“16 Nisan referandumunda memurun iş güvencesi ve işçinin kıdem tazminatı da oylanacak”

Eğitim sen Zonguldak Şube sekreteri İsmet Akyol sendika bürosundan yazılı bir basın açıklaması yaparak referandum konusunda işçi ve memur haklarının bir kısmının da oylanacağını söyledi. Akyol yazılı açıklamasında şu görüşlerine yer verdi:

"16 Nisan'da yapılacak olan Anayasa değişikliği referanduma sayılı günler kaldı. Referandumda ‘Hayır’ çağrısı yapanlar neden ‘Hayır’ denmesi gerektiğini madde açıklarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet yetkilileri ise daha çok genel seçim havasında bir propaganda süreci yürütüyor. Yol, köprü, hastane, okul yapımı gibi hizmetler 16 Nisan referandum için yapılan mitinglerde gündeme getiriliyor. Oysa bu hizmetler devletin yapmakla yükümlü olduğu hizmetlerdir. Nasıl ki bir öğretmen sınıfta öğrencilerine ders anlatmakla, bir doktor hastasına bakmakla yükümlüyse devlet de vergisini aldığı vatandaşa yol, köprü, hastane, okul gibi kamu hizmetlerini yerine getirmek zorundadır.

Hükümetin gündeminde olan ancak oy kaygısı nedeniyle seçim meydanlarında gündeme getirilmeyen ancak referandum sonrasına bırakılan oldukça önemli iki konu var. Bunlardan birisi memurların güvencesi diğeri ise işçilerin kıdem tazminatıdır.

16 Nisan referandumunda yalnızca 18 maddelik Anayasa değişikliği paketi oylanmayacak.  Referandumda aynı zamanda memurların iş güvencesi ve işçilerin kıdem tazminatı da “oylanacak.” Çünkü kamu emekçilerini referandumdan sonra ‘Kamu Yönetimi Reformu’ adı altında iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırılması, işçileri de kıdem tazminatının kaldırılması saldırısı bekliyor.

Eğer gündemde referandum ve “Hayır” tehdidi olmasaydı, Hükümet kamu emekçilerinin bugün sınırlı da olsa var olan iş güvencesini tamamen kaldırılacaktı. Bunu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Hükümet yetkilileri de ilan etmişti.  Örneğin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Memurluk kimsenin tapulu malı olmayacak”, “Kamuda dokunulmaz imtiyazlı sınıfı olmaması gerekir” gibi ifadelerle iş güvencesinin kaldırılacağını açıkça dile getirmişti.  Ancak kamu emekçilerinin (3 milyona yakın kamu emekçisi) ve emek cephesinin tepkisinin "hayır"a dönüşmesini önlemek için iş güvencesini kaldırma girişimi referandum sonrasına ertelendi.

Yine işçilerin kıdem tazminatının kaldırılması da Hükümetin gündemindeydi ama bu uygulamaya referandumda milyonlarca (12 milyon dolayında işçi) işçinin “hayır”la yanıt vereceğinden çekinen Hükümet, kıdem tazminatını fona bağlayacak düzenlemeyi referandum sonrasına erteledi.

Eğer referandumda "Hayır" çıkarsa, Hükümet hem iş güvencesinin hem de kıdem tazminatının kaldırılmasına yönelik yeni girişimler yapmaya cesaret edemeyecek ve bu politikalarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacaktır.  İşte bu nedenlerle iş güvencesi ve kıdem tazminatı için 16 Nisan referandumunda güçlü bir şekilde “HAYIR” denilmesi milyonlarca kamu emekçisi ve işçinin hayrınadır.

16 Nisan’da sandıktan çıkacak güçlü bir "hayır" yalnızca “tek adam yönetimi”nin önünü kesmeyecek aynı zamanda işçi sınıfının ve kamu emekçilerin kazanılmış haklarının ortadan kaldırılmasına yönelik planları bozacak bir mücadelenin gelişmesinin de önü açacaktır."