BU FİLM ÇOK KOKACAK...

BU FİLM ÇOK KOKACAK...

B.O.K (Bi O Kalmıştı)

Bu umutsuzlukların, hayallerin ve duygusal zenginliklerin yaşandığı Altuntaş ailesinin traji komik hikâyesidir. Hayati, ailesi ile fak fakir bir hayat sürerken, abisi Bekir sefahat içinde karısının babasından kalma kuyumcu dükkanlarını işletmektedir. 



Hayati her gün iş aramaya çıksada pek başarılı olamamaktadır. Şans oyunlarına olan merakı yüzünden karısı Saniye'den tutun da abisi Bekir'e kadar herkesi dilindedir. E hayat işte! Gün gelir devran döner. Bir gün o kader, Hayati'ye de güler. 

Berrak Parmak Yılmaz: Taha Ulukaya ve Andaç Semerci Kimdir? Bize kendinizden söz edermisiniz?

Taha: Karadeniz Ereğli’de doğdum büyüdüm. Edebiyat öğretmenim Özcan Koçal’ın desteği ile amatör başladığım tiyatro serüveninin sonucunda İstanbul’da kendi tiyatromu kurdum. Yaklaşık 6 yıldır faal olarak her yıl oyunlar oynuyoruz. Ardından seslendirmen olarak ustaların yanında burnumu sürttükten sonra TRT başta olmak üzere birçok işe ses verdim. Birkaç sinema filminde senaryo danışmanlığı yaptım. Sinemaya geçişim ise kitlelere yaptığım işleri duyurabilmekti. Ülkemizde tiyatro konusunda yaşanan dramın ortada olduğunu düşünüyorum. Bu sebepten sinemanın gücünü kullanmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Tiyatromda çoğu zaman kendi yazdığım oyunları oynadım. Hikayelerimi geniş kitlelere duyurmak için ise sinemaya geçiş yaptım. Sinema bambaşka bir dünya.

Andaç: 30 Ocak 1985’te Zonguldak’ta doğdum ve Bülent Ecevit Üniversitesi İşletme Bölümünü bitirene kadar da bu güzel şehirde yaşadım.Üniversite yıllarımda başladı oyunculuğa  ve özellikle sinemaya merakım.Hatta ara dönemlerde dondurup İstanbul’da araştırmak istedim ama ipin ucu kaçmamalıydı ve her şeyin bir zamanı olduğuna inanırım.Ben hariç tüm bireyleri bankacı olan bir aileden J,iyi bir oyuncu olabilmek için bir kız arkadaşımla birlikte eski türk filmlerinde olduğu gibi bir bavulumuzla ,İstanbul’a yerleştik.

Berrak Parmak Yılmaz: Sinema ve tiyatro hayatınıza nasıl girdi?

Taha: İlkokul birinci sınıfta cezalıydık biz sınıf olarak. Hocamız yıl sonu müsameresinde bize gösteri hazırlamayacağını söylemişti. Bende kendimce bir şeyler yazmış ve onu sınıf arkadaşlarımla çalışarak sahnelemiştim. Tiyatro’nun büyüsü böyle bir şey işte. O gün bugündür sahnelerdeyiz. Sinema ise yazdığım hikayeleri geniş kitlelere duyurma isteğinden ortaya çıktı. Bazı hikayeleri izlediğinizde ertesi gün unutursunuz. Ben insanların yaşadıklarını onlara anlatmayı seviyorum. Sinema ise bunu daha iyi yansıtabileceğim iyi bir araç.

Andaç: Sinema ve oyunculuk dediğim gibi üniversite yıllarımda başladı ama asıl olarak Tahayla tanıştıktan sonra başladı.Taha yazıp yönettiği diğer bir tiyatro oyunu için,bayan oyuncu arıyordu  ve ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla ben de hem tiyatroyla hem de Tahayla tanışmış oldum.

Berrak Parmak Yılmaz: Film fikri nasıl ortaya çıktı?Bu dönemde karşılaştığınız zorluklar nelerdi?Hiç umudunuzun kırıldığı anlar oldu mu?

Taha: Bi O Kalmıştı filmi öncesinde benim yazıp yönettiğim bir tiyatro oyunuydu. Kendi filmimi yapma fikri bu sektörde olan hemen hemen herkesin hedefidir. E haliyle bizimde hedefimizdi. Bu proje tiyatro olarak oyunculuk, alt metin vs. kısacası sağlam temellere oturmuş bir işti. Kısıtlı zamanda en iyi başarabileceğimiz iş buydu. Bizde Bi O Kalmıştı için kolları sıvadık.

Andaç: Bu dönemde karşılaştığımız zorlukları anlatmaya başlarsam…. Bak başlayamadım bile J hangi birini anlatıyım Berrak’cım J  Zaten en başında biz zorlukla başladık,sınırlı bir bütçemiz vardı ve onu çok iyi kullanmamız gerekiyordu.Ama bütçe ile doğru orantılı olması gereken bir önemli zorlukta zamandı.Kısıtlı zamanımız vardı.Çünkü her şey o zaman dilimine göre ayarlanmıştı ekipman,ekip,mekanlar.Yani  set uzadı yarın da buradayız diyebileceğimiz bir lüksümüz yoktu.En ufak bir aksama bile bize maddi olarak geri dönecekti.Ama bu bir ekip işiydi kesinlikle,herkes bir puzzle parçası gibi birleşti ve Bi O Kalmıştı çıktı ortaya.Umudumuz kırılsaydı yada öyle bir kaygımız olsaydı,yapamazdık bu filmi.En başta Taha, oyuncuları tüm umuduyla ve inancıyla bir araya getirdi ve durumun zor ama sonucun çok güzel olacağına inandırdı.Yorguluktan her yerimizin ağrıması,hayalini kurduğumuz  şeyin önüne geçemedi hiçbir zaman.

Berrak Parmak Yılmaz: Piyasada tanınan oyunculardan oluşan bir kadronuz yok diğer filmlerin arasında kaybolmak sizi korkutuyor mu?

Taha: O olayın biraz eskidiğini düşünüyorum. Tanınmış oyuncular elbette rağbet görüyor. Lakin iyi oyunculuk, iyi senaryo her zaman hakkını fazlasıyla gişe ve sevgi anlamında seyirciden alıyor. Baktığınız zaman önümüzde bunun birçok örneği mevcut. Bu yüzden ünlü oyuncu kaygısında hiç olmadık. Bu rolü ünlü oynasın değil, bu rolün hakkını veren oynasından yana olduk.

Andaç: Sıkılmadınız mı aynı oyunculardan,biraz da bizi izleyin J .Kaybolmak için değil,sizi size en doğal haliyle anlatmak için yaptık Bi O Kalmıştı’yı.

Berrak Parmak Yılmaz: Bi O Kalmıştı ilk filminiz mi? Hangi insanların, nasıl muhitlerin öyküsü var bu filmde?

Taha: Her şeyi ile benim yaptığım ilk film evet. İçimizden gelen sımsıcak bir hikaye diyerek insanlara duyurduk. Bunun sebebi senin,benim,onun yaşadığı ve yaşamakta olduğu olayları tamamen en doğal haliyle anlattığı içindir. Hikaye de bulunan her karakter, yolda sokakta her an karşılaşabileceğiniz türden insanlar. Çok farklı bir öykümüz yok, ama çok doğal bir filmimiz var diyebilirim. Biz eski yeşilçamdaki Münir Özkul’lu Adile Naşit’li filmlerin sıcaklığını arar olduk. Onlar kadar olamasak da, o tat da bir film yaptığımızı düşünüyorum.

Andaç: Evet,ilk filmim.Tam bir Türk filmi diyebilirim.Filmde yaşanan hemen hemen her sahneyi  mutlaka içimizden biri yaşamıştır ve kendini bulacaktır.

Berrak Parmak Yılmaz: Türkiye’de yapılan sinemayı,sinema camiasını ve sinema platformlarını nasıl buluyorsunuz?

Taha: Şimdi kötü bir şey dersem iş yapamayız heh heh heh… Türk sinemasının gelişmesi için önce izleyicilerin eğitilmesi gerektiğini düşüyorum. Birçok ırktan, birçok kültürden insanlar tanışıklığım mevcuttur. Bizim insanımız kadar ilginç olanı emin olun hiçbir yerde yok. Eğitimin önemini sinema camiasından olmasanız bile dışarıdan baktığınızda çok net bir şekilde anlayabilirsiniz.

Berrak Parmak Yılmaz: İnternet üzerinde dönen fragmanlardan az çok bir fikir edinmmişsinizdir film hakkında nasıl tepkiler var?

Andaç: Fragmana filmdeki en komik sahneleri doldurup insanımızı salonlara boş yere toplamak istemedik.Bu yüzden sade bir fragman hazırlandı.Yani tatlıyı sona bıraktık.Gelen tepkiler bu doğrultu da gayet iyi.

Berrak Parmak Yılmaz: Zonguldak’ta bir film çekmeyi düşünür müsünüz?Düşünürseniz nasıl bir konu olur?

Taha: Dürüst konuşmak gerekirse şu an için öyle bir planım yok. Öyle bir hikayem de yok. Ama hayat ne getirir, ne olur bilemeyiz. Zaman diyelim.

Berrak Parmak Yılmaz: Zonguldak’tan filmle ilgili bir gişe  beklentiniz var mı?

Taha: Tabi ki gişe beklentim var. Net rakam istiyorsanız söyleyeyim. 213.544. Heh heh heh… Açıkcası rakam söylemek zor. Ama bu toprakların insanları farklıdır. İçtiği sudan, soluduğu havaya kadar. Bizi biz anlarız. Bizi biz tutarız.

Andaç: Tabiki herkesin desteğini bekliyoruz.Özellikle filmin müziklerini Zonguldak Ereğli’den Sazdan Adam ekibi bizim yöremizin ezgilerini kullanarak güzel çalışmalar oluşturdular.Net bir rakam düşünmedik ama doğup büyüdüğüm yerin desteği tabiî ki çok mutlu edecektir beni.Hep beraber yaşamak isterim bu başarıyı.

YAPIM

Yönetmen – Burak Babayiğit

Yapımcı – Murat Türker 

Uygulayıcı Yapımcı - Taha Ulukaya

Senaryo – Taha Ulukaya

Görüntü Yönetmeni – Birkan Yorulmaz

Müzik – Sazdan Adam

Soundtrack: Erkan İRGİ

Genel Koordinatör – Ece Bircan Evran

Foley Artist – Erdi Eliaçık

Sanat Yönetmeni – Deniz Eren Polat

Saç & Makyaj – Kahraman Şevk

Kostüm – Tuğba Özkan

OYUNCULAR

Hayati – Murat Nazım Vardarlı

Bekir – Taha Ulukaya

Saniye – Andaç Semerci

Lütfiye – Gülşah Yeşilot

Pembe – Sebahat Adalar

Rukiye – Mutia Gürsel

Hilafet – Kemal Ekşioğlu

Mesut – Levent Çatmaz

Doktor – Muhammed Türkoğlu

Melek – Onur Ertaman

Oral – Kenan Işan

Uhrevi Adam – Sarp Sanin

Dışses – Erdi Eliaçık