Eğitim Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Eğitim Sen Çaycuma Temsilcisi Gökhan Taner Günsan ile birlikte mesleklerinden ihraç edilmelerinin 500.günü olması dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Açıklamalarında yurttaşlara seslenen Akyol ve Gökhan Taner, ‘Eğitim Sen Çaycuma Temsilcimiz Gökhan Taner Günsan ile birlikte hukuksuzca ihraç edilmemizin bugün 500. günü.  

Somut olarak ne ile suçlandığımız bildirilmeden, hiçbir gerekçe sunulmadan, savunma hakkı tanınmadan, herhangi bir yargı kararı olmadan ihraç edildiğimizi; ihraçların başta Anayasa ve yasalar olmak üzere hukuka, Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu her platformda söyledik.  500 gün boyunca ihraç edilmemizde imzası olanlara çağrıda bulunarak, “Eğitim Sen’liler olarak hesabını veremeyeceğimiz hiçbir faaliyetimiz yoktur, olamaz da. Gönderin müfettişleri açın soruşturmayı, verin bizi mahkemeye. Biz hazırız.” dedik. Yetkililer bu çağrımıza tek bir kelime de olsa yanıt vermedi. 

Dönemin Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kanun Hükmünde Kararnamelerle ihraç edilenlere ilişkin olarak yaptığı açıklamada, ‘İhraç edilenlerin tümünün suçlu olmadığını, suç işledikleri veya FETÖ ile bağlantılı oldukları için değil, idari kararla görevden uzaklaştırıldığını’ söylemişti. KESK ve Eğitim Sen’liler olarak, Hükümetin yaptığı birçok olumsuz uygulamaya itiraz ettiğimiz, doğrularımızı her ortamda açık yüreklilikle söylediğimiz, okul öncesi eğitimin zorunlu olmasını savunduğumuz, öğrencilerimizi başta FETÖ olmak üzere tüm cemaat ve tarikat yapılanmalarından koruduğumuz için hep hedef olmuştuk. Eğitim Sen’liler olarak hiçbir zaman makam ve mevki peşinde koşmadık; öğrencilerimizin, çocuklarımızın, eğitim ve bilim emekçilerinin hakkını kararlılıkla savunduk. İhraç edilmemiz tüm bunlardan ayrı düşünülemez.

500 gün boyunca kendimizi hiç yalnız hissetmedik. Başta Çaycuma olmak üzere Zonguldak ve Türkiye kamuoyu hep yanımızda oldu. Sendikamız Eğitim Sen ve arkadaşlarımız, dostlarımız maddi ve manevi dayanışmayla yanımızda oldu. Eğitim Sen, hukuksal mücadeleyi her aşamada sürdürdü. Uğradığımız haksızlık yerel ve ulusal basındaki çok değerli gazeteci ve yazarlar tarafından sürekli gündeme getirildi. Toplumun her kesiminden, öğrenci velilerimizden, öğretmen arkadaşlarımızdan, maarif müfettişlerinden, milli eğitim yöneticilerinden, milletvekillerinden, belediye başkanlarından, gazetecilerden, yazar ve şairlerden bizlerin öğretmenliği ve sendikal çalışmalarına yönelik görüş ve değerlendirmeleri basın yayın organlarında sürekli yer aldı ve ‘İhraç edilecek değil; ödüllendirilecek öğretmenler!’ olduğumuz vurgulanarak göreve başlatılmamız talep edildi. Göreve iade edilme talepli binlerce imza toplandı, birçok eylem ve etkinlik yapıldı. 

Çaycuma Milli Eğim Müdürlüğünün mesnetsiz ihbarının ardından savcılığın vermiş olduğu takipsizlik kararına ve hakkımızda hiçbir adli ve idari işlem yapılmamasına rağmen göreve iade edilmedik.

500 gün boyunca bizi gerekçesiz olarak öğrencilerimizden kopanlara ‘Artık Yeter!’ demek için 24 Haziran Pazar günü sandık başında olacağız. 24 Haziran Pazar günü yapılacak seçimde yalnızca kendimiz için değil haksız ve hukuksuz şekilde kamu görevinden ihraç edilmiş herkesin görevlerine iade edilmesi için sandık başında olacağız.

İhraç edilmemizi kabul etmeyen AKP’ye gönül vermiş yurttaşlarımız başta olmak üzere vicdan sahibi tüm yurttaşlara sesleniyoruz: ‘Artık Yeter!’ demek için 24 Haziran Pazar günü oy kabininde vicdanınızın sesini dinleyin. Saygılarımla’