Karadeniz, İstanbul’dan Artvin’e kadar ülkemizin kuzey kıyısını kaplayan bir denizdir. Genel olarak tüm kıyı uzunluğu 8.350 km ve 461.000 km2 alanı olan, derinliği bazı noktalarda 2.210 metreye ulaşan ve coğrafi olarak görüntüsü sebebiyle adını almış, kuzey yarım küre güney doğu Avrupa’da pozisyonundadır. Ülkemiz Karadeniz’deki en uzun kıyı şeridine sahiptir. Karadeniz’in güney kısmında yer alan ülkemiz bu kadar büyük kıyı şeridi sayesinde Karadeniz’in tüm nimetlerinden yararlanmaktadır. Özellikle de balıkçılık denildiğinde ilk akla gelen coğrafi bölgemiz Karadeniz’dir. Akdeniz, Ege ve Marmara dahil olmakla beraber, tüm balık üretiminin %70 kadarı Karadeniz’dedir.

Durum bu kadar bolluk içeriyor gibi görünse de aslında Karadeniz ve çevresinde olan doğal felaketler, balıkçılığın azalmasına sebep olmaktadır. Açık bir deniz olmaması, derinliğinden ötürü bazı noktalardan (200 metrenin altında) doğal olarak Hidrojen Sülfür boşalımı nedeniyle biyolojik olarak çeşitliliğinde azalma söz konusudur. Yine balık miktarındaki azalmaların sebepleri arasında, insan eli ile oluşmuş kirlenme ve yanlış avlanma bulunmaktadır.

Beslenmeye yönelik biyolojik çeşitlilik içerisinde, Hamsi, Palamut, Lüfer, Çinakop(Çinekop), Tekir, Kolyoz, Kalkan, Pisi, Çaça(Papalina) ve mezgit gibi balıklar halen görülebilmektedir. Ülkemizin beslenme kültürü dışında bıraktığı Yunus, Kayabalığı, Vatos gibi balıklar sık sık görülmekte ve balıkçıların ağlarında rastlamaları durumunda tekrar denize bırakılmaktadır. Bahsettiğimiz kirlilik ve diğer sebeplerden dolayı Uskumru, Torik, Mersin, Domuz Balığı ve Lüfer irilerinden olan Kofanaya neredeyse hiç rastlanamamaktadır. Kısaca kalan ve bol bulunan balıkların kıymetini bilmek önem kazanmaktadır. Birçok çeşidin nerdeyse diğerleri gibi Karadeniz’den kaybolması söz konusudur. Hatalı avlanmadan dolayı Hamsi bile, risk altındadır.

Şimdi Karadeniz kıyı şeridi ve uluslararası deniz sınırları içerisinde lisanslı olarak avlanabilen balıkları tanıyalım.

Hamsi

Hamsi balığının hem Karadeniz’de hem de Marmara denizinde yaşam alanı bulunmaktadır. Sürüler şeklinde yaşarlar ve boyları 18cm olabilir, balıkçılık tabiri ile ince balık cinsindendir. Sivri baş yapıları ve Karadeniz haklının fiziksel yapısı gereği Karadenizliler ile özdeşleşmiştir. Kasım ayından Mart ayına kadar beslenme ve üreme için kıyı şeridine yaklaşırlar. Gündüz derinde, geceleri ise yüzeye yakın bulunurlar. 18 oc, -20 0c sıcaklıklarında 4 yıl kadar hayatta kalabilir. Dişi hamsi 25 ila 55 metre arasında olan derinliklerde 40.000 kadar yumurta bırakmaktadır.

Palamut

Palamut balığı, Karadeniz’in ılık ve sıcak kıyı şeridinde yaşayan iri cins bir balık türüdür. Keskin dişlere sahip olan palamut, ağız yapısına bakıldığına etçil olduğu görülür. İnce balık sürüleri ile beslenen ve sürü halinde yaşayan bir balık türüdür. Palamut balığının balıkçılık ve halk arasında boyutlarına göre adlandırıldığı görülmektedir. 16cm kadar palamut vonozu, 22cm kadar olanları kestane palamut’u, 22-28cm arası olanlara Çingene palamut’u, ortalama 28-35cm arasındakiler palamut, 40cm’e ulaşanlara zindandelen, 45cm sivri palamut, 55cm altıparmak, 65cm üzeri olanlara ise piçuta adı verilmiştir. Zindan delen diye bilinen çeşidine, seyrek rastlana bilir, fakat diğerleri artık hayal olmaktan öte gidememektedir. Bu durumun en büyük sebebi, palamut’un gereğinden fazla ve yanlış avlanmasıdır.

Lüfer

Lüfer balığının en bilinen özelliği saldırgan bir yapıda olmaları ve kendilerinden büyük ırklara sahip balıkları avlayabilmeleridir. Çift sırt yüzgeci iri dişlere sahip güçlü çeneleri ile tüm ince balık sürülerinin sığ denizlerdeki kabusudur. Boy uzunlukları 110cm’e kadar ve ağırlıkları da 11,5kg olabilmektedir. Ilıman iklim ile sığ sayılabilecek sularda yaşamlarını sürü halinde idame ettirirler. 10 ila 200 derinlikte avlanabilirler ve en çok kıyılarda veya kayalık yerlerde hem avlanır hem de yumurtlarlar. Lüferinde boyutlarına göre çeşitleri mevcuttur. Karadeniz kıyılarında yumurtlayıp Marmara Denizine ve oradan da Ege üzerinden Akdeniz’e göç ederler. 10cm kadar olan lüfer balıklarına defneyaprağı, 10-18cm civarında olanlara çinekop (çinakop) adı verilir ve bu sınıftaki lüferler oldukça fazla bulunduğundan adeta başka bir balık türü gibi muamele görür. 18-25cm sarıkanat, 25-35cm boyunda olanlar lüfer, tam lüfer, 35-50cm kofana, 50cm üzerindeki lüferlere sırtıkara adı verilmektedir. Kofana çeşidine sık rastlansa da sırtıkara cinsi Karadeniz’de neredeyse hiç bulunmaz.

Tekir

Tekir balığı, rengi ile diğer balıklardan kolay ayrılan, fakat barbunya adı ile anılan balık ile arasındaki küçücük bir farklılıklar vardır. Bu farklardan en belirgin olanı lezzetidir. Kırmızı ile pembe pullara sahip olan tekir balığının, baş bölgesindeki iki adet bıyık ile kolayca tanıyacağınız bir ince balık türüdür. Genel olarak 15-25cm arasında yetişkinliğe ulaşır ve üremek için kıyılara yaklaşırlar. Barbunyadan ayrılmasının kolaylaştırılması için ağzın göz hizasına kadar ulaşması, sırt yüzgecinde siyah benekler olması ve baş kısmının oval şekli sayesinde olur.

Kolyoz

Kolyoz fit görüntüsü ile bir füzeye benzetilir. Baş üzerindeki derisi çok ince olduğundan, yetişkinlerin beyni görünür. Mavimsi siyah ve gümüş renkli dalgalı motifi ile palamut ile benzerliği olan uskumru cinsi ile daha çok karıştırılır. Kuyruğunda hava kesesi olmayışı ile kolayca ayırt edilir. Ortalama 15-25cm kadar olanların yanında 50cm ulaşanlar ülkemizin değişik denizlerinde bulunabilmektedir. Tüm balık türleri gibi tüketilmez ve daha çok salamurası yapılır.

Kalkan

Kalkan balığı, 20 ila 70 metre derinlikte deniz dibinde kumda yaşayan yassı balık türlerinin en kıymetlisidir. Deniz dibinde yaşayan yengeç ve benzeri kabuklular ve planktonlar ile beslenirler. Görüntüleri yaklaşık olarak oval ya da yuvarlak yakınlığındadır. Derisinde pul bulunmaz. 50-70cm boyun ulaşır ve ağırlıkları 20kg olanlara rastlanabilmektedir. Dişiler yaz aylarında büyüklüklerine göre 10 ila 15 milyon yumurta bırakır, erkek kalkan balıkları bu yumurtaları döllerler. Bir hafta gibi kısa bir sürede yumurtalar canlanır.

Pisi

Pisi balığı, kalkan gibi yassı balık türlerindendir. Ancak şekilleri yuvarlak değil, daha çok baklava dilimine benzer. İlginç olan iki gözünün de balığın sağ tarafında bulunmasıdır. Renkleri sebebiyle iyi gizlenmiş olurlar. Kum ile temas eden sol tarafı beyazdır ve ağzı vücudun her iki tarafında ortada önde yer alır. Pisi balıkları, daha derin alanla doğru yüzerek bu alanlarda yumurtlarlar. Bir yetişkin pisi balığı yaklaşık olarak 25-50cm boyutlarına kadar ulaşabilir. Karadeniz’de kalkan kadar değerlidir.

Çaça(Papalina)

Çaça balıkları, gümüş rengi deri ve et dokuların sahiptir. Bu sebepten gümüş balığı olarak da adlandırılırlar. Dava çok kuzey ayrım kürede Avrupa’da yaşarlar. Göç yolları üzerinde olduğu için, Karadeniz’de çok bulunurlar. Yağ içerir ve vitaminlerden zengin balıklardır. Çaçalar, Ege Bölgesi’nde papalina olarak adlandırılırlar.

Mezgit

Mezgit balığı, Marmara ve Karadeniz’de oldukça bol bulunurlar. En irileri 40 cm kadar olmaktadır. Hamsi sürülerini takip ederek avlanan mezgit balığı, kış sonu ilk bahar başlarında üreme dönemine girer. Beyaz eti ve lezzeti sayesinde bol tüketilen iri sınıf balıktır. Her mevsim balıkçılarda bulunabilir.

Karadeniz’de yaşamlarına devam eden sürü balıklar, istavrit, sarı mezgit, zargana, karagöz gibi birçok balıktan bahsetmedik. Her mevsim ulaşılabilen bu balıkların yanlış avlanmalar sebebi ile beslenme düzenleri bozularak artık üremek için başka kıyı ve denizlere göç etmeleri söz konusudur. 40 cm boyuna ulaşmış bir istavrit balığını en son ne zaman gördünüz bilinmez. Deniz derya diyerek ve yeterli boyutlara ulaşmadan yakalanan balık türleri, yumurta ve yumurtlama alanlarına zarar veren avlanma araçları(trol ağları-projektör aydınlatma) bilinmelidir ki kesinlikle yasaktır. Gelecek nesilleri balık gibi besleyici bir besinden yoksun bırakmamak için avcılık kurallarına titizlikle uyulması ve denizlerimize sahip çıkılması gerekmektedir.

Kaynakça:

Wikipedia.org  Dijital Ansiklopedi

tarimtv.gov.tr  Tarım Gıda Ve Hayvancılık Bakanlığı Resmi Web Sitesi

balikdelisi.blogcu.com  Karadenizde Avlanan Balıklar

gelbalder.org  Geleneksel Balıkçılığı Yaşatma Derneği

balikavi.net  Balıkçılık ve Av Rehberi

Derleyen: Şebnem Saka