12 -13 Kasım 2016 günlerinde Ankara  Kızılay Alba otelde yapılan Eğitim İş Başakanlar kurulu toplantısı sona erdi ve  sonuç bildirgesi yayınlanmıştır.

Eğitim İş Şube başkanı Metin Kahveci’nin bu konuda yaptığı açıklama şöyle;

"ABD önderliğindeki emperyalist güçler, dinci bir yapılanma olan Fethullahçı Terör Örgütü eliyle 15 Temmuz’da ülkemizde darbe girişimine kalkışmış ve böylece Ortadoğu’da tıkanan projelerinin önünü açmak istemişlerdir. Devleti çökertmek ve iç savaş çıkartmak üzere kurgulanmış olan bu kanlı girişim bertaraf edilmiştir.

Ancak darbe girişimini fırsat bilen siyasi iktidar ilan ettiği OHAL ve çıkarmış oldukları KHK’ler ile TBMM’yi devre dışı bırakarak hukuk dışı uygulamaları ile ülkeyi kaosa sürüklemektedir.

AKP iktidarı, darbe fırsatçılığı yaparak kendinden olmayan gazetecileri, akademisyenleri, hukukçuları, demokratik kitle örgütlerini sindirme ve yok etme çabası içerisindedir.

Atatürk ve Cumhuriyetin yegâne savunucularından olan Eğitim-İş, devlet içinde hukuk dışı, Cumhuriyetin temel ilke ve değerleriyle hiçbir şekilde bağdaşmayan bütün oluşumların karşısındadır.

15 Temmuz darbe girişimi sonrası ilan edilen OHAL ve bununla birlikte çıkarılan KHK’ler, temel hak ve özgürlüklerimizin elimizden alınmasının bahanesi olamaz. Kamusal alanda hukuk dışı tasfiyelerin ve kamu çalışanlarının iş güvencesinin ellerinden alınmasının gerekçesi olamaz.

672 sayılı KHK ve 676 sayılı KHK ile savunma hakkı tanınmadan haklarında kesin, somut ve objektif deliller bulunmadan, açığa alınan ya da ihraç edilen on binlerce öğretmen ve kamu çalışanının   görevlerine iade edilmelidir.  Görevden ihraç edilecek (suçluluğu kesin bulunan)yada açığa çıkanların mutlaka mahkemeleri  en kısa sürede yapılarak sonuçlandırılmalıdır.  Bu süreçte mağduriyet yaşayanların destekçisi Eğitim-İş olacaktır. Eğitim İş hukuk ve hukuğun üstünlüğünü savunmaya devam edecektir.

Son gelişmeler fırsat bilinerek rejimi dönüştürmeye yönelik, kişiye özel başkanlık sistemi ve yeni anayasa girişimleri, yeniden gündeme getirilmiştir. Parlamenter sistem geleneğine sahip ülkemizde kişiye özel başkanlık sistemi, Cumhuriyetin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.  Bu tür girişimlere karşı Eğitim-İş cumhuriyetin temel kazanımlarını savunmaya devam edecektir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu kaldırılmaya çalışılmakta, iş güvencemiz yok edilmek istenmektedir. Yeni işe alımlarda sözleşmelilik ve mülakat uygulamasıyla kadrolaşma çalışmaları hızlanmıştır.

Eğitim-İş olarak, siyasal iktidarın, vatandaşlarının memuriyet güvencesini, hukuki güvenlik hakkını, adil yargılanma hakkını ihlal edecek, muhalif tüm unsurları susturacak, eğitim emekçilerinin örgütlü mücadelesini hedef alacak uygulamalarına karşı durmayı sürdüreceğiz. Grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hakkı alma mücadelesini ,ayrıca kamu çalışanlarının 3600 ek gösterge, uzman öğretmenlikte denklik,vergi dilimi mağduriyeti giderme vb hakların alınması için ivedilikle çalışılacaktır.

Şimdiye kadar yürürlükte olan çarpık ve demokratik olmayan rektörlerin seçim sistemi iptal edilerek, yetmezmiş gibi doğrudan doğruya artık tamamen saraya bağlanmıştır. Üniversitelerimiz, laik, bilimsel ve çağdaş eğitimden ve özerk yapıdan uzaklaştırılmakta, üniversitenin tüm bileşenleri yok sayılmaktadır. İleri demokrasi adı altında üniversitelerde baskı ve korku dozunu arttırmıştır.

Üniversitelerimizin yaşaması ve toplumsal işlevlerini yerine getirebilmeleri için özgür düşünce ve özerklik şarttır. Üniversitelerin özerk-demokratik bir yapıya kavuşması için 12 Eylül’ün artığı olan YÖK kaldırılmalı, üniversiteler hakkındaki kararlar üniversite bileşenleri tarafından verilmelidir. Üniversite bileşenleri, üniversiteler hakkında söz, yetki ve karar sahibi kılınmalıdır.

Eğitim-İş, YÖK'ün kaldırılması ve üniversitelerin kamusal ve demokratik bir anlayış temelinde yeniden yapılandırılması için, bilim insanları, eğitim emekçileri ve öğrencilerin sürdürdüğü mücadelenin, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da yanında ve onlarla dayanışma içinde olacaktır.

Cumhuriyet kazanımlarını savunan Atatürk İlke ve devrimlerini rehber edinen bir emek örgütü olan Eğitim-İş; cumhuriyetimizin temel ilkelerine, anayasa ve hukuka aykırı uygulamalara, baskılara gerici eğitim politikalarına, iş güvencesiz çalışmaya karşı dün olduğu gibi, bugün de, gelecekte de kararlılıkla mücadele edecektir.

Eğitim-İş ve ülke kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz."