Direnişte 9. Gün…

DİSK Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı direnişçilerin yanında…

“BU DEVLET NE İŞE YARAR?”

Barış Doğan / Umut ERSES - Cemaat Operasyonu kapsamında kayyım atanan ve işçilerin 4 aylık alacaklarını alabilmek için başlattıkların ‘Madende Açlık Grevi’nin 9. Gününde ocak ağzındaki bekleyiş sürüyor. Madende çalışan birçok işçi ve işçi yakınları alacakların ödenmesi için başlatılan eylemde ziyaretçileri kabul ederken biraz önce DİSK Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı ailelerle buluştu. Ailelerin sıkıntılarını dinleyen ve her zaman yanlarında olduklarını diye getiren Saygılı, alt taşeron maaşı vermiyorsa üst taşeron olan devletin tüm alacakları karşılaması gerektiğini belirtti.

Madenciler ve madenci yakınlarına konuşma yapan Saygılı, işçiler alacakları için onurlu bir eylem yaparken milletvekili, bakan ve devletin nerede olduğunu sorarak, “Buraya kayım atanıyor e kayyım maden ocağının kapatılmasına karar veriyor. Kayyım kim? Patronun avukatı, amcasının oğlu ve aynı zamanda muhasebeci. Bu insanlar asla ve asla bu ocaklarda bilirkişi olarak, kayyım olarak atanamazlar. Buranın kapanmasına karar verecek olanlar burayı tanıyan, madenleri tanıyan mühendislerin olması gerekiyor. Maden mühendislerinin olması gerekiyor. Dün bu bölgede özel bir maden ocağında göçük meydana geldi ve 2 işçi arkadaşımız yaralandılar. Biz buradan bir kere daha işçi arkadaşlarımıza ve ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi bildirmek istiyoruz. Eğer bu memlekette işçiler ücretleri için hakları için, iş güvenceleri için bedenlerini açlığa yatırıyorlarsa sözün bittiği yerdeyiz demektir. O zaman soruyoruz; Bu yasalar ne işe yarıyor, bu çalışma bakanı ne işe yarıyor. Bu milletvekilleri ne işe yarıyor, bu bakanlar ne işe yarıyor, bu devlet ne işe yarıyor? Bunu haklı olarak soruyoruz. Bir şey daha soruyoruz, bu madenleri çalıştıran patronlar bu devletten daha mı güçlü? Bu devletin 2 tane patrona gücü yetmiyor mu? Sadece ve sadece işçi arkadaşlarımızın direnişi 3 aylık maaşları için değildir. Bir kere bu maaşların hemen ödenmesi gerekir. Ayrıca bu arkadaşlarımızın ihbarları var, kıdem tazminatları ama bundan önce bu arkadaşlarımızın işe ihtiyacı var. Arkadaşlarımızın tek talebi 3 aylık ücretleri değil bu ocağın tekrar açılması. Diyeceksiniz ki, bu patron iflas etmiş. Hiç fark etmez, burası taşeron, rödevans yani bu taşkömürü ocağı devletin. Dolayısıyla yasa gereği alt işveren maaşları ödemiyorsa üst işveren olarak    devlet bu arkadaşlarımızın A’dan Z’ye tüm haklarını ödemek zorundadır. Bu devlet bu Çalışma Bakanı, bu bakanlar yasalarına sahip çıkmayacaklarsa ne işe yararlar. Önümüzdeki günlerde buradaki arkadaşlarımızın sorunları çözülmezse biz tıpkı Soma’da yaşadığımız iş cinayetini burada yaşacağız. Onun için yetkilileri buradan uyarıyoruz. Bu arkadaşlarımızın sorunları çözülmeli ve bu direniş mutlu bir şekilde son bulmalıdır” dedi.