FETÖ/PDY operasyonları kapsamında 180 gündür tutuklu olan üst düzey komutanlar dün ilk kez hakim karşısına çıktı

KOMUTANLAR İNKAR ETTİ

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve Paralel Devlet Yapılanması (PDY) operasyonları kapsamında darbe girişimi gecesi ve sonrasında tutuklanan üst düzey komutanların yargılandığı dava dün başladı. Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sabah saatlerinde başlayan duruşma, gazetemiz baskıya girdiği saatlerde hala devam ediyordu. 35 tanığın mahkeme salonu önünde hazır beklediği duruşmada hakim karşısına çıkan Zonguldak eski Garnizon Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan ve Garnizon Komutanlığı'nda görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler, FETÖ örgütüyle bağlantılarının olmadığını belirterek suçlamaları kabul etmediler.

“BİZLERDE MAĞDUR EDİLDiK”

Darbe gecesi yaşananları dakika dakika ifadelerinde anlatan askerler, yaşanan her gelişmeyi üst komutanlarına bildirdiklerini ve komutanlarından aldıkları emirlerine uyguladıklarını söylediler. Darbe gecesi gelen yazışmaları ilk etapta tatbikat olarak algıladıklarını vurgulayan üst düzey komutanlar, kendilerinin de geçmişte bu örgüt tarafından mağdur edildiklerini ifade ettiler. İşte dün saatlerce süren ve aralarında Ereğli Belediye Başkanı ve Kaymakamın da bulunduğu tanıkların dinlenemediği duruşmada o komutanların verdiği ifadeler;

 

 

Zonguldak eski Garnizon Komutanı Tuğgeneral Birol Şimşek:

Hiç bir irtibat ve bağlantım olmadığı, hayatım boyunca FETÖ denilen yapıyla ilişkim olmadı. Bu örgütle ilişkilendirilmem ve sıkıyönetim direktifi adı altında listede adımın yer almasından dolayı 180 gündür cezaevinde bulunmaktan dolayı büyük üzüntü içindeyim. Hiçbir ilgim olmayan konuda ve yer almadığım örgüt hakkında savunma yapmak zor geliyor. İsmimin hainlerce yazılmasıyla suçlanıyorum. İsmimin neden yazıldığını bilmiyorum. 55 yıllık hayatımda FETÖ’den uzak durdum. Bu listeyi hazırlayan, planı yapan, kendi milletine ateş açan hainlerden aynı listede adımı yazanlardan şikayetçiyim. Listede olup da hiçbir bağlantısı olmayan Balyoz, Ergenekon davaları gibi ne yazık ki FETÖ’cü subaylarca adım yazılarak ihraç edildim. Görevlerimin çoğu terörle mücadelede geçmiştir. 120 civarı takdirname ve ödül aldım. Ne yazık ki şu anda FETÖ’cü suçlamasıyla, örgüt mensuplarıyla aynı koğuştayım. Kendi amirlerimden aldığım emir yerine getirdim. Örgütle özellikle son 3-6 yıldır irtibatı artıran, örgütle bağlantıları devam edenlerin üzerinde durulmasını gerektiği söylenmektedir. Ben 55 yıllık hayatıma bakılmasını istiyorum.




Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan:

Kastamonu Çatalzeytin ilçesinde doğdum.  Hayatımın hiç bir yerinde ne ışık evinden ne üniversitesinden ne cemaat ne yurdundan istifade etmediğimizi vurgulamak istiyorum. Fetöcülerin bize saldırılarını çokça yaşadım. Bir darbe teşebbüsü yaşanmakta olduğundan sanık Mustafa Kemal Öztürk beni cepten aradı evimi arayarak beni uyandırtması suretiyle genelkurmaydan bir mesaj geldiğini söyledi. Bende sıkıyönetim ilan edileceğine dair bir mesaj geldi. Önüme mesaj koyduklarında süratle okumaya ve televizyondan izlemeye başladım. YSK kodu yazıyordu. Cuntavari bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız dedim. İlk yaptığım şey birlik genel kışlasının içeriden dışarıya askeri araç bütün araçların çıkışlarına engellenmesi olmuştur. Ben listede adımın olduğunu gecenin ilerleyen saatlerinde arkadaşlarımdan öğrendim. Hain darbecilerle o gün itibariyle bizzat tek tek aranmak suretiyle ön bilgi, muvafakatiyet ve irtibat yoktur.




Garnizon Komutanlığı'nda görevli Jandarma Kurmay Albay Kamil Günler,

15 Temmuz günü 21.30 suları nöbetçi amir beni aradı. Evrakları zarflayıp bana getirin dedim. Sivil kıyafetle muhabere merkezine gittim. ‘Sıkıyönetim’ direktifi yazıyordu. Bizle ilgili olmadığı için tatbikat mesajı sandık. Tatbikat yazmadığı için ben de tugay komutanını aradım. 03.00’ten itibarin “TSK el koymuştur” gibilerinden talimatlar veriyordu. Mesaj metninin hemen üstünde yurtta sulh ibaresi yazıyordu. Her önemli gelişmeyi komutanımla telefonumla görüştüm. Her evrak gelince ben görecem diyerek kripto odasına kilitledim. Şanslı kişiyim. Evrakı kale almadım. Çantamda 1 dolar çıktı. Zarf içerisinde. Onu özellikle özenle koymadım. Irak ve Azerbaycan’da geçici görevlerde dolar verirlerdi. 1 dolar şifre olabilir. Kutsiyet addedilen bir şey üzerimde veya cüzdanda taşınır. Birçok operasyonda cevşen taşırız. Gayri nizami kurs gördüğüm için paraların şifrelemede kullanılabileceğini biliyorum. Paraların kesilerek bir veya daha fazla kişiye verilmesi gerekiyor. Örneğin bir metal para bir birliğin simgesini oluşturabilir. Dolayısıyla metal para birlikteki kişilere verilir. Nerede görev yaparlarsa yapsınlar metal parayı gösterdiklerinde hangi takımda hangi birlikte oldukları ortaya çıkar. Herhangi bir şifresi olmayan veya bunun herhangi bir şifre olduğuna dair şifre yoksa tek başına şifre olamaz.