Zonguldak Mali Müşavir ve Serbset Muhasebeciler Odası ile Zonguldak Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği “VERGİ İNCELEMELERİNDE MÜKELLEFİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ” konulu seminer ilgi gördü. 

Zonguldak Mali Müşavir ve Serbset Muhasebeciler Odası Başkanı Tahsin Erdem, Barış Pınarı operasyonunda görev alan mehmetçilere destek vererek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

Çok değerli meslektaşlarım, çok değerli misafirler ve çok değerli basın mensupları,  Zonguldak Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası ve Zonguldak Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı’nın ortaklaşa düzenlemiş olduğu “VERGİ İNCELEMELERİNDE MÜKELLEFİN HAK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ” konulu seminere hoş geldiniz.
Çok değerli meslektaşlarım, Zonguldak Küçük ve Orta Ölçekli Mükellefler Grup Başkanlığı  Vergi Müfettişi Ulvi Cantürk KAYA aramızda bulunmakta hoş geldiniz Sayın KAYA, BEÜ Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Recep YÜCEDOĞRU aramızda  hoş Bir önceki dönem Mali Müşavirler Oda Başkanı Polat SEZGÜN aramızda hoş geldiniz Sayın BAŞKANIM ve Kdz.Ereğli Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği Başkanı Ayşin NALCI aramızda hoş geldiniz Sayın NALCI.
Çok değerli misafirler kısa bir açılış konuşmasından sonra ben sözü, Vergi Müfettişi Ulvi Cantürk KAYA ve Bülent Ecevit Üniversitesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Recep YÜCEDOĞRU’ ya bırakacağım.
Çok değerli meslektaşlarım, çok değerli misafirler öncelikle BARIŞ PINARI HAREKATINDA RABBİM ORDUMUZU MUZAFFER EYLESİN. ASKERLERİMİZİN AYAĞINA TAŞ DEĞMESİN.BU HAREKATTA ŞEHİT OLAN ASKER VE SİVİL VATANDAŞLARIMIZA ALLAHTAN RAHMET YAKINLARINA VE ORDUMUZADA BAŞ SAĞLIĞI DİLEYEREK sözlerime başlamak istiyorum.
Demokrasi tarihine yön veren vergi hukukunun gelişim süreci sonunda, günümüzde vergilemenin sadece yasalarla yapılabilmesinin ötesinde, vergi kanunlarının uygulanması sırasında da mükelleflerin söz hakkına, insan haklarına ve kaliteli hizmet alma hakkına riayet edilmesi noktasına gelinmiştir. 
Mükelleflerin hem mükellef olmaları dolayısıyla vergi hukukundan, hem de temel insan haklarından kaynaklanan hakları olduğu gibi, sorumluluklarının da olduğunu unutmamak gerekir. Nitekim çağdaş hukuk düzeninde mükelleflerin, devletin vergi toplama yetkisine karşı belli temel hakları oluşmuş ve bu haklar gerek yasal, gerekse vergi idarelerinin beyan ve taahhütlerince tanınarak güvence altına alınmıştır.
Vergilemenin gelişimi ve çağdaş bir çizgiye kavuşması, batılı ülkelerde demokrasi anlayışının doğması ve mutlak siyasal iktidarın vergilendirme gücünün sınırlandırılması yönündeki girişimlerin ortaya çıkması sonucunda olmuştur.Bu konudaki en önemli gelişmeye örnek ise, ilk anayasal belge olarak kabul gören 1215 Magna Carta mutabakatı ile halkın bireysel hak ve dokunulmazlıklarının güvence altına alınmasını verebiliriz. Sanılanın aksine bu belge yalnızca yöneticilerin değil, halkın da insan haklarına olan bakış açısını değiştirmesinde büyük rol oynamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 73.üncü maddesi aşağıdaki hükmü içerir:
 “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.” 
Anayasa’nın bu hükmü vergi ödevinin temel dayanağı olup, aynı zamanda devletin vergileme yetkisinin sınırlarını da çağdaş bir vergi hukuku prensiplerine göre çizmektedir.
Dünyada olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti anayasasında da yerini bulan  Mükellef Hakları Uygulamaları, Mükellef haklarının temel çerçevesini ve çağdaş vergileme ilkelerini de oluşturur. Vergilerin kanuniliği, adilliği, belirliliği ve genelliği ilkeleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda da yerini bulan temel vergileme ilkeleridir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek Protokolü’nün 1’inci maddesinde devletin vergileme yetkisine saygı duyulmakla beraber, bu yetkinin keyfi olarak kullanılmasının insan haklarına ters düşeceği de belirtilmektedir. Türkiye’de Mükellef Hakları vergiye gönüllü olarak uyumun sağlanabilmesi için mükelleflerin vergi sistemine ve vergi idaresine olan güveni kilit bir öneme sahip olmaktadır. 
SMMM, BAĞIMSIZ DENETÇİ ve YMM unvanlarıyla vergi sistemimizin önemli unsurlarından biri olan vergi danışmanlığı müessesesinin,  bu gelişmeler doğrultusunda mükelleflerin idare karşısındaki hak ve sorumluluklarını gözeten birer hizmet sağlayıcılığı görevi bulunmaktadır. 
Yasa ve diğer mevzuatlarla belirlenmiş profesyonel hizmet ve kalite standartları bulunan, ilgili meslek odaları ve kamu kurumları tarafından denetlenen biz meslek mensuplarının, mükellef haklarını koruma ve geliştirme yönünde danışmanlık, rehberlik, temsilcilik ve kanaat önderliği gibi fonksiyonları ile de etkili bir rol oynamaktadır.
Bu anlamda dünyada ve ülkemizdeki sorumlu vergicilik alanındaki gelişmeleri çok yakından takip ederek kendimizi yeniliyor,  mükelleflerimizin hak ve sorumluluklarını gözeten bir vergi sistemi için bireysel ve örgütlü olarak katkı sunmaya devam etmemiz gerekmektedir. Bu anlamda Vergi İdaresi biz Meslek Mensuplarını ve diğer Meslek Odalarını hedeflediği mükellef odaklı hizmet anlayışını gerçekleştirebilme noktasında, destek alabileceği en önemli paydaşlar olarak görmelidir, diyerek sözlerimi bitiriyor saygılar sunuyorum,
Çok değerli meslektaşlarım 12-13 EKİM Tarihlerinde Ankarada TÜRMOB 23.Olağan Genel Kurulunu 1764 delegenin 1734’ünün katılımıyla başarıyla gerçekleştirdi.Yeni seçilen Yönetim Kuruluna Başarılar diliyorum.Genel Kurulun ülkemize ve meslek camiamıza hayırlar getirmesini diliyorum.
Ve ben sözü Sayın DR.RECEP YÜCEDOĞRU hocama ve Vergi Müfettişi ULVİ CANTÜRK KAYA üstadımıza bırakmak istiyorum.
                                                                           SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER 
                                                                                              ODASI BAŞKANI
                                                                                              TAHSİN ERDEM