KHK ile görevden ihraç edilen Eğitim-Sen Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Eğitim-Sen Baş Temsilcisi Gökhan Taner Günsan’a Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz’dan destek

“DİLEDİĞİNİZ YERİNİZE KINALARINIZI YAKIN”

Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, OHAL kapsamında çıkan 686 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilen Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Çaycuma Eğitim-Sen Baş Temsilcisi Gökhan Taner Günsan hakkında açıklamalarda bulunarak, “İhraç edilen üyelerimiz için bugün yaşadığınız karanlık dünyada ellerinizi ovuşturup, dilediğiniz yerinize kınalarınızı yakabilirsiniz. Ancak geleceğin aydınlık günlerinde bugünlerin hesabının sorulacağını da bilesiniz” dedi.

CHP İl Başkanı Ahmet Altun, Demokrasi Platformu Başkanı ve Maden Mühendisleri Odası Başkanı Erdoğan Kaymakçı, Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ali Topaloğlu ve çok sayıda KESK’e bağlı sendika temsilcileri de destek verdiği açıklamada konuşan Yılmaz, “Gülen yapılanmasının palazlanmasına katkı sunanlarda değil de aralarında üyelerimizin de olduğu eğitim emekçilerinde aradığını;  OHAL ile kamusal alanda ne kadar muhalif unsur varsa cadı avı ile tasfiye etmeye çalıştığını görmekteyiz” şeklinde konuştu.

Yılmaz yaptığı açıklamada, “Özellikle belirtmek gerekirse sendikamız, başında Fethullah Gülen’ in bulunduğu yapılanmanın her türlü saldırısına, iftirasına ve yargı operasyonuna maruz kalmış, bu örgütün kadrolarının hedefinde yer almıştır. EĞİTİM SEN, hukuksuz idari ve adli soruşturmalarla sindirilmek istenmiş, bu örgüte ve politikalarına dair eleştirilerini yüksek sesle dile getirmiştir. Sendikamız, hükümeti bu konuda defalarca uyarmış ve dişe diş bir mücadelenin içinde olmuştur. Bizler, sınavlardaki kopya skandallarından, kadrolaşmaya; yargının ve medyanın ele geçirilmesinden, cemaat hizmetlerine sunulan rant alanlarına; üniversitelerin içinin boşaltılmasından, öğrenci yurtlarına ve  bu cemaatin ihya edilmesine kadar her alanda mücadelesini ortaya koymuş bir sendikayız.  Hal böyleyken, üyelerimizin ve sendikamızın adının bu örgütle yan yana anılır olması kabul edilemez bir durumdur! 07 Şubat 2017 Salı günü yayınlanan 686 sayılı KHK ile görevlerinden ihraç edilenler listesine baktığımızda hükümetin sorumluluğunu, Gülen yapılanmasının palazlanmasına katkı sunanlarda değil de aralarında üyelerimizin de olduğu eğitim emekçilerinde aradığını;  OHAL ile kamusal alanda ne kadar muhalif unsur varsa cadı avı ile tasfiye etmeye çalıştığını görmekteyiz. Ayrıca bu kararname ile yıllardır ülke genelinde yaşadıklarımızla Çaycuma ilçemizin de  gerici yobaz düşüncenin örgütlenmesi için pilot bölge seçildiği iddialarımızın somutlandığını da görmekteyiz. Bu nedenle Çaycuma’ da din adına yapılmaya çalışılan gerici örgütlenmenin karşısına çıkan, neredeyse okul öncesi eğitimin yerini alan sıbyan okullarının genelleşmesini teşhir eden ve bu uğurda mücadele eden dostlarımız İsmet AKYOL ve Gökhan Taner GÜNSAN’ ın KHK ile mesleklerinden ihraç edilmelerini asla kabul etmiyoruz. Darbe girişiminin başarısızlığa uğramasından bugüne kadar savunduğumuz en temel ilke, tüm sürecin evrensel hukuk ilkelerine uygun yürütülmesi ve yeni mağduriyetler yaratılmamasıdır. Bu kapsamda; Ortaya çıkan bu durum, “meslekten ihraç edilen ” binlerce eğitim emekçisi için yargısız infaz anlamını taşımaktadır. Görevden ihraç edilen üyelerimiz İsmet AKYOL ve Gökhan Taner GÜNSAN başta olmak üzere, hakkında darbecileri ve darbeyi desteklediğine ya da suçluluğuna dair hukuka uygun, somut ve ikna edici delil bulunmayan tüm emekçilerin mağduriyetine son verilmesini ve derhal görevlerine iade edilmelerini istiyoruz. Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki her bir üyemizin yanındayız ve hiçbir üyemizi bu ortamda yalnız bırakmayacağız. Bu süreci sendikamız aleyhine fırsata çevirmek isteyenlere de asla izin vermeyeceğiz! İhraç edilen her bir üyemizin hakkını hukukunu sonuna kadar koruyup, en kısa sürede görevlerine döndürme kararlılığında olacağımız bilinmelidir. Üyelerimizin de en kısa sürede görevlerine döneceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır!” Darbe girişimini adeta bir fırsata çevirerek eğitim emekçilerinin mesleklerinden ihraç edilmelerine çanak tutan yobazlara sesleniyorum. Bizler dün olduğu gibi bugün ve yarın da bilimsel, laik, demokratik eğitim ve barış içinde yaşayan özgür bir ülke amacımızdan asla vaz geçmedik, vazgeçmeyeceğiz. İhraç edilen üyelerimiz için bugün yaşadığınız karanlık dünyada ellerinizi ovuşturup, dilediğiniz yerinize kınalarınızı yakabilirsiniz. Ancak geleceğin aydınlık günlerinde bugünlerin hesabının sorulacağını da bilesiniz Yaşasın Bilimsel, demokratik, laik eğitim mücadelemiz” şeklinde konuştu.

“ER YA DA GEÇ HUKUK ÖNÜNDE HESAP VERECEKLER”

Şube Sekreteri İsmet Akyol ise yaptığı açıklamada, “Biz ilk olmadık arkası da gelecek. En azından şuan öyle gözüküyor. Hükümet FETÖ’yü bahane ederek tüm muhaliflere operasyon başlattı. Neden Çaycuma’da Gökhan arkadaşımız ve ben ihraç edildim. Çaycuma yaklaşık 10 yılı aşkın bir süredir pilot bölge seçilmiş durumda. 10 yıl önce FETÖ’de Çaycuma’yı pilot seçmişti şimdide başkaları seçiyor. Biz Çaycuma’da FETÖ’ye çok karşı çıkıyorduk ve o zaman hükümetle birlikte bize saldırıyorlardı. Şimdi de bu durumdayız. Çaycuma’da 25 civarında sıbyan mektepleri var, köylerde anasınıfları kapanıyor. Biz okul öncesi eğitimin önemini gösteren çok etkin bir çalışma yaptık ve var olan çalışmayı teşhir ettik. Bundan kaynaklı olarak bir rahatsızlık hissedildi. Bizler hem Gökhan Hocamız hem de ben Çaycuma’da bir takım isimlere tehdit olarak gördüler. Açıklamayacağımız hesabını veremeyeceğimiz hiçbir çalışmamız olmadı. Varsa elinizde hukuki deliliniz hadi mahkemeye gidelim. KHK’larla bizi tasvir ediyorlar ve yargı yolu da kapalı. Biz cadı avına kurban gittik. Biz geri döneceğimizin bilincindeyiz. Ben bu anlamda biraz uzun sürecek ama mutlaka geri döneceğiz. Hukuk önünde bizim ismimizi belirleyenlerden de hukuk karşısında hesap verecekler” dedi.

“BU OLAYLAR BİZİ GÜÇLENDİRİYOR”

Yaşananların kendilerini korkutmadığını ve daha da güçlendirdiğini söyleyen Çaycuma Eğitim-Sen Baş Temsilcisi Gökhan Taner Günsan, da yaşanan olayların kendini daha da güçlendirdiğini vurgulayarak, “Maalesef bu ülkeyi aydınlığa getirmek için canını verenler varken biz ekmeğimizden olduğumuz için üzülmüyoruz. Biz sonuna kadar haklıyız ve er yada geç hukuk önünde hesabını soracağız. Biz adil, eşitlikten yana bir ülke kurulması yönünde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bize bunu reva görenler er ya da geç hukuk önünde hesap verecekler. Bu olaylar bizi korkutmaktan yana güçlendiriyor birlik ve beraberliğimizi arttırıyor” ifadelerine yer verdi.

(Umut ERSES – Aycan KARADAĞ)