Demir ailesi, öğrenci yurdu inşaatı sırasında çöken istinat duvarı nedeniyle kışın ortasında evsiz bıraktıkları 10 aileyi, “Mahkeme açmazsanız söz verdiğimiz 6 aylık kiraları öderiz” diyerek tehdit etti.

Kılıç’ta kılıçlar çekildi!

Demir Gayrimenkul tarafından Kozlu Kılıç Mahallesinde yapılan 2 bin 700 kişilik öğrenci yurdunun istinat duvarı çökünce 10 aile kışın ortasında sokakta kalmıştı. Önce Deniz Otel’de kalan ardından oda fiyatları yüksek gelince Demirlere ait Dedeman Otel’e yerleştirilen heyelan mağduru 25 kişi, kendilerine “Bizim misafirimizsiniz” denilmesine rağmen içtikleri suyun parasını bile aldıklarını iddia ettiler. Hafta sonunda CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu’nun sahibi olduğu Yaşam Kent Sitesine yerleştirilen 10 aile, Demir ailesinin, verdikleri bir yıllık kira sözünü tutmadıkları gibi bunu önce altı aya düşürdüklerini ardından ise sadece iki aylık kira ödemesi yapıldığını söylediler.

“MAHKEME AÇARSANIZ KİRAYI ÖDEMEYİZ”

Dün Halkın Sesi muhabirlerine konuşan heyelan mağduru aileler, Demir ailesinin muhtar aracılığıyla baskı kurduğunu belirterek, geri kalan kira paralarını mahkeme açmayacaklarına dair bir taahhütname imzalamaları halinde ödeyeceklerini söylediler. Kılıç Mahallesi 17 mevkii Güfte Sokak üzerinde bulunan evlerin 1970’li yıllarda heyelan bölgesi ilan edildiğini ancak buna rağmen Demir Gayrimenkul Şirketi’ne böylesi büyük bir inşaat için nasıl ve hangi şartlarda ruhsat verilişine anlam veremediklerini belirttiler.

EVLERİMİZDE OTURMANIZIN MANTIĞI YOK

Dün heyelanın meydana gelen bölgeye giden Halkın Sesi muhabirlerine konuşan mahalle sakini 40 yaşındaki Turgay Yavuz, evlerinde oluşan çatlağı belediyeye ihbar ettiklerini belirterek, yaşadıklarını söyle anlattı: “Burada yaklaşık 10 aile var. AFAD karar alarak burayı heyelan bölgesi ilan etti ve bu evleri boşaltıyorlar. Heyelan bölgesi olduğu için burada hiçbir insana da ev veya yer vermeyecekler. Bu evlerin toprak tapusu olmadığı için bunu yapıyorlar. Zonguldak’ta toprak tapusu olan yer mi var? Bu insanı nereye göndereceksiniz? Ne belediye geliyor, ne Kaymakam ne de Vali, ne de DGİ Şirketinin yetkilileri buraya gelip bize yardımcı olmuyor. Şirket sahibi bize 6 aylık 3000 TL kira yardımı yapacaklarını söylediler. Bunun 1200 TL’sini verdiler, geri kalan 1800 TL’yi 2-3 gün içerisinde vereceklerini söylediler. Şimdi bize kendilerini mahkemeye vermeyeceğimize yönelik kâğıt imzalatmak istiyorlar. İmzalamazsak geri kalan 1800 TL’likkira yardımını size verelim diyorlar. Tuttuğumuz evlerin sahipleri de kirayı vermeyecekseniz evleri boşaltın diyor. Kiramızı alamayacaksak evlerimizde oturmanızın mantığı yok diyorlar. Buradaki tüm aileler evlerini boşaltırken kendi ceplerinden 1000 TL’ye yakın para harcadırlar. Belediye 2-3 kişiye kamyon gönderdi, eşyaları taşımak içinde gönderdikleri adamlar hastalıklı adamlar çıktı. Ondan dolayı taşımakta zorlanıyordu. Hem 5 aya yakındır maaşlarını alamıyorlarmış. Taşıma işini de doğru dürüst yapmadılar. Hamal tuttuk ve herkesin eşyası buradan kırıla döküle taşındı. Bize ne kişi gelip evlerimize baktı, ne yardımda bulundular, ne de ziyaretimize geldiler. Bizi buradan tahliye edince önce Deniz Otel’e yerleştirdiler sonra fiyatı çok bulunca Dedeman’a yerleştirdiler. Burası bizim istediğiniz gibi rahat edin dediler sonrasında çıkartırlarken bizden su paralarını bile istediler. Şimdi de bizi milletvekili Şerafettin Turpcu’nun yaptığı Ilıksu’da ki konutlara yerleştirdiler. Benim hasta çocuğum var Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne taksiyle getiriyorum 60-70 TL para veriyorum. Çalışan var, okuyan var oradan servis yok.  Yol parası verecek gücümüz de yok. Biz şimdi hakkımızı mahkemede aramak istiyoruz. Fakat mahkemeye verirsek kira paramızı vermeyeceklermiş”

 

“HEYELAN HIZLANMIŞTIR”

Güfte Sokak’taki bir başka heyelan zede 63 yaşındaki Adnan Yavuz ise mahallelerin 1973 yılında heyelana maruz kaldığını ve o tarihten itibaren heyelan bölgesi ilan edildiğini söyleyerek, “O dönemde yer sorunları oldu. Bize o zamanda yer göstermediler ve biz buraya tekrardan yerleştik. Belediye suyumuzu, ilgili şirket elektriğimizi bağladı. Ondan sonra ilgili şirkete heyelan bölgesinde 2700 kişilik yurt için belediye inşaat ruhsatı verdi. Çakılan kazıklar usulsüz olup, kazıklar yeterli derinlere çakılmadı. Yapılan inşaatta zaten bunlar görülüyor. Belediye burada 1’inci derecede sorumludur. Bize çıkın diyor ama bu heyelan bölgesine inşaat ruhsatı vererek bizi bu hale düşüren belediyedir. Biz avukat tutacağımız için de taahhüt ettikleri 1800 TL’yi vermek istemiyorlar. Biz haklarımızı istiyoruz. Tamam, belki burada heyelan olacaktı ama belki 10 belki 15 sene sonra olacaktı. Bu adamın yapmış olduğu buradaki inşaat duvarı standartlara göre yapılmadığı için bu heyelan hızlanmıştır” dedi.

Aycan KARADAĞ- Umut ERSES