Eğitim Sen’den Billboardlara “Okul Öncesi Eğitim Zorunlu Olsun” İlanı

 

Eğitim Sen Çaycuma Temsilciliği tarafından Çaycuma'nın altı farklı noktasındaki billboardlara "Okul Öncesi Eğitim; Parasız, Zorunlu ve Tam Gün Olsun" afişleri asıldı.

Temsilcilik merkezinden yapılan yazılı açıklamaya göre Çaycuma’da sayıları şu anda 20’yi bulan ve önümüzdeki yıl ise 50’ye yakın açılması hedeflenen 4-6 yaş sıbyan mekteplerinin okul öncesi eğitim kurumlarına alternatifi haline getirilmek istendiğini belirten Eğitim Sen, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bağlı okul öncesi eğitim kurumları ve ana sınıflarında öğrenci sayısının hızla azaldığı,  özellikle köylerdeki ana sınıflarının öğrenci bulamamaktan kaynaklı kapanma aşamasına geldiği, birçok okul öncesi öğretmeninin norm fazlası durumuna geldiği ve atama bekleyen binlerce okul öncesi öğretmenliği bölümü mezunu öğretmenlerinin atanma olasılığı daha da azaldığına dikkat çekti.  

Okul öncesi eğitim zorunlu olduğunda servis ücreti, yemek ücreti, yardımcı personel ücreti vb giderler devlet tarafından karşılanmak durumunda kalacağı belirtildi.  Okul öncesi eğitim kurumlarında tam gün uygulamasının kaldırılmasıyla çocukların ve özellikle de çalışan velilerin mağdur edildiği belirtildi.

“ÇOCUKLARIMIZI OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİ ALMIŞ ÖĞRETMENLERE EMANET EDELİM”

“4-6 yaş grubundaki çocuklarımızın bir kısmı, bazı çevrelerin açtığı tamamen denetimsiz ve eğitim kurallarından yoksun yerlerde,  Öğretmenlik vasfı olmayan kişilerce eğitim bilimi ve pedagojisine aykırı bir şekilde eğitilmektedir. Verilen yanlış eğitim nedeniyle bu tür yerlere giden birçok çocuğun kafasının karıştığı ve psikolojilerinin bozulduğuna dair olumsuzluklar ne yazık ki şimdiden görülmeye başlamıştır. Oysa okul öncesi eğitim zorunlu olmuş olsaydı, bu çocuklarımız alanında yetişmiş uzman öğretmenler tarafından okul öncesi eğitim kurumlarında nitelikli ve sağlıklı şartlarda bir eğitim almış olacaklardı.”diyen Eğitim Sen velilere çağrı yaparak, Okul öncesi eğitim kurumları, günümüzde ailelere gerekli eğitim desteğini sağlayan, yol gösteren, ailelerin sorumluluklarını belirli ölçüde azaltabilecek temel kurumlar olarak önemli bir işlevi yerine getirir. 3-6 yaş grubundaki çocuklarımızı okul öncesi eğitimi almış ve bu alanda yetişmiş öğretmenlere emanet edelim ve okul öncesi eğitim kurumlarına gönderelim. Unutmayalım ki okul öncesi eğitim; eğitimin temeli ve geleceğimizin garantisidir.” dedi.  

Billboardlara asılan afişlerin yanı sıra 3 bin adet “Okul Öncesi Eğitim Neden Önemlidir?” başlıklı broşür bastıran Eğitim Sen, okul öncesi eğitimin parasız, zorunlu ve tam gün olması için de imza kampanyası başlattı.

OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİN TALERİ İÇİN DE İMZA KAMPANYASI

Eğitim Sen ayrıca, haftada en az 30 saat derse giren, teneffüs hakkı olmayan, nöbet ücreti verilmeyen, fiziki altyapısı yetersiz sınıflarda, yardımcı personel olmadan, zor koşullarda eğitim öğretim faaliyetini yapmaya çalışan okul öncesi öğretmenlerinin; Teneffüs hakkının tanınması, Nöbet ücreti verilmesi, Her okul öncesi sınıfına kadrolu yardımcı personel istihdam edilmesi, Okul öncesi eğitim kurumlarındaki fiziki koşulların iyileştirilmesi ve her kuruma oyun bahçesi açılması taleplerinin yerine getirilmesi için de imza kampanyası başlattı.

4-6 yaş grubu çocukların eğitim görecekleri yerlerin, sıbyan mektepleri değil okul öncesi eğitim kurumlarının olduğunu belirten Eğitim Sen açıklamasında şöyle denildi.

 

ÇOCUKLARIMIZI NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINA GÖNDERMELİYİZ?

Okul öncesi eğitim; ilköğretim çağına gelmemiş 36-72 ay grubundaki çocukların eğitimini kapsar. Türkiye’de okul öncesi eğitim kurumları Milli Eğitim Bakanlığına bağlı; bağımsız anaokulları, fiziki koşulları uygun örgün ve yaygın eğitim kurumları bünyesinde anasınıfları ve uygulama sınıfları olarak açılmaktadır. Ayrıca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı olarak açılan gündüz bakımevlerinde de okul öncesi eğitim verilmektedir. Buraların denetimi ise Milli Eğitim Bakanlığı ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından yapılmaktadır.

2015-2016 eğitim öğretim yılı itibariyle Türkiye’de okul öncesi çağdaki 5 yaş grubu çocukların sadece yüzde 55,48’i okul öncesi eğitim almaktadır.

Eğitim sürecinin en önemli kademelerinden birisi olan okul öncesi eğitimde Türkiye, OECD ülkeleri içinde son sıradadır.

Türkiye’de okul öncesi eğitimin zorunlu olmaması nedeniyle, özellikle köylerde velilerin büyük bölümü servis ücreti, yardımcı personel ücreti vb. nedenlerle çocuklarını okul öncesi eğitim kurumlarına gönderememektedir. 

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2009 yılında başlatılan okul öncesinin zorunlu olma projesinden, 2012 yılında yürürlüğe giren 4+4+4 eğitim düzenlemesiyle vazgeçilmiştir.  4+4+4 düzenlemesi sonrasında devlete ait okul öncesi eğitim kurumlarında okul sayısı azalırken, öğrenci sayısı yerinde saymıştır. Ancak diğer taraftan özel okul öncesi eğitim kurumları hem okul, hem de öğrenci sayısı açısından yaklaşık 2 kat artmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı, “Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim  Kurumları Yönetmeliği”nde geçtiğimiz yıl yaptığı değişiklikle okul öncesinde “tam gün” uygulamasını kaldırmıştır. Tam gün uygulamasının kaldırılmasıyla çocuklarımız ve özellikle de çalışan velilerimiz mağdur edilmiştir.

Diğer taraftan 4-6 yaş grubundaki çocuklarımızın bir kısmı, bazı çevrelerin açtığı tamamen denetimsiz ve eğitim kurallarından yoksun yerlerde,  öğretmenlik vasfı olmayan kişilerce eğitim bilimi ve pedagojisine aykırı bir şekilde eğitilmektedir. Verilen yanlış eğitim nedeniyle bu tür yerlere giden birçok çocuğun kafasının karıştığı ve psikolojilerinin bozulduğuna dair olumsuzluklar ne yazık ki şimdiden görülmeye başlamıştır. Oysa okul öncesi eğitim zorunlu olmuş olsaydı, bu çocuklarımız alanında yetişmiş uzman öğretmenler tarafından okul öncesi eğitim kurumlarında nitelikli ve sağlıklı şartlarda bir eğitim almış olacaklardı.

 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM NEDEN ÖNEMLİDİR?

 

* Okul öncesi kurumlarda eğitim görerek ilkokula başlayan çocukların; bu eğitimi görmeyenlere oranla daha katılımcı, girişken ve uyumlu olduğu bilinmektedir. Her çocuğun 4-6 yaş arasında okul öncesi bir kurumda eğitim görmesi, çocuğun gelişimi açısından son derece önemlidir.

 

* Çocuklar dünyaya geldiği andan itibaren büyük bir hızla öğrenmeye başlar. Okul öncesi yıllarda çocuklar yakın çevrelerine karşı çok duyarlıdır ve hareketli, meraklı, araştırıcı bir kişilik sergiler. Hayal güçleri çok güçlüdür. Günlük yaşamda karşılaştıkları olayların nedenleri ve sonuçları arasında ilişki kurmaya çalışırlar ve sürekli soru sorarlar.

 

* Birey, yaşamı boyunca, hiçbir dönemde 3-6 yaşlarında olduğu kadar aktif değildir. Birey bu dönemde büyük bir enerjiye sahiptir. En önemli işi öğrenmektir. Çevresindeki canlı ve cansız objelerin, algıladığı bütün olayların ne olduğunu sorgular ve büyük bir hızla öğrenir.

 

* Çocukların zekâ gelişiminin %70’lik kısmı 7 yaşına kadar tamamlanır ve öğrenme becerileri okul öncesi çağda gelişir. Çocuğun araştırma, problem çözme ve yeniliklere uyumu kuvvetli, güven duygusu gelişmiş ve kendini ifade edebilen, doğru karalar alabilen bireyler olarak yetiştirilebilmeleri açısından okul öncesi eğitim çok önemlidir. Bu dönemde sağlanan eğitim, çocuğun doğru alışkanlıklar ile öğrendiklerini uygulamada özgüven ve cesaret kazanmasına olanak sağlar.

 

* Çocuğun grup içine katılması, sağlıklı ilişkiler kurması, kültürel değerlerine sahip çıkması, sosyalleşmesi gibi olguların çoğunlukla okulöncesi dönemde gerçekleştiği bilinmektedir.

 

* Dilin doğru, yanlışsız, güzel konuşma özelliği okulöncesi çağda öğrenilirken, çocuklar toplumu, çevreyi, evreni ve insan davranışlarını tanımaya başlar. Nesneleri, eşya ve varlıkları, temel bir takım becerileri, davranışları, olumlulukları ve olumsuzlukları öğrenmeye başlama yaşı okul öncesi çağ olarak bilinen 4-6 yaşları arasındadır.

 

 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM; PARASIZ, ZORUNLU VE TAM GÜN OLMALIDIR!

 

Okul öncesi eğitim zorunlu olduğunda servis ücreti, yemek ücreti, yardımcı personel ücreti vb giderler devlet tarafından karşılanmak durumunda kalacaktır.

EĞİTİM SEN, koşulları ve fiziki olanakları uygun olan okullardan başlanarak bütün ilköğretim kurumlarında ana sınıflarının zorunlu hale getirilmesini, gerekli yasal düzenlemeler yapılarak 2 yıllık zorunlu, parasız ve tam gün okul öncesi eğitime geçilmesini talep etmektedir.

DEĞERLİ VELİLER,

Evde ailenin çocuğa sağlayamadığı eğitimi vermek ve düzenli bir öğretim programına başarı ile katılmaya hazırlanmak için bu alanda yetişmiş öğretmenlere ihtiyaç vardır. Okul öncesi eğitim kurumları, günümüzde ailelere gerekli eğitim desteğini sağlayan, yol gösteren, ailelerin sorumluluklarını belirli ölçüde azaltabilecek temel kurumlar olarak önemli bir işlevi yerine getirir.

 İşte bu nedenlerle 3-6 yaş grubundaki çocuklarımızı bu alanda yetişmiş öğretmenlere emanet edelim ve okul öncesi eğitim kurumlarına gönderelim. Unutmayalım ki okul öncesi eğitim; eğitimin temeli ve geleceğimizin garantisidir.

Eğitime Geç Kalmayın, Okul Öncesi Eğitimle Başlayın! Eğitimin Temeli, Geleceğin Garantisi Okul Öncesi Eğitimdir! Okul Öncesi Eğitim; Parasız, Zorunlu Ve Tam Gün Olmalıdır!