Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın sosyal medya adresinde paylaştığı, “Millet ittifakı işbaşına gelirse ilk işim; Zonguldak-Filyos vadisi arasına 18 km uzunluğundaki metro inşaatını yaptırtmak olacak”, “Millet ittifakı işbaşına gelirse, Filyos Çayı üzerine Perşembe Kavşağı ve Yem Fabrikası karşısına iki köprü yaptırmak farzdır”, “Millet ittifakı işbaşına gelirse,Filyos Üniversitesi kurulması en önemli taleplerimden biri olacak!” şeklindeki paylaşımları gündem yarattı. Konuyla ilgili olarak Elmas67 televizyonunda Gazeteci Atilla Öksüz’ün sunduğu “Günün Manşetleri” programına canlı telefon bağlantısı yapan Başkan kantarcı önemli açıklamalarda bulundu. Paylaşımlarla ne anlatmak istediğini son paylaşımını soran Öksüz’e, “Zonguldak’ın sıkıntılarıyla ilgili yıllardan beri hepimiz dert yanıyoruz. Ama çözüm üretme konusunda başarılı olduğumuz söylenemez. Bizim Zonguldak il merkezi ile Ereğli’nin olsun, Vadi’nin olsun ciddi bir ulaşım sorunu var. Ben 1975 yılında Zonguldak yolunda mühendislik stajımı yaptım, şu anda yaşım 64. Sadece karayolu yapmak da meseleyi çözmüyor. Kimin fikri olduğunu bilmiyorum ama Karayolları’nın projelendirdiği Mitatpaşa Tüneli ile başlayıp Filyos’taGökçeler’e çıkan bir dublekarayolu var. Toplam uzunluğu 34 kilometre. Bunun 28 kilometresi tünel, 3 kilometresi viyadük, yalnızca geri kalan 3 kilometresi normal yol. Duble yol olduğu için bunu ikiyle çarpacağız 56 kilometre tünel. Bu yoldan kamyonlar geçecekse bizim şimdi kamyonların geçeceği iyi kötü bir yolumuz var. Bizim Vadi ile havaalanı ile Zonguldak’ın bağlantısını sağlamamız lazım. Ereğli ile hızlı ve kolay bir bağlantı sağlamamız lazım. Biz 5-10 dakika içinde merkeze ulaşabilmeyiz. Merkezdeki işadamları da 5-10 dakika içinde Vadi’ye ulaşabilmeli” dedi.

 

İLİMİZDE ULAŞIMI VE İLETİŞİMİ KOLAY HALE GETİRMELİYİZ

Bölgede 1 milyon insanın yaşadığını söyleyen Kantarcı, “Mademki liman yapılıyor, mademki arkasında endüstri bölgesi var, Çaycuma’da OSB var, mademki Bartın ve Karabük’ü dahil edersek bölgemizde 1 milyon insan yaşıyor, bu kadar yoğun olan bir yerleşimin ulaşımı bu kadar zor olmamalı. Çaycuma ile Zonguldak’ın karayolu mesafesi şu anda 45 kilometre. Bu mesafe kuş uçumu 18 kilometre. Bu mantıklı bir şey değil. Bugün başta Doğu Karadeniz olmak üzere Türkiye’nin değişik yerlerinde çok büyük ulaşım projeleri var. Bizim coğrafyamızın açmazlarını çözmenin en önemli yollarından biri de metro ile insanlarımızı taşımak. Merkezin psikolojisi başka, Çaycuma’nın psikolojisi başka, Devrek’in psikolojisi başka, Ereğli’nin psikolojisi başka. Biz bunu yapabilirsek, psikolojilerimiz ortak hale dönüşür. Bölgemizde ulaşım ve iletişimin kolay hale gelmesiyle de kaybettiğimiz yılları telafi edebiliriz” şeklinde ifadeler kullandı.

 

HERHALDE ARTIK DÜKKÂNDA MAL KALMADI Kİ, ESKİ DEFTERLER KARIŞTIRILIYOR

Öksüz’ün, önerisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği Arifiye-Bartın demiryolu ile ilgisi olup olmadığını sormasını üzerine,  “Yahudi boş kalınca eski defterleri karıştırırmış. Bu da öyle” diyen Kantarcı, sözlerini, “Bartın Arifiye tren yolu çok eski bir proje. Yaklaşık 20 yıldır duran bir proje. Herhalde artık dükkânda mal kalmadı ki, eski defterler karıştırılıyor. Onunla ilgili de şu ana kadar yapılan hiçbir şey yok. O güzergâh üzerinde ciddi kamulaştırmalar yapmak lazım. Ekonominin geldiği bu durum da bu da hayal ötesi bir şey. Benim bahsettiğim Zonguldak’ın bünyesinde, havaalanını da işletir hale getirmek için çok rantabl bir şey. Bizim insanımız hastane için Bartın’a ya da Karabük’e gidiyor. Zonguldak’a gelmiyor. Niye? Bartın’a mesafemiz 15 dakika. Ama Tıp Fakültesi’ne gitmek bir alamet. Zonguldak’ın içinden geçmek başka bir dert. Eğer biz koluyla, bacağıyla bir aileseysek, kendi içimizde kolay bir ulaşımın olması lazım. Çaycuma’nın içinde 3 tane üniversite yapabileceğimiz bir yerleşkemiz var. Ama biz Zonguldak’ın içinde hafriyatlar yaparak üniversite binası yapacağız diye uğraşıyoruz. Bunların mantıkla açıklanabilir hiçbir yanı yok. Mademki liman Filyos Vadisi’nde, mademki endüstri bölgesi Filyos Vadisi’nde, mademki geniş üniversite arazileri bu vadide, buranın merkeze kolaylıkla bağlanması lazım. Bu bir mantıktır” diyerek sürdürdü.

 

BU İKTİDARA BUNLARI DEFALARCA SUNDUM

Gazeteci Öksüz’ün “Millet İttifakı seçilemezse” şeklindeki sorusunaysa, “Ben yıllardır bu fikirleri dile getiriyorum. Bu iktidara da defalarca bu projeleri sundum. Başbakan geldiğinde de dosya halinde ilettim. Bunlar yeni üretilmiş şeyler değil. Maalesef mevcut iktidar bunları duymazdan geliyor. Umudumuz o zaman yen bir iktidarın kurulmasında. Eğer bir değişiklik olmazsa da bunları dillendirmeye devam edeceğiz” şeklinde cevap verdi.

 

BEN MİLLETE GÜVENE BİRİYİM

Kantarcı, son olarak, “Seçim çalışmalarında sürecin neresindesiniz, adaylar size geliyor mu, siz onlara gidiyor musunuz” şeklinde bir soru yönelten Öksüz’e. “Meseleye kişiler bazında bakmak doğru değil. Meseleye kurumsal olarak, siyasi olarak bakmak lazım. Ülkenin genel gidişatıyla doğru orantılı bakmak lazım. Burada kimsenin kendi kişisel geleceğiyle ilgili bir durum söz konusu olamaz. Siyasetin içinde olmasa da yakından takip etmiş biri olarak söylüyorum, bizim hele hele son yıllarda büyük bir problemimiz var. Türkiye’de demokrasi tahrip edildi. Siyasi partiler tahrip edilip darmadağın hale getirildi. İktidar partisinde bile başbakan başka konuşuyor, cumhurbaşkanı başka konuşuyor, bakanlar başka konuşuyor. Muhalefet zaten dağılmış vaziyette. Ülke çok zor zamanlardan geçiyor. Biz dağın başında ya da ıssız bir adada perişan halde beklerken, hiç kimseye, senin burada niye televizyonun yok diyemezsiniz. Ortalık o kadar kötü ve karışık ki ülkenin bu ortamdan çıkıp doğru ve sağlıklı düşünme ortamına erişmesi lazım. Bugün herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bunların şuurlu çalışmalar olduğunu düşünmüyorum. Ama günü geldiğinde millet bunların hepsini toparlamasını, ayar vermesini bilecektir. Ben millete güvene biriyim” şeklinde yanıt verdi. (Haber merkezi)