İhraç Edilen Eğitim İş Kozlu Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyesi Zafer İncebacak yazılı bir basın açıklaması yaparak Eğitim İş Şube Yönetiminin açıklamalarına yanıt verdi.

Eğitim İş Zonguldak Şube Yönetimi’nin "Diyarbakır analarını ziyaret nedeniyle ihraç edilen tek bir üyesi yoktur" şeklindeki açıklamasını eleştiren İncebacak, “Eğitim İş içinde vatansever tavırlar almak suç mu sayılıyor?” dedi.

İncebacak’ın açıklaması şu şekilde;

“Eğer, Eğitim İş Diyarbakır'da PKK'ya isyan eden, evladını isteyen analara destek veriyorsa bu ihraçlar niyedir? Ortada mantık hatası yok mudur? Hiç kimse aklımızla alay etmesin. Biz Eğitim İş Sendikası tüzüğünde yer alan ülke bütünlüğü hassasiyetine ve tam bağımsız Türkiye'den yana antiemperyalist bir örgüttür, nitelemesine dayanarak grup inisiyatifiyle Diyarbakır'da anaları ziyaret ettik. Ziyaret öncesinde Konfederasyon ve Sendika MYK’sına çağrı yapılmıştır, kendileri “anaların siyasî iktidarın oyununda yer aldığını” iddia ederek çağrıya olumsuz yanıt vermişlerdir. Bu nedenle Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’na bağlı sendikalarda örgütlü Hepimizin Sendikası grubu olarak ziyaret gerçekleştirilmiştir. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu veya Eğitim İş Sendikası'nı temsil etme iddiası yoktur, sendikanın pankartı veya amblemi kullanılmamıştır. Herkesin eğitim hakkını savunmak eğitimcilerin ve eğitim sendikalarının başat görevlerindendir. Diyarbakırlı analar bu sorunu gündeme getirdi bu hassasiyetle grup olarak Diyarbakırlı analara destek olunmuştur.

İhraç kararları ideolojiktir. Eğer Diyarbakır'da PKK'ya isyan eden anaları değil de görevden alınan belediye başkanlarını ziyaret etseydik ihraç mı edilirdik, yoksa demokrasi havarisi mi ilân edilirdik? Eğitim İş üyelerinin sorması gereken soru budur. Ağustos ayında Eğitim İş MYK Kayyumlara karşı görevden alınan belediye başkanlarının yanında yer aldı. 

Görevden alınan belediye başkanlarının yanında olanlar elbette Diyarbakırlı anaların yanında olamaz, olanları da ihraç ederler. Diyarbakırlı analara destek olmak siyasî tavır da onlara karşı çıkmak siyasî tavır değil mi?  Bizi siyasî talimatla itham edenleri şu “tweet” eleveriyor.

Eğitim İş'te ihraçlar disiplinsizlik nedeniyle değil, yukarıdaki tweetin gereği olarak gerçekleşmiştir. Tweette ifade edilen proje hayata geçirilmek istenmekte ve buna engel olacak olanlar tasfiye edilmektedir. Kimlerin nerelerden talimat aldığı ve Eğitim İş'i kuruluş ilkelerinden niçin saptırdığı ortadadır. Bize siyasî imalarda bulunanlar yukarıdaki tweete ağzını açamamış, o talimatın gereğini yapmışlardır.  Bizi yandaşlıkla itham edenler Eğitim İş'in MYK'sinde iki tane torpilli var mı, yok mu cevap vermelidirler. Bunlara tavır almak mıdır disiplinsizlik? Torpilli MYK üyelerine karşı çıkmak mıdır yandaşlık? Torpilli MYK üyelerinin ihraçlardaki dahli kimin nerede durduğunu netlikle ortaya koymaktadır.

Türkiye'nin birliğinden yana olmak  her şeyden önce vatanseverliğin gereğidir ve Eğitim İş'in de kuruluş şiarıdır. Eğitim İş “ülkesi olmayanın sendikası olmaz,önce Türkiye sonra sendika” şiarıyla kuruldu. Bu ilkeler dün siyaset değildi  de bugün mü siyaset oldu? Eğitim İş içinde vatansever tavırlar almak suç mu sayılıyor?

İhraç kararları 313 delegenin 145'inin oyuyla alınmıştır. Delegenin en az 1/3'ü kongreye katılmamıştır. Delege üzerinde büyük bir ideolojik baskı uygulanmıştır.  İddia edildiği gibi ezici çoğunlukla ihraç kararı alınmamış, ihraçlar apar topar oylanmıştır. Sendikanın disiplin soruşturmasındaki dayanağı olan Disiplin Yönetmeliği’nin yürürlükte olmaması kararların hukukî değil, ideolojik olduğunun bir başka delilidir. Yanlış hesap Bağdat'tan yanlış karar Türk yargısından dönecektir, buna güveniyoruz. Vatan-Cumhuriyet-Emek çizgisindeki mücadelemiz Eğitim İş'in vatansever kitlesi ve tüm vatansever eğitim ve bilim emekçileriyle sürecektir. Kamuoyunun bilgisine sunulur.”

(Haber merkezi)