“Genel Maden İşçileri Sendikası açısından etkili, aktif ve tutarlı bir Genel Merkez Yönetimine ihtiyaç vardır”

 

Mücadeleci Maden İşçileri adına kamuoyuna bir bildiri yayınlayan sözcüler Vural Saraç,  İlhan Acar ve   İsmet Hacıbektaşoğlu GMİS yönetimini eleştirerek mücadele yeteneğinden uzak bir yönetim tarzı sergilemekle suçladılar.

Madencilerin bu konuda yayınladıkları bildiri ise şöyle:

Maden işçilerine ve kamuoyuna
İlimizin en büyük sivil toplum kuruluşu olan ve üyesi olmaktan her zaman gurur duyduğumuz Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) 5-6 Nisan 2015 tarihlerinde yapılan 10. Genel Kurul sürecinden güçlenerek değil, yara alarak çıkmıştır. Maden işçileri arasında ve kamuoyunda beklenenin aksine, kişisel kaygılara dayalı bir yönetim kurulu listesi oluşturularak maden işçilerinin önüne konuldu. Dolayısıyla da; Ülkemizin içinde bulunduğu gerçeklere, sendikal sorunlara ve sınıf mücadelesine yanıt üretemeyen, gereği gibi müdahale edemeyen yetersiz bir yönetim kurulu oluştu.
Bu yönetim kurulunun oluşmasında; Sendikal ihtiyaçların ve maden işçilerinin sorunlarının değil, iktidar yanlısı siyasetçilerin ve bazı TÜRK-İŞ yöneticilerinin etkili olduğu söylemi, yaklaşık 1,5 yıldır yapılması gereken fakat yapılmayan çalışmalarla talihsiz bir gerçekliğe dönüşmüştür.
   Zonguldak ın en etkili sivil toplum kuruluşu olması gereken sendikamız bu süre içerisinde, maden işçilerine önderlik vasfını yerine getirememiştir. Sendikamız GMİS Zonguldak’ta ki diğer sivil toplum kuruluşlarını da kapsayarak harekete geçirme konusunda gereken adımları atması gerekirken, AKP İktidarına yakın duran bazı yönetim kurulu üyelerinin dillendirdiği doğrultuda tavır almış ve bu adımları tercihen atmamıştır.
    Zonguldak’ta gelişen ve daha da güçlenme eğilimindeki 1 Mayıs İşçi Bayramının kutlanma geleneği yok sayılmış ve TÜRK-İŞ’ in hegemonyası altında gerçekleşen 2015 1 Mayısında basiretsiz davranan sendikamız GMİS, kendi evinde neredeyse yok sayılmıştır. Sivil toplum kuruluşlarına verilen sözler yerine getirilmeyerek, 1 Mayıs kutlamalarında yerleşen birlikte hareket etme kültürünün zemini yok edilmiştir.
2016 1Mayısında Zonguldak gerçeği göz ardı edilerek TÜRK-İŞ in isteği doğrultusunda Çanakkaleye gidilmiş, ancak götürülen işçiler alanda tutulamamış 1 Mayısın içi boşaltılarak, bir anlamda turistik gezi turu düzenlenmiştir. Sendikamız GMİS’ in varlık nedeni olan ve aynı zamanda emeğin başkenti sayılan Zonguldak’ta yapılan 1 Mayıs mitingine gereken önem verilmemiş, aksine alana gelen maden işçileri bazı yöneticilerin yönlendirdiği kişilerce provoke edilmeye çalışılmıştır.
Üye sayısı her geçen gün düşen ve günden güne küçülerek kan kaybeden sendikamızın yöneticileri; Sendikamızın Başkanlar Kurulu’nda özel sektörde örgütlenme kararı almışlar, fakat Türkiye’nin diğer maden havzalarında ve Zonguldak’ta örgütlenme konusunda çözüm yolları geliştirememiş ve gözle görünür somut adımları atamamışlardır. Yeni bölge ve işyerlerinde örgütlenmek niyetiyle, birçok yönetici arkadaşımızın görüş ve değerlendirmeleri alınmadan ve hatta bilgi dahi verilmeden sendikaya alelacele sendikamız ve maden işçiliği konusunda bilgi, birikim ve deneyimi meçhul bir örgütlenme uzmanı almışlardır. 27.06.2016 tarihinde yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında “özel sektörde örgütlenme kararı” alan sendikamızın; yeni işyerlerinde yaptığı ya da yapacağı örgütlenme çalışmalarının ne aşamada olduğu konusunda da sendikamızın her kademedeki yöneticileri bilgilendirilmemekte, yeni işyerlerinde yürütülen başarılı bir örgütlenme hamlesinin aksine, sendikamız örgütlü olduğu işyerlerinde dahi üye kaybedilmektedir.
Sendikal örgütlenme faaliyeti bütünlüklü bir bakış açısını, yönetici ve uzmanlarla planlanmış örgütlenme hedeflerini ve bu hedefler doğrultusunda fedakarca çalışmayı gerektirir. GMİS Genel Merkez Yöneticileri bu bakış açısından ve ortak çalışma kültüründen yoksun oldukları için; Sendikamız Zonguldak’ta faaliyet gösteren maden ocaklarında yaşanan sorunlarda ve özel sektör işçilerinin hak mücadelesinde bir varlık gösterememiş ve özel sektörde çalışan maden işçilerinin yaptıkları eylem ve direnişlerde devre dışı kalmıştır. Bunların yanı sıra Amasra da örgütlü olduğumuz DENFA da, sendika üyesi maden işçilerinin işten atılmasına karşı ciddi bir mücadele planı hazırlanmamış, işçilerin birliğini örgütleme doğrultusunda bir çalışma dahi yapılmamış ve sendikamız yöneticilerinin bu basiretsiz tavrı sonucunda DENFA da sendikamıza üye işçi kalmamıştır.
TTK ya işçi alımı konusu ise tam bir yılan hikayesine dönmüştür. 
TTK’ya işçi alınması konusunun sadece GMİS’in meselesi olmadığını, bu konunun tüm sivil toplum kuruluşlarıyla Zonguldak’ın meselesi olduğunu kavrayamayan sendikamız yöneticileri bu konuda da yetersiz kalmışlardır. Ankara’ya gidip gelmekten başka ciddi bir çalışma yapılmadığı ve bu konuda bir gurup maden işçisinin Zonguldak ta ve ilçelerinde yaptıkları çalışma ve sağladıkları kamuoyu desteği sonucunda topladıkları 45 bin imzayı bile değerlendiremedikleri bu gün geldiğimiz durum açısından ortadadır.
Bizzat Genel Başkanın yaptığı açıklamalardan da anlaşılıyor ki; Ankara’da bürokratlar dışında TTK konusunda Bakan, Başbakan ve Cumhurbaşkanı düzeyinde yetkililerle bir görüşme yapılamamış, 1,5 yıllık önemli bir zaman boşuna geçirilip heba edilmiştir. TTK’ya yeni işçi alınması, TTK’nın özelleştirmesi ve en büyük bölge olan Karadon’dan nokta atışı yapılması konularında geldiğimiz durum içler acısıdır. Bu can alıcı konularda bazı hükümet yetkilileriyle yapıldığı söylenen görüşmeler dışında, elle tutulur bir sendikal politika belirlenememiş ve bu hedefler doğrultusunda bir kamuoyu oluşturulamamıştır.
Sendikamızın Genel Başkanı ve yöneticilerinin yapmış oldukları yersiz, zamansız, tutarsız ve birbirleriyle çelişen basın açıklamalarının bir iki gün sonra yapılan zorunlu düzeltme açıklamalarıyla, sendikamız zaafa uğratılmakta ve kamuoyu önünde günden güne itibar kaybetmektedir.  
Zonguldak halkı ve maden işçileri, iktidarın özelleştirme saldırıları karşısında sendikamız tarafından güven verici ve etkili bir mücadele planı hayata geçirilmediği için çaresiz bırakılmış, kaderine razı bir beklenti sürecine girmiştir. Önümüzdeki günlerde sendikamız GMİS’i, maden işçilerini ve Zonguldak halkını sorunları daha da büyümüş ve bütünlüklü bir mücadelenin planlanıp örgütlenmesi gereken günler beklemektedir. Bu zorlu sürecin geçilebilmesi ise; Ancak sendikamız Genel Merkez Yöneticilerinin, tüm Şube Yöneticilerini, temsilcileri, delegeleri ve maden işçilerini aynı hedef doğrultusunda bütünleştirmesi ve mücadelenin her aşamasına katmasıyla başarılabilir.
Yeni bir Toplu Sözleşme sürecine gireceğimiz şu günlerde, sendikamız aşağıdan yukarıya tüm delege, temsilci ve yöneticilerini verimli ve işlevli bir hale getirmelidir. Yeraltında uygulamaya konulan 2 asgari ücret uygulaması konusunda bazı maden işçisi arkadaşların yaşadığı mağduriyetler, sonu belirsiz uzun mahkeme süreçlerine yayılmadan yeni yapılacak Toplu Sözleşme görüşmelerinde düzeltilmelidir.
14 Yıllık AKP iktidarı sürecinde Zonguldak ve maden işçileri üzerinde çeşitli siyasi oyunlar oynanmakta, Zonguldak halkı ve maden işçileri hükümet yetkilileri tarafından yıllardır gerçek dışı vaatlerle oyalanmaktadır. Sendikamız GMİS; Siyasi  İktidarının bu siyasi oyunlarını ve oyalama taktiklerine boyun eğmemeli ve hayata geçireceği etkili eylemlerle bu oyunları ve oyalama taktiklerini bozmalıdır! 
Bu oyunun bozulması ise; İşçi alımı ve özelleştirme konularında bir mücadele planı olan, kendine inanan, maden işçilerini ve Zonguldak kamuoyunu da inandırıp harekete geçiren bir sendika yönetimi ile mümkündür!
Güçlü ve etkili bir Genel Maden İşçileri Sendikası hedefiyle hareket eden bizler; Mücadeleci Maden İşçileri olarak sendikamızın almış olduğu her eylem kararına uyduk ve yanında olduk. Bundan sonra da, sendikamız tarafından maden işçileri yararına alınacak her türlü kararın arkasında duracak ve eylemlerin fiili olarak bizzat içerisinde yer alacağız.
Sonuç itibarıyla;
Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi kargaşa, her alanda yaygınlaşan OHAL uygulamaları, hükümetin işçi sınıfı karşısında sermaye sınıfını kollayan siyasi ve ekonomik politikaları, bitmeyen yol tamiratları dışında dişe dokunur yeni yatırımlar yapılmayan Zonguldak ve özelleştirme kapsamına alınan Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) üzerine çöken kara bulutlar bizleri fazlasıyla kaygılandırmaktadır.
Bu kaygılarımızın aşılabilmesi için; Genel Maden İşçileri Sendikası açısından etkili, aktif ve tutarlı bir Genel Merkez Yönetimine ihtiyaç olacaktır. Mücadeleci Maden İşçileri olarak bizler; Tarihsel sorumluluğumuz gereği  tüm maden işçisi arkadaşlarımızı uyarıyor Sendikamızın her kademedeki yöneticilerini ve Genel Merkez Üst Kurul delegelerini bu doğrultuda adım atmaya çağırıyor ve bu adımları atacaklarına inanmak istiyoruz!