Halkın Sesi Ankara-Zonguldak karayolunun kent merkezine 15 kilometre kala bir türlü bitmeyen istinat duvarının tam bir vurgun ve iş bilmezlik öyküsüne dönen sonuçlarına ulaştı. Dudak uçuklatan öyküye göre devlete yalnızca o çalışmada 20 milyon lira kazık atıldı.

Halkın Sesi Zonguldak-Ankara karayolunda bir türlü bitmek bilmeyen yol çalışmalarının dudak uçuklatan öyküsüne ulaştı. Edindiğimiz bilgilere göre, yıllar önce, Ankara – Zonguldak karayolunun son 60 kilometrelik bölümü, 406 milyon TL bedelle bir müteahhide verildi.  Zonguldak iline yaklaşık 15 kilometre kala bir akaryakıt istasyonunun da olduğu mevkide, daha önce yapılmış olan 250 metre uzunluğundaki taş duvar, sorunsuz şekilde görevini yapmaktayken, işi alan firmanın 35 tonluk iş makinesi, üzerine tırmanıp günlerce çalışınca, duvarda çatlamalar ve deformasyon meydana geldi. Karayollarının bölge ve genel müdürlüğünden gelen heyetler, duvardaki çatlamaların heyelandan meydana geldiğini ifade ederek, firmanın, heyelan önleme projesi hazırlaması kararı aldı.

HİÇBİR TEKNİK BİLGİYE DEĞER GÖSTERİLMEDEN ÇALIŞMA YAPILDI

Duvarda “Barbakan” diye tabir edilen su tahliye borularından en ufak su sızıntısı yokken heyelan kararı alınan istinat duvarıyla ilgili proje çalışmalarına başlayan firma, 1.20 metre çapında, 35 metre derinliğinde, çift sıra, yaklaşık 400 fore kazık çakılmasını içeren bir proje hazırladı. Proje idarece süratle onaylanarak firmaya başlama talimatı verildi. Ancak proje hatası nedeniyle duvarın gerisindeki ana kitlenin topuğu boşaltıldı, çalışma bir de yağışlı sezona denk gelince ara verilmek zorunda kalındı. Yağmursuyu ve yeraltı sularının yapılan imalatlara zarar vermemesi için gerekli drenaj, şevlendirme ve kademelendirme gibi işlemler yapılmadan terk edilen bölgede, 1 yıl sonra çalışmalara başlayan firma gerekli titizliği göstermeden başlık betonları döküp, kazıkların önünde projesinde bulunan taş duvarları örmeye başladı. Ancak yapılan kontrollerde, ana kitledeki kopmanın baskısı ile uzun süre başlık betonsuz, dolayısıyla da bağlantısız kalan kazıkların yola doğru üstten 30 -40 santimetre yattığı tespit edildi.

OLUŞAN KAMU ZARARINI KİM ÖDEYECEK?

Bunun üzerine Karayolları Bölge Müdürlüğünden gelen heyet, üstten gelen heyelan malzemesinin bulunduğu yerden alınıp kazıkların ön tarafına yığılarak kaymanın durdurulmasını önerdi. Ancak önüne yapılan taş duvarı da sürükleyen heyelanı, zaten tüm teknik kurallara aykırı olarak taşıma toprakla durdurmak da mümkün olmayınca çakılan kazıkların üst tarafına, yine çift sıra, toplam 180 adet, 30 metre derinlikli fore kazık çakılması kararı alındı. Tüm bu yanlış alınan kararalar devlete yaklaşık 20 milyon liraya mal oldu.

Halkın Sesi soruyor: Yılın sekiz ayında yoğun yağış alan Karadeniz bölgesinde mevcut yeşil dokuya dokunulup altı boşaltıldığı takdirde heyelanın kaçınılmaz olduğu bilindiği halde, buna kim, hangi bilgiye dayanarak karar verdi? Bu çalışma için yüklenici firmaya, fazladan ne kadar ödeme yapıldı? En önemlisi de şu: Oluşan kamu zararını kim ödeyecek?