Uzun, Bektaş’ın yalan konuştuğunu, söz konusu çöplüğü sadece CHP’li belediyelerin değil başka partilerin yönettiği belediyelerin de kullandığını hatırlatarak şunları söyledi:
“Bir Milletvekilleri kürsüye çıkar ''Zonguldak'lı olmaktan utanıyorum ''der, diğer Milletvekili TV'lere çıkar Kozlu sahilinde ki atıklar için; ''CHP'nin yıllardır yönettiği Belediyenin ve Zonguldak'ın pisliği'' der, Belediye Başkanları çıkar ''CHP'lilerin pisliğini temizliyoruz ''der.
İnsan gerçekten hayret ediyor. Bu şehre hizmet için yola çıktıklarını iddia edenlerin, öncelikle ağızlarından çıkacak her söze dikkat etmesi gerekir.
Ülkeyi hemen hemen her konuda kutuplaştırıp, kategorize eden bu zihniyet Kozlu Sahilindeki kirlilik sürmekte iken şimdi de ''Pisliği''ayrıştırıyor.
CHP'nin yönettiği Belediyeleri ve hizmetleri tabi ki eleştirebilirsiniz, bu siyaseten en doğal hakkınızdır. Ancak temsil ettiğiniz makamlara kullandığınız ötekileştirici ve saygısız tavır yakışmamaktadır. Üstelik yalan konuşuyorsunuz.1984 yılından bu yana Belediyeler hangi partide olursa olsun ; Zonguldak, Kilimli ve Kozlu Belediyelerinin tüm çöpleri buraya boşaltılmıştır.Hal böyleyken o çöp dağını 'CHP'lilerin pisliği’ olarak tanımlamak terbiyesizliktir.
Geldiği yeri unutan dünün solcusu bugünün ''muhafazakarları''nın bu hali ! hepimizi hayrete düşürmekte.Edep,adap noksan gelince yerini iftira ,tehdit ve hakaretle dolduran bu zihniyetlerin sayısı her geçen gün artmakta.. Arkasına iktidar gücünü alıp kendisini dev aynasında gören herkese söyleyecek sözümüz var evelallah. Sayın Başkan daha önceki açıklamalarında Kozlu Sahilindeki evsel ve tıbbi atıklarla ilgili sorumluluklarını kabul etmiş, bu kirliliği önleyecek duvar maliyetinin 200 milyon TL olduğunu ve ekonomik olarak bu işi şimdilik çözemeyeceklerini ifade etmiştir.
Onun için, Sayın Başkan sorumluluk hissetmek yerine, tıbbi atıklara bakıp onun pisliği ,bunun pisliği analizi yapacağına ,ödenek sorununu çözerek ,sahillerimizi yeniden yaşanabilir bir hale getirmenin yollarını arasın...
Ve lütfen dönüp bir baksın şimdiye kadar kamuoyunda hangi 'pis' kelimelerle varlığını hissettirdiğine.”
