15 Temmuz tarihinde gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından tüm ülkede başlatılan darbeye karşı meydanlardaki ‘demokrasi nöbeti’ sürüyor. Memur-Sen Zonguldak İl Başkanlığı’nın çağrısıyla Madenci Anıtı önünde darbeye karşı demokrasi nöbeti sürdü. Memur-Sen Zonguldak İl Başkanı Kamuran Aşkar, sendika üyeleriyle birlikte Madenci Anıtı’na gelerek burada ‘demokrasi nöbetine’ katılan halka seslenerek, “Darbeye karşıyız, milli iradeye bağlıyız.” dedi.

“ALÇAK BİR İHANETTİR”

Aşkar konuşmasında, darbe kalkışması milletin kendisini hedef alan alçakça bir ihanet olduğunu ifade ederek, “Bu darbenin amacı meşru yollarla, halkın özgür iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanını ve yine meşru yollarla halkın özgür iradesiyle iş başında olan bir hükümeti ve TBMM sini al aşağı edip yönetime el koyma amacının ötesinde askeri askere, polisi polise, polisi askere ve halkı devletin güvenlik güçlerine kırdırmayı amaçlayan bir iç savaş denemesidir. Yaklaşık 30-40 yıldan beri Türk Silahlı Kuvvetlerine, Emniyet Teşkilatına, yargıya, bürokrasiye, siyasete velhasıl halkın ve devletin kılcal damarlarına kadar sinsice işleyen bir FETÖ fitne harekatının grizu patlamasıdır. Doğrudan doğruya bir milletin kendisini hedef alan alçakça bir ihanettir.” diye konuştu.

 

“HALK TARİHE ALTIN HARFLERLE YAZILACAK”

Darbeye karşı direnen halkın tarihe altın harflerle geçecek bir destan yazdığını söyleyen Aşkar, “Marmaris'te kaldığı Otel'in bombalanmasına, korumalarının öldürülmesine, hatta Genel Kurmay Başkanının derdest edilmesine rağmen hiç bir tereddüt göstermeden halkını meydanlara davet eden, uçağına atlayıp halkının yanını seçen başkomutan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlı tavrı, buna bağlı olarak, TBMM Başkan ve üyelerinin ve Hükümetimizin bombaların altında dahi cesaret ve metanetle çalışmalarını sürdürmeleri İktidar ve muhalefet partilerinin Genel Başkanlarından üyelerine varıncaya kadar darbeye ve darbecilere karşı birlik ve bütünlük içinde hareket etmeleri, Silahlı kuvvetler ve emniyet teşkilatı içerisinde vatansever kahraman askerimizin, polisimizin darbeyi tanımayarak cuntacılarla kahramanca mücadeleleri tıpkı Çanakkale'de, Kurtuluş savaşında olduğu gibi; Kara Fatmaların, Nene hatunlann San kadınların Sütçü imamların, Seyit çavuşların, Ulubatlı Hasanların yeniden zuhur etmesi, beşikteki çocuğundan ayakta zor kalabilen yaşlısına, Sendikalarımızdan Sivil toplum Kuruluşlarımıza, İktidar ve muhalefet parti mensuplarından işçisine, çiftçisine, esnafına, memuruna öğrencisine varıncaya kadar F 16 Jet uçaklarından atılan bombalara, helikopterlerden uçuşan mennilere göğüslerini siper etmeleri sokaklarda üzerlerine sürülen tankların önüne yatarak, üstüne çıkarakSilahlı kuvvetlerin üniformalarma gizlenen hain cnntacılan durdurmak amacıyla meydanlara dökülmeleri. Görsel, işitsel ve yazılı basın mensuplarımızın cesurca kahramanca darbe karşıtı yayınlarını dünya milletlerine parmak ısırtacak basiret, feragat ve cesaret ile duyurmaları ile büyük bir facianın önüne geçildiği gibi tarihin sayfalarına altın harflerle geçecek bir kahramanlık destanı yazılmıştır.” ifade etti.

“ MİLLET DEVLETİN VE SİVİL SİYASETİN YANINDADIR”

Milletin devletin ve sivil siyasetin yanında olduğunu ifade eden Aşkar,Millet devletin ve sivil siyasetin yanındadır. Son yıllarda muhtaç olduğumuz ve FETÖ örgütünün darbe kalkışmasıyla yakaladığımız Çanakkale ruhundan vazgeçmeden Kuvay-ı Milliye ruhunu kaybetmeden dünya görüşü farklılıklarımıza rağmen omuz omuza yeniden Büyük ve Güçlü Türkiye'yi birlikte inşa etme azim ve kararlığımız olmalıdır. Çünkü bu millet altı asırdan beri bu topraklarda İslam'ın bayraktarlığını yapmış bir millettir. Onun için bu topraklar içimizdeki işbirlikçi hainlerin tezgahladığı olaylar yoluyla küresel güçler tarafından işgal edilmek istenmektedir. Türkiye'nin bu coğrafyada ayakta kalabilmesi ve mazlum ve mağdur milletlere hamilik yapabilmesi için askerinden polisine, bürokratından memuruna öğrencisinden aile yapısına eğitim sistemine 'Varıncaya kadar tepeden tırnağa yeniden dizayn edilmelidir. Çünkü Türkiye'den başka Türkiye başka Türkiye yoktur. Türkiye bizimdir bizim kalmalıdır. Türkiye sadece bizim için değil mazlum ve mağdur milletler için bizim olmalıdır. Bizim kalmalıdır.” açıklamasında bulundu.

“HALK İRADESİNE SAHİP ÇIKMIŞTIR”

Halkın kendi iradesiyle iş başına getirdiklerini yine kendi iradesiyle götürebileceğinden bahseden Aşkar,Halk kendi iradesiyle İş başına getirdiklerini yine kendi iradesiyle götürebilir. Bu inançla 15 Temmuz 2016 Akşamından itibaren aziz milletimiz kendi iradesine yine kendisi sahip çıkmıştır. Milletin özgür iradesiyle seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve Milletin özgür iradesiyle seçilmiş bir hükümetin cuntacıların alaşağı etmesine müsaade etmemek için meydanlarda 7-24 nöbet tutmaya devam etmiştir ve devam etmektedir.” İfadelerini kullandı.

“GÖĞSÜMÜZÜ SİPER ETMEYE HAZIRIZ”

Aşkar konuşmasında son olarak, darbeye ve darbecilere göğüslerini siper etmeye hazır olduklarını belirterek,Temenni ediyoruz ki artık ülkemiz darbe sözcüğü ile bundan böyle anılmasın. İç ve dış mihraklara karşı ülkemizin güvenliğini sağlamak amacıyla kendilerine teslim edilen silahları, uçakları, tankları toplan gasp ederek halkına karşı kullanacak bir darbeci, bir cunta bozuntusu bir daha ortaya çıkmasın. Eğer çıkarsa sağduyu sahibi sivil toplum kuruluşları ve millet olarak göğsümüzü yine toplara tanklara siper etmeye hazır olduğumuzu yüce milletimiz önünde namus ve şerefimiz üzerine söz veriyoruz. Darbeye, darbecilere onlara çanak tutan iç Ye dış mihraklara Siyonist çetelere FETÖ ve diğer terör örgütlerine karşı savaşacağımızı Milli iradeye sahip çıkacağımızı halk tarafından seçilen Başkomutan ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan'a bağlılığımızı. Meşru Hükümetin ve Meşru TBMM'nin yanında o1duğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz.” dedi. (Aycan KARADAĞ- Aykut KARA)