DİSK / Genel-İş Sendikası Zonguldak Şube başkanı Enis Dizdaroğlu şube merkezinden yazılı bir basın açıklaması yaparak “Özel İstihdam Büroları” ile ilgili görüşlerini açıktladı. Dizdaroğlu açıklamasında şu görüşlerine yer verdi:

İnsan ticareti tarihin en büyük insanlık suçlarındandır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülen bir yasa tasarısı ile bu insanlık suçu, yasal hale getirilmek istenmektedir.

Özel İstihdam Büroları’na geçici iş ilişkisini de kapsayacak biçimde işçi kiralama yetkisi verilmesi ile Türkiye’de emeği ile geçinen milyonlar köle haline getirilmek istenmektedir. Konuyla ilgili olarak toplanan Üçlü Danışma Kurulu’nda hiçbir mutabakat olmamasına rağmen, bu yasa teklifi Meclis’e gönderilmiş, komisyonlardan apar topar geçirilmiştir. Bir avuç işçi simsarının ve onlardan işçi kiralayacak bir avuç sermayedarın talebini acele bir biçimde meclisten geçirmek istemetedir, başta DİSK olmak üzere, işçi kesiminden gelen hemen hiçbir itiraz dikkate alınmamıştır.

Daha önce defalarca söyledik. Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun diye bir kere daha tekrar ediyoruz. Özel İstihdam Bürolarına karşı sonuna kadar direneceğiz. Bu mücadelemizin 20 temel gerekçesini burada bir kez daha tekrarlıyoruz.

1. İş güvencesi ortadan kalkacaktır.

2. Kıdem Tazminatı fiili olarak yok edilecektir. İhbar tazminatı ortadan kaldırılacaktır.

3. 1-9 arası işçi çalıştıran iş yerlerinde 5 işçiye kadar, 10’un üzerinde işçi çalıştıran işyerlerinde %25 oranında kiralık işçi çalıştırılabilecektir. Böylece kayıtlı istihdamın neredeyse yarısı bu kölelik büroları aracılığı ile güvencesiz çalıştırılacaktır.

4. Kural dışı, güvencesiz ve esnek çalışma biçimleri kural haline gelecektir.

5. Sendikal örgütlenmeler çok ciddi kan kaybedecektir.

6. İşverenlerin işten çıkarma maliyetleri düşecektir, işçiler istenildiği gibi kullanılıp kapı önüne konulacaktır.

7. İddia edildiği gibi kayıt dışı istihdam düşmeyecektir. Çünkü işverenlerin tercih ettiği en esnek çalıştırma biçimleri kayıt dışındadır.

8. Kayıtdışı istihdam edilenler güvence kazanmayacaklar; aksine formel sektörlerde, sendikal örgütlenmelerin var olduğu alanlarda işçiler güvencesiz hale gelecektir.

9. İşçi sınıfı “kiralık işçilik” adı altında kölelik ilişkilerine mahkum edilecektir.

10. Gelir, emeklilik, yıllık izin ve sağlık ile ilgili bütün haklar tamamen ortadan kalkacaktır.

11. Kiralık işçiler aynı işi yapan diğer işçilere göre çok daha düşük ücrete mahkum olacaktır.

12. Uzun çalışma saatleri açısından dünyada zirvede yer alan ülkemizde, kiralık işçiler yoğun çalışma temposuyla, yoğun bir sömürü çarkı içinde olacaktır.

13. Ülkemizde iş hukuku, işçi-işveren arasındaki sözleşme, iş yeri ve iş kolu düzenlemeleri üzerine kuruludur. Meclisteki tasarı, bu hukuksal düzenlemeleri geçersiz hale getirecektir. Böylece çalışma yaşamı tamamen hukuk dışı bir hal alacaktır. 

14. İşverene toplu işten çıkarma hakkı tanınacak, işveren 8 ay sonra aynı işçiyi kölelik bürolarından çok daha ucuza, sendikasız, haksız hukuksuz kiralayabilecektir.

15. İşverenler, Özel İstihdam Büroları’ndan işçi kiralama hakkı kazandığında, “kadrolu”  işçilerin üzerinde sürekli bir baskı oluşturacaktır.

16. Kiralık işçiler, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği uygulamalarından yaralanamayacak, ağır, tehlikeli ve ölümcül risklerle karşı karşıya kalacaktır.

17. Kiralık işçilerin İşsizlik Fonundan yararlanma olanakları neredeyse olmayacaktır.

18. İş-Kur işlevsiz hale gelecek, kamu emek gücü piyasasındaki sorumluluklarını tamamen üstünden atmış olacaktır. 

19. Kamudaki alt işverenler, Özel İstihdam Bürolarından işçi kiralayabileceklerdir. Kamuda taşeron köleliğini aratan çalışma düzeni kurulacaktır.

20. Sonuç olarak Özel İstihdam Büroları köle pazarlarıdır. Özel İstihdam Büroları İle Geçici İş İlişkisi oluşturulması insan ticaretidir. İnsan ticareti, tarihteki en büyük insanlık suçlarından biridir.

Hiç kimse bizden ev işçisi kadınlar ve tarım işçileri için “dayıbaşılık sisteminin yasallaşmasını” onaylamamızı beklemesin.

Şimdi göz göre göre, işçi katleden bir çalışma düzeninin yasallaşması hangi akla, hangi mantığa, hangi vicdana sığar.

Köle ticaretinin gerekçesi olmaz! Kiralık işçilik adı altında köle ticaretine karşı geleceğimize, çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak, ahlaki, sınıfsal ve siyasal bir görevdir.

Yangından mal kaçırır gibi TBMM gündemine getirdikleri “kiralık işçilik” yasa tasarısına karşı direnmek, bu konudaki tüm eylem ve etkinliklere katılmak, tüm işçiler için tarihi bir sorumluluktur.  Bu sorumluluk en fazla DİSK’li işçilere düşmektedir.

Emek, hak ve demokrasi mücadelesi verenler er yada geç hep kazanmıştır!

İşçilere kölelik dayatanlar kaybedecek, biz kazanacağız!

1 Mayıs Birlik, Dayanışma, Mücadele Günü’nü yaratan işçiler kazandı!

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde direnenler kadınlar kazandı!

15-16 Haziran’da direnenler işçiler kazandı!

Bugün de direnler kazanacak! Tarihi direnen işçi sınıfı yazacak!