Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun 106. Uluslararası Çalışma Konferansı İsviçre'nin Cenevre kentinde bulunan ILO Merkezi’nde gerçekleştirildi. Her yıl Haziran ayının 5'i ile 15'i arasında gerçekleştirilen Uluslararası Çalışma Konferansı’na bütün dünyadan işçi, işveren ve hükümet temsilcileri katılıyor.

GMİS basın bürosundan verilen habere göre Türkiye, konferansta TÜRK-İŞ başkanlığında temsil edildi. Türk-İş başkanlığındaki heyette, DİSK, Hak-İş, Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Konfederasyonları, genel başkan düzeyinde yeraldı. Toplantıya aralarında GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci’nin de yer aldığı Türk-İş'e bağlı Sendikaların Genel Başkanları da katıldı.

ILO Uluslararası Çalışma Konferansı, bütün dünyadan işçilerin sorunlarını aktardığı ve sorunları doğrudan muhataplarına iletme zemini yakaladığı çalışma hayatı açısından önemli toplantılardan biri.

Türkiye işçi heyeti adına bir konuşma yapan ve Türkiye işçilerinin durumunu aktaran Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay; Türk-İş üyesi Tümtis Sendikası yöneticilerinin tutuklanmalarına, Suriye'den gelen mülteciler ve göçmen işçi sorununa, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uygulamadaki sıkıntılardan dolayı işlenen iş cinayetlerine değindi.

Atalay;  “Türkiye’de her gün dört arkadaşımız iş kazası nedeniyle hayatını kaybetmektedir.  İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili raporda ifade edildiği gibi; Türkiye Soma Maden kazasının ardından 167 ve 176 Sayılı Sözleşmeleri onaylayarak, mevzuat konusunda önemli adımlar atmıştır. Ancak, devam eden kazaların önlenebilmesi için iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yaygınlaştırılması ve uygulamada yaşanan sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir.

Bu konuda sürdürülen çalışmaların daha etkin bir şekilde devam ettirilmesi işçilerimizin sağlığı ve güvenliği açısından son derece önemlidir. İş Sağlığı Güvenliği Uzmanı ve İş Yeri Hekimi Çalıştırma zorunluluğu Kamu Kurumları ve 50’den az işçi çalıştıran az tehlikeli işyerleri için 2020 yılına ertelendi. İSG konusu ertelenebilecek bir konu değildir.

Dünya genelinde ortak bir sorun haline gelen işsizlik ülkemde de artış göstermektedir. Şu anda 4 milyon vatandaşımız işsiz olmakla birlikte işsizlik yüzde 13 seviyelerine ulaşmıştır. Hükümetimizin yeni iş olanaklarının oluşturması vasıtasıyla istihdamı artırmaya yönelik girişimlerini destekliyor ve devam ettirilmesini talep ediyoruz.  

Sendikal örgütlenme demokrasinin bir parçasıdır. Ülkemde sendikal örgütlenmenin önündeki engeller halen varlığını sürdürmektedir. Sendikal örgütlenme oranı halen yüzde 11 gibi düşük bir seviyededir. Çalışanların istedikleri bir sendikaya üye olmaları anayasal bir haktır. Ne yazık ki bu hak bazı belediye ve kamu kuruluşlarınca engellenmektedir. Bazı idareciler kendi istedikleri sendikalara üye olmaları için çalışanlar üzerinde baskı kurmaktadır. Sendikal ayrımcılığa derhal son verilmelidir” dedi.