Valilik Binası önünde Zonguldak Demokrasi Platformu adına KESK Dönem Sözcüsü Tahsin Kumkumoğlu yaptığı açıklamada, “Bir Dünya Barış Günü daha kanla, daha katliamla geldi. Bir Dünya Barış Günü daha emperyalistlerin hegemonya mücadelesine yem edilen halkların acısıyla geldi. Bir Dünya Barış Günü daha Ortadoğu’yu savaş coğrafyasın a çeviren emperyalistlerin güç ve hegemonya mücadelesinin gölgesinde geldi.” dedi.

 

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla gerçekleştirilen eylemde  Zonguldak Demokrasi Platformu adına Kumkumoğlu şunları söyledi:  “Bir Dünya Barış Günü daha kanla, daha katliamla geldi. Bir Dünya Barış Günü daha emperyalistlerin hegemonya mücadelesine yem edilen halkların acısıyla geldi. Bir Dünya Barış Günü daha emperyalistlerin  Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren  istikrarsızlaştırma politikasına kurban edilen Ezidiler, Filistinlilerin, Türkmenlerin, Kürtlerin, Alevilerin, Şiilerin insanlığa çağrı çığlıklarıyla geldi.

Bir Dünya Barış Günü daha Ortadoğu’yu savaş coğrafyasın a çeviren emperyalistlerin güç ve hegemonya mücadelesinin gölgesinde geldi.

Bir Dünya Barış Günü daha IŞİD’i, El- Nusra’yı, ÖSo’yu destekleyen, Ortadoğu halklarını savaş cehenneminde yaşamaya zorlayan emperyalistler, BM, NATO vb. örgütleriyle ve ABD savaş uçaklarının ‘kurtarıcı’ rolünü üstlendiği yeni Ortadoğu politikasıyla birlikte yeniden geldi.  Oysa Gazze’den Rojova’ya, Kerkük’ten Şengal’e kadar bütün katliamların sorumlusu emperyalistler ve onların politikalarını uygulayan işbirlikçilerdir.

İsrail bir savaş devleti olarak her gün Filistin’e bombalar yağdırıyor. Gazze’ye yapılan bombardımanların ardından enkazın altından her gün çocuk cesetleri çıkarılıyor.

ÖSO, El Nusra, IŞİD çeteler her gün yen, bir katliamla adını duyuruyor. Köle pazarları, Şengal dağlarında susuzluktan ölen çocuklar, kadınlara yönelik şiddet ve tecavüz, topraklarından koparılıp mültecileştirilen on binlerce insan, soykırımla yok edilmeye çalışan halklar bugün emperyalist politikaların bölgeyi getirdiği noktadır.

Ülkemizi ‘stratejik derinlikte’, ‘komşularla sıfır sorun’ dan ‘tüm komşularla sorunlu’ hale sürükleyenler bugün Başbakan ve Cumhurbaşkanı olarak ülkeyi daha derin bir karanlığa çekmek için seferber olmuş durumda.

Ülkemizde, bölgemizde ve dünyada barışı egemen kılmak, işçilerin, emekçilerin ve ezilen halkların mücadelesi ile yeşerecektir. Barış için, kardeşlik için, özgürlük için, eşitlik için 1 Eylül Dünya Barış Gününde mücadeleyi yükseltelim.

İşte tüm bu nedenlerle, Dünya Barış Günü’nde barışı isteyenler sadece savaşı protesto etmek için değil, engellemek için mücadele etmek, savaşı emperyalist politikaların bir sonucu olarak görüp anti-emperyalist mücadeleyi yükseltmek, barış, özgürlük, kardeşlik, eşitlik taleplerini yükseltmek zorundadır.

Acı ve gözyaşının olmadığı, barışın, kardeşliğin, eşitliğin özgürlüğünün egemen olduğu bir Türkiye, Ortadoğu ve dünya özlemiyle 1 Eylül dünya barış günü kutlu olsun.” (Aykut KARA)