TBMM tarafından oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu, TTK Kozlu Müessesi 1. Nolu kuyudan asansörle indikleri yerin metrelerce altında maden işçileriyle buluştu. Yaklaşık iki saat süren ziyaretin ardından ocak şartları, iş güvenliği gibi konular başta olmak üzere teknik bilgiler edinen komisyon, ocak çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Komisyon Başkanı Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun ise, “Biz ilgili kurumlara gerekli tavsiye yazımızı gönderdik. Şimdi de metan konusunda da bu çalışmayı yapacağız. Genel Müdürlükten metanla ilgili çalışma istedik. O bize raporu sunacak. Yüzeyden metan drenajını zorunlu hale getirmemiz lazım. Özellikle Zonguldak için. Çünkü yüzeyden metanı direneje edersek emersek, aşağıda galerilerde patlama riskini büyük ölçüde azaltmış olacağız. Amacımız metan konusunda da acil belki karar alacağız. Komisyon olarak gittiğimizde alacağız” dedi.

“SOMA’NIN ŞARTLARINI BİLMİYORUZ”

Soma’da meydana gelen maden faciasında maskelerin öneminin hatırlatıldığı soruya yanıt veren Alaboyun, “Soma’nın şartlarını henüz bilmiyoruz. Maskeler açısından değerlendirebiliriz. Ocak orada halen daha yanmaya devam ettiği için barajlamaya açmadılar. Tespit yapılamadı. Tabii ki şunu açıklıkla söyleyebilirim ki oksijen maskeleri, karbon monoksit maskelerinden daha etkilidir. Bunu söyleyebilirim” diye konuştu.

“ÇİPLİ LAMBA MODERN UYGULAMA”

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda kullanılan çipli lamba sisteminin modern ve çağdaş bir uygulama olduğunu ifade eden Alaboyun, “Çipli lamba sistemleri çok modern ve çağdaş bir uygulama. Burada işçinin nerede olduğunu, ne yaptığını yakından takip edebiliyorsunuz. İşçilerde belli bir süre hareketsizlik olduğu zaman sizi uyarıyor. Hemen müdahale edebiliyorsunuz. Dünyadaki modern uygulamaların ilk faaliyete geçtiği yer TTK’dır. O yüzden Genel Müdürüne, yönetime, mühendislere ve bütün işçilere çok teşekkür ediyoruz” dedi.

“EN HELAL PARAYI ARKADAŞLARIMIZ KAZANIYOR”


Komisyon Sözcüsü ve Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu ise maden sektörünün önemine dikkat çekti. Madencilerin çalışma şartlarının fazlasıyla ağır olduğunu söyleyen Aydınlıoğlu, “Kömür içinde çalışmak gerçekten çok zor bir işçilik gerektiren, gayret gerektiren bir iş koludur. Bu iş kolunun maaşları falan daha iyi olmalıdır. Çalıştıkları şartlar çok ağır. Çünkü dünyada olduğu gibi bu kömür üretiminde özellikle her an ölüm tehlikesi olabilecek uzunlukta, tünellerin içinde, yerin metrelerce altında en helal parayı buradaki arkadaşlarımız kazanıyor. Bunların can güvenliği için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Ocağa girdikten sonra bu kanıya vardım. Çok insanın özellikle çalışmayı tercih etmeyeceği alanlar. Çok büyük bir hak söz konusudur. Bu insanlar için hem can güvenliği çok önemli olmalı, hem de haklarının son noktasına kadar verilmesi konusunda kimse vebalde kalmamalıdır. Çok büyük emeklerle bu kömürler çıkartılıyor. Yer altı kaynaklarımızı çıkartmak zorundayız. Mesela Avrupa’dan gelen uzmanlarımızı dinlediğimizde, işçinin can güvenliği, denetim ve devletin kazancı bu üçlü sacayağı gibidir. Üçü de aynı derecede önemlidir. Türkiye’de bir kültür meselesidir. Gelişen kültür ile bunlar da gelişecektir. Ama eskiye oranla çok önemli gelişmeler var. İnsan sağlığını ön plana çıkartan. İnşallah bu kazalar bize ders olacak. Bir daha bu garip insanlar ölmeyecek. Çünkü gelir düzeyleri en düşük insanlar vefat etti. 104’ü Balıkesir’liydi. Gerçekten bir odanın içinde yaşayan, hiçbir geliri olmayan, iki çocuğu olan, annesi yanında yaşayan çaresiz insanlar bu işleri yapıyor” dedi.

“VEKİL OLMASAYDIM, BU İŞTE ÇALIŞMAZDIM”

Bir gazetecinin ‘Milletvekili olmasaydınız, madene girmek zorunda olsaydınız? Düşünceleriniz ne olurdu?’ sorusuna ise Aydınlıoğlu, “Herhalde bu işte çalışmazdım” diye konuştu. Başbakan’a raporları sunacaklarını ifade eden Aydınlıoğlu, “Ama bu şartların iyileştirilmesi için elimizden geleni yapacağız. Hem ekonomik değerin kaybedilmemesi, hem de insan sağlığının özellikle hayatının kaybedilmemesi için Başbakanımıza biz gidip bu raporları vereceğiz. İnanıyorum ki Recep Tayyip Erdoğan bu tedbirlerin alınmasında herkese en sert talimatları verecektir. Maalesef hayatın karşılığı yok. Bir daha böyle kazalar olmaz inşallah” şeklinde sözlerini tamamladı.