Yazarımız, değerli hocamız Hamit Kalyoncu Zonguldak’taki Atatürk ve İnönü anıtlarıyla ilgili bazı yazıları derlemiş toplamış ve “Geçmişte kitap çalışması yaparken, Zonguldak’ta Tahir Karauğuz’un yayımladığı Doğu dergisinde bulduğum bu 3 yazıyı dosyalamışım.   Bu yazılar, Zonguldak’taki Atatürk ve İnönü anıtları ile ilgilidir.” şeklinde bir de not düşerek yayınlanması için bize göndermiş.

Kendisine teşekkür ediyor ve derlediği yazılarının birincisini okurlarımızın görüşlerine sunuyoruz.

 

ATATÜRK ve İNÖNÜ HEYKELLERİ

28 Mayıs (1945) Salı günü Zonguldak tarihi bir gün yaşadı. Cumhuriyet alanına Atatürk’ün, Uray iskele bahçesine İnönü’nün dikilecek heykelleri taban temelleri, büyük törenle atıldı.

Törene bütün okullar, kurullar, kömür işçileri, gençlik ve halk, binlerce kişi katıldı.

Saat 10’da İstiklal Marşiyle tören başladı. Vali Halid Aksoy  kürsüye gelerek Atatürk’e beş dakika saygı susmasından sonra, özlü bir söylev verdi.

 “Aziz Zonguldaklılar,

Türkiye Cumhuriyetinin iki eşsiz başı Atatürk  ve  İnönü’nün  -adları gibi ebedileşecek olan- heykellerinin kaideleri temellerini koyuyoruz.

Atatürk’ün, İnönü’nün anıtları şu gördüğünüz kaide temellerinin üstünde yükselecek ve düşman eline düşen bu yurdu onların kurtardıklarını, yeni Türkiyeyi onların yarattıklarını –milli ihtilal yıllarının ve İstiklal savaşının şanlı menkıbeleri, kahramanlık destanlariyle- bir bir geleceğe ve yarınki nesillere söyliyecekdir.

Atatürk ve İnönü: Her Türkün yüreğinde anıtlaşmış olan bu iki milli kahramanın heykel kaide temellerini koyarken; Zonguldak’da onüç yılı dolduran valiliğim sırasında, onların yarattıkları büyük inkılâp eserlerine  kattığımız emeklerin yenisini ve çok  şereflisini belirten bu başarının verdiği yüksek heyecan içindeyim.

Arkadaşlarım,

Büyük kurtarıcılarımızın heykelleriyle şehrimizi süslemek, her inkılâp hareketinde ileriye ve ön safa geçmiş olan Zongulaklıların yüce bir dileğiydi.

Kurtuluşdan sonra, yurdun içden ve dışdan inşâsına başlandığı sıralarda; Türk milletinin kurtarıcılarına “minnet”inin ifadesi olarak heykel yapılmasını düşünen memleketimizin arasında  Zonguldak’ın yeri gene başdadır.

Bu büyük ve mutlu işin 17 yıllık bir tarihi vardır.

İstiklâl ve inkılâp  kahramanlarının memleketlerinde  anıtlaşmasını isteyen bütün Zonguldak bu işe candan sarıldı. Harcanacak para, kısa zamanda hazırlandı. Ancak; geçirdiğimiz buhranlı günlerin yarattığı güç şartlar, Zonguldağın bu büyük bahtiyarlığa ulaşmasını bugüne kadar gecikdirmiş bulunuyor.

Zonguldağı kucaklayan ve Zonguldağın kucaklayacağı bu anıtlara il halkının ve il genel kurulunun esirgemediği değerli yardımları ve sayın Millî Eğitim Bakanımız Hasan Ali Yücel ile, değerli milletvekillerimizin yakın ilgilerini şükranla belirtmek benim için ödevdir.

Bu temel ve kaideler üzerinde yükselecek olan iki ulu Türk’ün adını sonsuz tazimle anarım.

Şimdi varlığı aramızdan ayrılmış olan Büyük Atamızın mukaddes maneviyeti önünde eğilerek ve aziz Milli Önderimiz İsmet İnönüye, hepimiz  Tanrıdan sağlık ve sağlamlık dileyerek kaide temelerini koyuyorum.

Hepimize mutlu olsun!.”

Vali Halid Aksoydan sonra, halk adına mühendis Rauf Alpsoy söz alarak söylevini : Bize Kemalizmi emanet eden Atamızla, Kemalizmin 6 oklu umdeleri üzerinde millete öncü olan İnönü için, en büyük anıt: Vicdanımızdır. Yurdumuzun her toprak zerresi, o iki anıtın birer temel taşıdır.”  diye  bitirdi.

Ondan sonra, M. Çelikel Lisesi müdürü Osman Faruk Verimer : “Karaelmas diyarına manevi elmaslarmızın en büyüğü iki tanesinin heykel kaidesi temellerini atmak için büyük bir gurur ve sevinç içinde toplandığımızı” söyledikden sonra, o sırada hızlanan yağmur altında, hitabesine şöyle devam etti:

 “Bugün gök de kudsiyetiyle harca karışmak için aşağıya akıyor gibidir. Her zerresi binbir şehid kaniyle kızaran Türk yurdu, gönderi Şark hudutlarımızdan başlayan, Garba doğru dalgalanan bir bayrakdır. Bayrağın bir ayı, yıldızı vardır. Vatanın da bir bayrağı ve vatan bayrağının da bir ayı yıldızı vardır: Atatürk ve İnönü. Bayrak; bir milletin şeref, namus ve istiklâlinin sembolüdür. Atatürk ve İnönü; bu milletin şeref, namus ve istiklâli için her fedakârlığı göze alan iki Türk kahramanıdır…” 

Faruk Verimer’in alkışlar içinde biten ateşli hitabesinden sonra iki mini mini okullu, Atatürk ve İnönü şiirlerini okudu.

Heykellerin dikileceği alanlara gidildi, kurbanlar kesildi, Valimiz temellere harç koydu. Düzgün ve başarılı bir geçişle tören sona erdi.

(DOĞU DERGİSİ: Haziran-Temmuz-Ağustos 1945)