Radyo Tek’te konuşan Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, “Türk halkının otoriter bir rejime onay vereceğini sanmıyorum. Halkımız sağduyuludur. 16 Nisan’da buna geçit vermeyecektir” dedi.

Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı Radyo Tek’te Gazeteci Davut Uyar’ın konuğu oldu. Belediye basın bürosundan verilen habere göre Kantarcı Öncelikle belediyenin hizmetlerini anlattı. Yaptıkları hizmetlerin yanı sıra, bu yıl içinde, kule asansörle Sofia Evleri ‘ne başlanacağını bildirdi. Kantarcı projesi yarışma ile belirlenen içinde havuz bulunan spor merkezinin de temelinin yıl içinde atılacağını söyledi.  Uyar’ın “Tüm bunlar belediye bütçesi ile yapılamaz. Siz bir muhalefet partisi olarak kamudan nasıl kaynak alıyorsunuz, zorluklarınız var mı?” şeklindeki soruya, “Gerçekten çok var. Ama ben bunları bu akşam konuşmak istemiyorum. 16 Nisan’dan sonraki ülkemizin yol haritası üzerine bir şeyler söylemek istiyorum” diyerek sözü referanduma getirdi. Kantarcı, “Şu anda ki gerek siyasi sitem, gerek siyasi partiler sistemi hiçbirimizin arzu ettiği düzeyde değil. Referandumda önümüze sunulan değişiklikler bunları gidermek yerine ülkeyi bambaşka bir mecraya sokmayı amaçlıyor. O zaman zaten parlamentonun, yerel yönetimlerin, milletvekillerinin hiçbir hükmü kalmayacak. Tek kişiye dünyada eşi benzeri görülmemiş yetkiler vermeye odaklanmış bir sistem öneriliyor” dedi.

REFERANDUM ADİL BİR ORTAMDA YAPILMIYOR

Referandumun AKP için bir güven oylaması olmadığını söyleyen Kantarcı, “Biz 16 Nisan’da cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Biz bir yönetim şeklini oylayacağız. Bize önerilen sistem, hız yapsın yalnızca 5. vitesi olan diğer vitesleri ve freni iptal edilmiş bir otobüse benziyor. Bu otobüs 5. vitesle rampa çıkamaz, yokuş inerken freni olmadığı için hızı kontrol edilemez. Referandum adil bir ortamda yapılmıyor. ‘Evet’ demek serbest, ‘Hayır’ demek yasak. Adil ve serbest bir tartışma ortamı yok. Devlet tüm imkânlarıyla ‘evet de’ diyor. Kampanyayı bizzat Sayın Cumhurbaşkanı yürütüyor. Halbuki 16 Nisan’da halkımız değişiklikleri kabul ederse cumhurbaşkanı partili olacak. O zaman kadar tarafsız olması gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı anayasanın 103. maddesi halen yürürlükte değilmiş gibi davranıyor. Başbakana uygulanan seçim yasaklarının Cumhurbaşkanına da uygulanası gerekemez mi? Yok eğer uygulanmayacaksa, onun tarafsız olması gerekmez mi? Bir kuralın müeyyidesinin olmaması, onu yok sayma hakkını kimseye vermez” dedi.

TÜRK HALKININ OTORİTER BİR REJİME ONAY VERECEĞİNİ SANMIYORUM

Referandumun ülkeyi geri dönüşü olmayan bir sürece sokacağını söyleyen Kantarcı, “Önerilen kuvvetleri birliğine dayalı, otoriter bir yönetimdir. Biz bugüne kolay gelmedik. Bu ülkeyi sokakta bulmadık. Türk halkının otoriter bir rejime onay vereceğini sanmıyorum. Halkımız sağduyuludur. 16 Nisan’da buna geçit vermeyecektir. Egemenliğin kayıtsız şartsız kendinde olduğunu tüm dünyaya ilan edecektir” dedi. Ülkede uygulanan politikaların da yanlış olduğunu söyleyen Kantarcı, “Yol yaptık, köprü yaptık deniliyor. Dünyanın en büyük havaalanını yaptık diye avunuluyor. İyi de neden Çaycuma’da bir yüzme havuzu bile yok o zaman? Niye köylerin yolları kötü? Niye okullarda laboratuvarlar, spor salonları yok? Neden Anadolu’daki kentler küçülüyor? Neden ben Çaycuma’dan uçağa binip Antalya’ya gidemiyorum? Genç işsiz oranı tarihin en büyük rakamlarına ulaştı, bunun cevabı yol yaptı, köprü yaptı olabilir mi?” dedi.

AKP ADALETSİZLİĞİN SİMGESİ HALİNE GELDİ

İş-Kur’un belediyelere dağıttığı işçi sayıları hakkında görüşlerinin sorulması üzerine Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adaletsizliğin simgesi haline geldiğini de söyleyen Kantarcı, “Dini figürleri kullanan bir parti, kul hakkı yiyor, eşit davranmıyor. Yaptığı her uygulamada, kabul edilemeyecek fahiş ayrımlar yapıyor. Hadi bilek içine bükülüyor diyelim. İyi de bir belediyeye 75 eleman veriyorsun diğerine sıfır veriyorsun. Bunun hiçbir ölçüsü yok. İnsanlar arasında ayrım yapılamaz. Hele yöneticilerin ayrım yapma lüksü hiç yok. Mesela ben 500 bin lira vermişim, bir makine almışım. Bu makineye kim iyi bakar, düzgün kullanırsa benim adamım odur. O, şu partiden mi, bu partiden mi diye bakmam. Çoğu zaman işe alınan insanları tanımam bile” dedi.