ÖLDÜĞÜ YERDE

Olayın üzerinden geçen beş yılın ardından kazanın yaşandığı yere gelerek kazandığı hukuk mücadelesini anlatan baba Bertan Birinci, gözünün alacağı tazminatta olmadığını vurgulayarak başka canların yanmaması için bölgeye acilen üst geçit yapılmasını istedi. Başka kişilerin canının yanmamasını isteyen baba Bertan Birinci, “2011 yılında hatırlanacağı gibi bu yolda kanalizasyon atık tesisinin çalışması vardı. Yolun karşı tarafı trafiğe kapatılmış, yolun bu tarafı trafiğe verilmişti. Bu yolda en ufak bir trafik önlemi ve herhangi bir ışığın olmadığı gibi bir sorunla karşılaşmıştık. Oğlum restorandan çıkıyor, yolun karşısına geçmek istiyor. Yolu ayıran hiçbir şey yok. Dubalama sistemi yok. Bilirkişi raporunda olduğu gibi süratli gelen bir sürücünün altında kalıyor. Ben iki evladını kaybetmiş bir baba olarak, içimde bulunduğum psikolojik ortamı anlayabileceğinizi bekliyorum. Karşıda kafeler var. İnsanlar orada ekmek parası kazanıyor.Yaya geçidi, üst geçit, alt geçit yok. Ben hukuk mücadelesini kazandım ama yarın burada insanlar ölebilir. Bunun önü kesilsin diye mücadele verdim ve kazandım.Bu saatten sonra verilecek olan tazminatta falan gözüm yok. Ben sadece benim gibi hiç kimsenin canının yanmamasını, gencecik fidanların solmamasını istiyorum. Ben yandım eller yanmasın. Buraya biran önce üst geçit yapılmalı. Burada yapılacak üst geçide benim oğlumun adı verilsin” ifadelerine yer verdi.

Öte yandan; 2008 yılında da Akçakoca Turizm Otelcilik Okulu’nda okuyan Yılmaz Birinci’nin de staja başladığı ilk gün şakalaşma sonucu bıçaklanarak hayatını kaybettiği öğrenildi.(Barış Doğan – Umut ERSES)