“ ÇED SÜRECİ DERHAL DURDURULMALI”
Çatalağzı-Muslu yöresindeki yeni termik santraller konusunda bir açıklama yapan Yaşanabilir Zonguldak Platformu sürecin durdurulmasını istedi. Platform bu konud şu açıklamayı yaptı:
Son kırık yılda gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin, işsiz, geleceksiz bırakıp umutlarını çaldığı Zonguldaklılara, “Ölümlerden ölüm beğen” dercesine dayatılan“TERMİK CEHENNEM” planı, en küçük sapma olmadan yaşama geçiriliyor. Yöre halkının yoğun tepkileri nedeniyle halkın katılımı toplantıları yapılamamış olmasına karşın, Çatalağzı-Muslu bölgesindeki yeni santral projelerinin ÇED süreçleri, tüm hızıyla ilerliyor. Son olarak Eren Holding’in aynı yere 4. olarak kurmayı planladığı 700 MW’lık santralin, İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı, 27 Eylül Salı günü Ankara’da yapılıyor. İnşaatın başlayabilmesi için son aşama olarak kabul edilen İDK toplantısında, santral için hazırlanan ÇED Raporu’na son şekli verilerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığına sunulacak. Bakanlık raporu 10 iş günü askıda tuttuktan sonra, takip eden 10 iş gününde de yatırımın başlayabilmesi için karar verecek.
HALKIN İRADESİ YOK HÜKMÜNDE SAYILIYOR
Yöre halkının sokaklara dökülerek büyük tepki göstermesine, böyle bir yatırımı istemediğini çok açık şekilde dile getirmesine karşın, ÇED sürecinin hiç hız kesmeden sürdürülmesi, bu ülkede halk iradesinin yok hükmünde olduğunu göstermektedir. Yaşadığımız acı deneyim bir kez daha göstermiştir ki, şayet yönetimler karar almışlarsa, yörede yaşayan ve ortaya çıkacak olumsuzluklardan birebir etkilenecek olan insanların talep ve şikâyetlerinin hiçbirönemi yoktur. Ülkenin dört bir yanına en süslü harflerle yazılan “Hakimiyet milletindir” sözlerinin, konu şirketlerin çıkarı söz konusu olduğunda, hayata geçmesi mümkün olmayan birslogandan ibaret olduğu, bir kez daha ortaya çıkmıştır.
ZONGULDAK İÇİN KALEM KIRILMIŞ, İDAM HÜKMÜ VERİLMİŞTİR
Nitekim Zonguldak yöresini sözcüğün tam anlamıyla termik cehenneme çevirecek kararların çoktan alındığı ve gözü kara bir şekilde yaşama geçirileceği bizzat Zonguldak Valisi Sayın Ali Kaban tarafından açıklanmıştır. Sayın Vali, planladıkları yeni santral projesi için kendisinden destek isteyen özel kömür şirketlerinin yöneticilerine, “Fakat her ne olursa olsun, buradaki bu 550-600 megavatlık bir boşluğun, bir şekilde yerli kömür üretimi üzerinden tamamlanması lazım” diyerek, kim, hangi tepkiyi, ne şekilde ortaya koyarsa koysun, çok dar bir alan içinde, 10 milyon tonun üzerinde bir kömürü yakacak santraller bloğunun hayata geçirileceğini çok açık şekilde ifade etmiştir. Devlet, Zonguldak için kalemi kırmış, idam hükmünü çoktan vermiştir. Yapılanlar adım adım bu kararın uygulanmasından ibarettir.
KÖMÜRE YERİN ALTINDA YETERİNCE CAN VERDİK
Yaşanabilir bir Zonguldak için yıllardır mücadele eden çevre örgütleri ve doğa gönüllüleri olarak, bu dayatmayı reddediyoruz. Enerji şirketleri ve onlara proje hazırlayan paragözler dışında, hiç kimsenin onaylamadığı termik santrallerin, doğa düşmanı en büyük yatırımlar olduğu yönünde binlerce bilimsel rapor varken, ısrarla yeni projelerin hayata geçirilmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Çatalağzı – Muslu bölgesinde, son derece dar bir alanda, tüm havzada çıkarılan kömürün neredeyse 10 katı kömür yakacaksantraller zinciri kurulmasınıncinayet olduğunu bir kez daha haykırıyoruz. Ülke ekonomisine değer katmak için binlerce şehit vermiş bir halk, termikçi şirketlerin gözü dönmüş kâr hırsına teslim edilemez. Yerin altında kömüre yeterince can veren Zonguldak insanının, aynı kömür nedeniyle, bir de, yerin üstünde ölüme mahkûm edilmesi zulümdür. Buna karşı çıkmak bir insanlık görevidir.
ZONGULDAK DÜŞMANI OLARAK TEŞHİR EDECEĞİZ
Kentimizdeki tüm siyasi partileri, yerel yönetimleri, sivil toplum örgütlerini ses vermeye çağırıyoruz. Ankara’da yapılacak olan İDK toplantısında, ÇED sürecinin durdurulduğuna dair bir kararın çıkması için başta iktidar partisi milletvekilleri olmak üzere tüm yöre milletvekillerini göreve davet ediyoruz. Kararların altında imzası olan, yeterli tepki göstermeyen, Zonguldak’ta karşıymış gibi görünüp Ankara’da olan biteni görmezden gelen tüm siyaset insanlarını, bürokratları, sivil toplum örgütü yöneticini bulduğumuz her fırsatta, “Zonguldak düşmanı” olarak teşhir edeceğimizi ilan ediyor, halkımızı duyarlılığa davet ediyoruz.
