Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde İlçe Kent Konseyi Başkanı Tuğrul Dereli çevrenin korunması ile ilgili yaptığı basın açıklamasında bir çok konuya değindi. Kent yaşamında aidiyet duygusunun gelişmesi ve yerleşmesinin önemli olduğunu belirten Dereli; “Yaşadığımız Kenti korumada, kentte yaşayan insanlarımızın yaşadıkları çevre ile kendilerini bağdaştırmaları bu çevre ile aralarında bir bağ kurmaları oldukça önemlidir. Yani birey kendisini yaşadığı yere ait hissetmelidir. Yaşadığımız yer sadece evimiz değil evimizin dışıdır aynı zamanda. Çaycuma gelişiyor, modernleşiyor; Kentte yaşayan insanlarımızda aidiyet duygusunun gelişmesi ve yerleşmesi de gerekiyor.Yaşadığı evine kendisini ait hisseden birisi nasıl evine sigara izmariti, çöp, çekirdek kabukları atmıyor, yerlere tükürmüyor, duvarlara yazı yazmıyorsa, yaşadığı kente de aidiyet duygusu ile bağlanmalı ve evinin dışında da çevresine çöp, sigara izmariti, çekirdek kabukları atmamalı, yerlere tükürmemeli ve gördüğü duvarlara yazı yazıp görüntü kirliliği yaratmamalıdır. Kentini ilgilendiren ve kentini korumakla ve geliştirmekle ilgili projelere destek vermeli, etkinliklere mutlaka katılmalıdır. Ambalaj atıklarını evsel atıklardan ayrı toplamak ve geri dönüşüme kazandırmakla ilgili Çaycuma Belediyesinin güzel bir uygulaması var. Yani kullandığınız cam, plastik, metal, kâğıt/karton ve kompozit ambalajlı ürünlerin atıklarını çöpe atmayıp, evde, ıslak çöpten ayrı bir torba içerisinde biriktirerek yakınınızdaki geri kazanım kafeslerine atmanız gerekiyor. Çaycuma Belediyesi tarafından toplanan ambalaj atıkları ayrıştırma tesisinde ayrılıyor ve geri kazanıma gönderiliyor. Bu uygulama ile; kentimizin katı atık depolama alanına giden çöp miktarı azaltır, çevremizin korunmasını sağlarız. Çöpün taşınması ve depolanmasını kolaylaştırırız. Ambalaj atıklarının geri dönüştürülmesiyle hammadde kullanımını azaltarak, doğal kaynaklarımızı koruruz. Malzeme üretiminde endüstriyel işlem sayısını azaltmak suretiyle enerji tasarrufu sağlarız. Küresel ısınmayı yavaşlatırız. Çöp yığınları demek sera gazları demek. Yeni iş olanağı yaratılmasına, kent ve ülke ekonomisine katkı sağlarız, geleceğe yatırım yaparız. Belediyemizin bu uygulaması ile Çaycuma’da yaşayanlar olarak şanslıyız. Ancak bizler geri dönüşüm uygulamasına yeteri kadar destek oluyor muyuz? Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliğine göre; Bitkisel atık yağların konutlarda, lokantalarda ve restoranlarda lavaboya dökülmesi yasaktır. Bitkisel atık yağlar; atık su toplama sistemlerinin ve kanalizasyonların daralmasına ve tıkanmasına, toprak kirlenmesi ile beraber yer altı suyu kaynaklarının kirlenmesine, denizlerin kirlenmesine sebep olmaktadır. 1 litre bitkisel atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilmektedir. Atık bitkisel yağlardan biodizel yakıt üretiliyor. Ve bu sistem tüm dünyada teşvik edilen çevresel bir problemi çevresel bir avantaja dönüştüren sistemdir. Bitkisel atık yağdan üretilen 1 ton biyodizel kullanımı CO2 emisyonunu 3 ton azaltır. Bu da hava kirliliğini ve küresel ısınmayı önleme açısından önemlidir. Ayrıca atık bitkisel yağlardan biodizel yakıt üretimi ile Ülkemizin yabancı kaynaklı petrole olan bağımlılığı önemli ölçüde azaltılabilir. Bu nedenle bitkisel atık yağların lavaboya dökülmemesi ve bitkisel atık yağ üreten kafe, lokanta ve restoranların çevre lisansı almış geri kazanım tesisleriyle veya bitkisel atık yağ ara depolama tesisleri ile yıllık sözleşme yaparak atık yağ bidonu bulundurmaları, konutlarda yaşayan vatandaşlarımızın da atık yağlarını bir şişede toplayıp en yakın atık yağ bidonu bulunduran kafe, lokanta ve restorana teslim etmeleri gerekiyor. Ayrıca vatandaşlarımız müşterisi olduğu kafe, lokanta ve restoranların bitkisel atık yağlarını nasıl bertaraf ettiklerini sorgulamalı; bitkisel atık yağları için atık yağ bidonu bulundurmayan ve lavaboya dökenlerden hizmet almamalıdır” dedi.