Yılmaz ve Aşkar, kamudaki toplu ihraçlarla ilgili olarak yukarıdaki sorumluların yok sayılmamasını gerektiğini vurguladılar

“GÜNAHTAN ÖZÜRLE KURTULUNMAZ”

15 Temmuz darbe girişimini sonrasında kamuda başlatılan ihraçlarla ilgili olarak Eğitim Sen Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz ve Memur Sen Zonguldak İl Temsilcisi Kamuran Aşkar gazetemize açıklamada bulundular. Yılmaz, eğer yasa dışı bir örgütün bankası, okulu, dershanesi ve sendikası diyerek bu kadar ucuz bir şekilde insanları harcayabiliyorsanız; bu kurumların denetlenmesinden sorumlu olanların niçin işbaşında olduklarını sorgulanması gerektiğini belirtirken, Aşkar da, Sendika olarak gerçekten mağdur olduğuna inandığımız arkadaşların geri dönmeleri için de yetkilileri davet ettiklerini ancak bu sürecin sadece tabandaki memurlarla sınırlı kalmayıp bu sürecin içinde bulunan asıl yukardaki kişilere de ulaşılması gerektiğine inandıklarını söyledi.

“GÜNAHLARINDAN ÖZÜR DİLEYEREK KURTULAMAZLAR”

15 Temmuz darbe girişimi sonrası, hükümetin toptancı yaklaşımıyla cemaat okullarında ya da dershanelerinde çocuklarını okuttukları, cemaat bankaları ile işlem yaptıkları ifade eden Yılmaz,“Hesap açtıkları, cemaate bağlı sendikaya üye oldukları gibi nedenlerle insanlar KHK'larla görevlerinden açığa alınmış,   resmi gazeteden öğrendiğimize göre yüzlerce insan tamamen görevlerinden alınmışlardır. Sanki bugünleri görmüşçesine darbeci yakala işinin kamuda cadı avına döndürülmemesini söylemiştik ama nafile. Bugün yayınlanan listede yalnızca bir dönem sendika üyesi olduğu için görevinden alınan insanlar olduğunu görüyoruz. Bu listede annesine ait tasarrufu kendi görme engelinden dolayı annesinin isteği üzerine evine en yakın bankaya yatıran 3-4 ay sonra bu hesabı kapatarak yatırımını başla bir şekilde değerlendiren insanlar olduğunu da görüyoruz. Eğer yasa dışı bir örgütün bankası, okulu, dershanesi ve sendikası diyerek bu kadar ucuz bir şekilde insanları harcayabiliyorsanız; bu kurumların denetlenmesinden sorumlu olanları niçin işbaşında tutuyorsunuz? Bank Asya denilen ve bugün yasa dışı örgütün bankası sayılan kurumun açılışında bulunarak adeta o bankaya kefil olanların durumu özür dilemekle düzelecekse yalnızca o bankadan havale yapma dışında işlemi olmayanların günahı nedir? Cemaat okullarının ve dershanelerinin açılışlarında fotoğraf vermek bir yana cemaate yaslanarak il müdürlüklerine, müdür yardımcılıklarına, şube müdürlüklerine gelip o kurumlarda konferanslar verenler, cemaat, parti ve sendika üçgeninde alınan kararları uygulayanlar, Fettullah Gülen’i referans veren insanların yazdıkları kitapları okullarda dağıtanlar ne olacak? Siz kamuda yaşanmış ve yaşanıyor olan bu cemaat hiyerarşisi içindeki günahlarınızdan özür dileyerek kurtulamaz, savunmalarını bile almadan görevlerinden aldığınız insanların vebali ile o makamlarda oturamazsınız” diye konuştu.

“ASIL YUKARDAKİ KİŞİLERE DE ULAŞILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ”

Öncelikle kamuda ihraçlardan önce 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sürecini değerlendirmek gerektiğini belirten Aşkar, “15 Temmuz başarısız darbe girişimi Türkiye Cumhuriyet’i kurulduğundan beri gördüğü en adi, en kalleşçe darbe girişimidir. Bu millet pek çok darbe gördü ancak bu darbede halkın bizzat parasını verdiği silahını, uçağını, tankını halka doğrultuldu. Bu açıdan bu süreci iyi değerlendirip, millete karşı yapılan bu darbe girişimi içerisinde yer alan en alttan üste doğru ve hangi mevki olursa olsun kişileri iyi sorgulamalı ve gereken cezaları verilmesi gerekir.

Kamuda memurlara yönelik yapılan ihraçlarla ilgili olarak Resmi Gazete ’de yayımlandı. Memur- Sen Sendikası ve bizlerin genel görüşü kamu, özel sektör ayrımı yapmadan bu girişimin içinde kim varsa hepsinin ayıklanması ve tasfiye edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak böyle olursa bu millete karşı bir daha darbe girişimi olmaz. Şunu da belirtmek gerekir ki; bu süreç içerisinde gerçekten mağdur olan kamuda çalışan vatandaşların tasfiyesine dönük gerek İstihbarat gerek Emniyet Teşkilatımızın gerekli hassasiyeti göstererek, iyi ayrım yapması gerektiğini düşünüyoruz ve güveniyoruz. Sendikamız olarak gerçekten mağdur olduğuna inandığımız arkadaşların geri dönmeleri için de yetkilileri davet ediyoruz. Ancak bu sürecin sadece tabandaki memurlarla sınırlı kalmayıp bu sürecin içinde bulunan asıl yukardaki kişilere de ulaşılması gerektiğine inanıyoruz” dedi. (Aycan Karadağ)