Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm.Dr. Ertuğrul Güner 9 Mayıs Dünya Çölyak günü nedeniyle yazılı bir açıklamada bulundu.
Güner yapmaş olduğu açıklamada şöyle dedi. “Çölyak Hastalığı (Gluten Enteropatisi), bağırsaklardaki sindirimi sağlayan villus (tüysü oluşumlar) denilen yapıların bozulmasına sebep olan ve dolayısıyla da yiyeceklerdeki besinin emilmesini engelleyen ve ince bağırsakta hasarlar oluşturan bir sindirim sistemi hastalığıdır. Bu hasara buğday, arpa, çavdar, yulaf gibi tahılların içerisinde bulunan gluten isimli bitkisel bir protein neden olmaktadır. Ülkemizde Çölyak Hastalığı görülme sıklığı yüzde 1 ile binde 3 arasında değişmekte olup Türkiye’de 250 bin ile 750 bin arasında Çölyak hastası tahmin edilmekte iken ancak yüzde 10’nuna tanı konulduğu dikkate alındığında 25 bin ile 75 bin arasında tanı almış hasta beklenmektedir. Bakanlığımız Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre 2019 yılı Mayıs ayı itibari ile ülkemizdeki Çölyak hasta sayısı 68123'dür. Çölyak hastalığı genetik bir hastalık olup; çocukluk, ergenlik, orta yaş ve yaşlılıkta ortaya çıktığı görülmüştür. Çölyak hastalığı olan çocuklarda özellikle karın ağrısı, karında şişlik, ishal, huzursuzluk, iştahsızlık, enfeksiyonlarda artış ve gelişme geriliği, kusma, kilo alamama ve boy uzamasında yavaşlama gibi tipik belirtilerle ortaya çıkabilir. İleri yaşlarda hastalığın belirtileri daha geniş bir yelpazeye yayılır.  Yetişkinlerde görülen belirtiler de karın bölgesinde öne doğru şişkinlik, yaşa göre kilo azlığı,  kas zayıflığı, kansızlık, dışkıda anormallik, büyük tuvalet ihtiyacının artması,  ishal, kusma,   bezginlik,  nedeni bilinmeyen karaciğer hastalıkları,  büyüme geriliği,  ağız içinde oluşan aftlar,    iştahsızlık, gaz şikayetleri,  eklem ve kemik ağrıları, sinirlilik, ciltte kaşıntılı döküntüler olarak belirtilmiştir. Çölyak hastalığının insan sağlığı üzerinde önem taşıyan birçok değişimlere neden olmasından dolayı doğru teşhisi önemlidir. Teşhis yöntemlerinden kan testleri serolojik özel testler  (AGA, EMA) ile ön tanı konmakta ancak kesin tanı ince bağırsak biyopsisi ile konmaktadır. Çölyak hastalığının tek tedavisi ömür boyu buğday, arpa, çavdar yulaf tahıllarında bulunan glutenden uzak sıkı bir diyettir. Çölyak hastaları için güvenli yiyecekler; tüm sebzeler,  tüm meyveler, tüm bakliyatlar, tüm katkısız katı ve sıvı yağlar, yumurta, bal, reçel, basit toz şeker, zeytin, et, balık ve tavuk (Bu ürünler katkı maddeleri içermemeli ve olmadıkları gibi daha önce unla kızartılmış bir işleme tabi tutulmamalıdır), una batırılmamış konserve çeşitleri, mısır, pirinç, patatesin hem kendileri hem de unları besin hazırlamada kullanılabilir. Ayrıca kestane unu, nohut unu, soya unu, üzüm çekirdeği unu da kullanılabilir. Çölyak hastalığında tüketilen özel glutensiz gıda ürünleri de mevcuttur. Glutensiz un,  glutensiz makarna,  glutensiz şehriye,  glutensiz çikolata,  glutensiz kek, glutensiz kraker,  glutensiz irmik,    glutensiz güllaç,  glutensiz bisküvi,   glutensiz tarhana bunlardandır.   Çölyak hastalığı ile karşılaşıldığında, sağlıklı bir yaşam için gerekli olan tek şey dikkattir. Yaşantımızı daha kolay bir hale getirebilmek için hastalığa sebep olan gıdalardan uzak durulmalıdır. Dikkatli bir beslenme programıyla her sağlıklı insan gibi bu bireyler büyür, okula gider, evlenir, çocuk sahibi olur, çalışır ve yaşantısına devam edebilirler. Unutulmamalıdır ki; çölyak teşhis edilene kadar hastalık, teşhis edildikten sonra bir yaşam biçimidir “